| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b)GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı c)Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ç)Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı d)Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı e)Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı f)Türk Standardları Enstitüsü g)Türk Patent ve Marka Kurumu ğ)Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu h)Türkiye Bilimler Akademisi Başkanlığı ı)Türkiye Uzay Ajansı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 26 .11.2019 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, saygıdeğer Komisyon üyeleri, değerli Bakan yardımcıları, kurum başkanları, bürokratlar, basın mensupları; sizleri selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Teknoloji üretimine ve teknolojinin üretimde kullanımına, üretim yöntemlerinin rekabetçi düzeye ulaştırılarak sanayinin geliştirilmesine, bilime, bilimsel düşünceye ve yenilikçiliğe önem verilmesi, yerel kaynakları harekete geçiren ve nitelikli iş gücü istihdam eden dijital çağa uyum sağlayan ve nihayet uluslararası rekabet gücüne sahip bir sanayi oluşturulması Türkiye'nin lider ülke olma hedefine ulaşması için oldukça önemlidir. Sayın Bakanım, bu yönde yaptığınız çalışmalar ve çalışmaların bir özeti olan sunumunuz için teşekkür ediyorum.
Dünyada mal ve sermaye hareketlerindeki serbestleşmeyle birlikte, bilgi ve iletişim teknolojisindeki hızlı gelişmelerin de etkisiyle ulusal ve uluslararası düzeyde giderek artan bir rekabet yaşanmakta, uluslararası boyut kazanmakta olan üretimde kullanılan girdiler en uygun fiyat ve kalitede diğer ülkelerden temin edilebilmektedir. Yaşanan bu çetin rekabet ortamında imalat sanayisi firmalarının ulusal ve uluslararası düzeydeki konumunu güçlendirmesi, uluslararası düzeyde rakiplerine kıyasla fiyat ve fiyat dışı rekabet unsurları itibarıyla sağlayacakları rekabet gücü üstünlüklerine bağlı olacaktır. Başka bir ifadeyle, sanayi üretiminde maliyet boyutuyla birlikte, ürün çeşitliliği, üründe iyileştirme ve teknolojik gelişmişlik gibi kalite boyutu rekabette başarılı olabilmenin ana unsurlarını oluşturmaktadır. Sanayi üretimi 2017 yılında yüzde 9, 2018 yılında ise yüzde 1,8 artış göstermiş, 2019 yılında aylar itibarıyla inişli çıkışlı bir seyir izleyerek Eylül itibarıyla pozitif seviyeye ulaşmıştır. Sanayinin büyümesi, kapasite kullanım oranının artması, enflasyonun düşmesi, dış ticaret dengesindeki olumlu gelişmeler 2018 yılının Ağustos ayında kur ve faiz üzerinden yapılan saldırının zamanında alınan etkili tedbirler sayesinde atlatıldığını, ekonomide toparlanmanın başladığını göstermektedir. Nitekim içeride ekonomi güven endeksleri iyileşirken uluslararası kuruluşlar da Türkiye'ye yönelik makroekonomik göstergelere ilişkin beklentilerini olumlu yönde revize etmektedirler. Bunu milletimiz adına sevindirici bir gelişme olarak görürken Türkiye'nin her bakımdan daha güçlü bir ülke hâline gelmesi bakımından özellikle uzun vadeli sürdürülebilir yapısal tedbirlere ilişkin çalışmaların da yapılması gerektiğini işaret etmek isterim.
Ekonomide uzun dönemde istikrarlı bir büyümenin sağlanması, sanayide üretim, ihracat ve istihdamın artırılması bakımından özel sektör yatırımlarının desteklenmesi önem arz etmektedir. Hâlen ülkemizde yatırımların desteklenmesine yönelik 3 uygulama bulunmaktadır. Bunlar Yatırım Teşvik Sistemi, proje bazlı devlet yardımları ve Cazibe Merkezleri Programı kapsamında yatırım destekleridir. Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar kapsamında teşvik sisteminin ana omurgasını oluşturulan temel destekler genel teşvik uygulamaları, bölgesel teşvik uygulamaları, öncelikli yatırımların teşviki ve stratejik yatırımların teşviki uygulamalarından oluşmaktadır. Bölgesel teşvik uygulamalarında iller bazında sektör seçiminde ilin farklılığını ve rekabetçi üstünlüğünü yansıtan sektörlerin belirlenmesi suretiyle tespiti yerinde olacaktır. Uygulanan mevcut devlet yardımları veya teşvik uygulamalarının etkinliği, verilen teşviklerin ne derece amaca ulaştığı, hangi teşvik araçlarının daha verimli olduğu yönünde etkin bir izleme ve değerlendirme sisteminin oluşturulması teşvik sistemine amaca uygun biçimde yön verilebilmesi bakımından oldukça faydalı olacaktır.
Stratejik öneme sahip, yüksek katma değerli ya da küresel rekabet koşulları gereğince millî ve özgün olarak üretilmesi öncelikli olan ürün, sistem ve bileşenlerin üretilmesine dönük girişim, AR-GE ve faaliyetleri açısından Türkiye'nin millî teknoloji hamlesini gerçekleştirmesi büyük önem arz etmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede çift haneli rakamlara ulaşan yüksek teknolojili ürünlerin sanayi ihracatındaki payı Türkiye'de 2019 yılı programı geçekleşme tahminine göre yüzde 3,7 oranındadır. Konuşmanızda da vurguladınız, orta ve yüksek teknolojili ürünlerin üretim ve ihracat içerisindeki payının arttırılması, nispeten düşük teknolojili sektörlerde tasarım, markalaşma ve etkin pazarlama yoluyla katma değeri yüksek bir yapıya geçişinin sağlanması gerekmektedir. Türkiye'nin ara mallarında üretim kapasitesi ve yetkinliğinin artırılmasını sağlayacak, temel girdilerin ithalat yoluyla tedarikini azaltacak etkin bir yol haritasının ve bu amaca yönelik olarak ağırlıklı ürünler bazında destek unsurlarını içeren bir programı Ticaret Bakanlığı ile Bakanlığınızın birlikte ortaya koyması faydalı olacaktır diye değerlendiriyoruz.
Ülkemizin 21'inci yüzyılda dünyada stratejik ve ekonomik ağırlığının artarak etkin bir güç hâline gelebilmesi bakımından Türk Cumhuriyetleriyle olan yakın tarihî ve kültürel bağlarımız en büyük avantajlarımızdan birisini oluşturmaktadır. Bu çerçevede Türkiye'nin Türk Cumhuriyetleriyle ekonomik, sosyal ve kültürel ilişki ve iş birliklerinin yanında özellikle bilimsel ve teknolojik iş birliklerinin geliştirilmesine azami gayret gösterilmelidir. Dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip etmek ve bu gelişmelerden uygun şekilde faydalanmak küresel rekabet üstünlüğü ve halkımızın refahı için önem taşımaktadır. Bize göre ülkemizin teknoloji politikasında devlet etkinliğinin arttığı bir anlayışa ihtiyaç bulunmaktadır.
Sayın Bakanım, konuşmanızda "Bilim ve teknoloji önderliğinde şekillenecek yeni büyüme hikâyemiz." diyerek esasen Türkiye'nin üretime, yüksek teknolojili ürün üretimine, bilime ve bilimsel düşünceye dayalı vizyonunu da ortaya koydunuz. Bu kapsamda esas olan bilim ve teknoloji üretme yeteneği ve kapasitesinin artırılması, bunun kalkınmaya ve sosyal refaha dönüşmesinin sağlanmasıdır. Ülkemize küresel ölçekte rekabet gücü kazandırılmasında, bilim ve teknolojinin ekonomik faydaya dönüşmesinde stratejik rolü olan Millî Yenilik Sistemleri'nin kurulmasına önem verilmesidir. Sunumunuzda da var: Fikrî mülkiyet kapasitesinin artırılması, açık inovasyon ve açık kaynak yazılımlarını etkin bir şekilde yönetmek için fikrî mülkiyet mevzuatımızın güncellenmesi bu manada önemli katkı sağlayacaktır. Ayrıca üniversitelerin geleneksel fonksiyonları yanında bilgiyi ticarileştiren, yüksek teknolojili ürünler üretimine dönüştüren bir yapıya Bakanlığınız iş birliğiyle dönüşmesi yerinde olacaktır.
Türkiye'nin ıskaladığı sanayi çağından bilgi çağına hızla geçmesi, her iki süreci birlikte yakalaması ve aşmayı başarması, küresel rekabet ve küresel meydan okumalara karşı durabilmesi bakımından bir zorunluluk arz etmektedir. Etrafımızdaki gelişmeler, Türkiye açısından önemli riskler barındırsa da önümüzdeki süreç, aynı zamanda, ülkemiz için önemli fırsatlar da sunmaktadır. Türkiye, riskleri bertaraf ederek, fırsatları millî menfaatler doğrultusunda değerlendirerek inanıyoruz ki bölgesel cazibe merkezi, küresel bir güç olabilecek potansiyele ve yeteneğe sahiptir.
Bakanlığınız görev alanına giren konularda geçtiğimiz dönemlerde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bakanlığınız faaliyetleriyle TÜBİTAK başta olmak üzere; Türk Standardları Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü ve KOSGEP bünyesinde hem bilimsel ve teknik hem de sanayiyi destekleme anlamında millî güvenliğimize, ekonomik ve sosyal refaha dönük önemli hizmetler yapılmıştır. Bilim Köprüleri Projesi kapsamındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Türkiye Uzay Ajansının kurulması çok önemsediğimiz hususlardan biridir. Bu noktada tarihe not düşmek açısından, 2001 yılında Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey'in Başbakan Yardımcılığında talimatlarıyla Türkiye havacılık ve uzay kurumu kurulmasına ilişkin kanun tasarısının Türkiye'nin gündemine geldiğini ancak o dönemde gerçekleşme şansı bulamadığını bu vesileyle ifade etmek istiyorum.
Sayın Bakanım, genç işsizlerimiz olmasına karşın sanayicimiz zaman zaman nitelikli eleman bulamamaktan yakınmaktadır. Bu sebeple, sanayicinin iş gücü ihtiyacını karşılayacak şekilde uzun vadeli eğitim-istihdam ilişkisi kurulması çok önemlidir. Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşülürken Sayın Bakanın açıklamalarından, bu yönde önemli adımların atıldığını, sanayinin içinde sektörlerle ilgili meslek liselerinin açıldığını memnuniyetle müşahede etiğimizi belirtmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun efendim.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Diğer yandan, organize sanayi bölgelerinde geniş bant erişimi sağlanmalı ve bu bölgelerde faaliyet gösteren KOBİ'lerin bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanarak e-iş ortamına geçişi temin edilmelidir. Sanayide dijital dönüşümün sağlanmasına destek olacak dijital dönüşüm merkezleri kurulmalı yahut geliştirilmelidir. Türkiye'nin birçok yerinde teknoloji geliştirme bölgesi ilan edilmeli, teşvik ve destek mekanizmaları harekete geçirilmelidir. Öncü sektörler belirlenmek suretiyle millî AR-GE kaynaklarının belirlenen öncü sektörlere yönlendirilmesi sağlanmalıdır.
Patentin ekonomik değerinin tespitinde yardımcı olmak, sanayi kesimi ile buluş sahibini bir araya getirmek ve yenilikçilik sürecinde destek sunmak için yeni mekanizmalar geliştirilmelidir. Yeni nitelikli endüstri bölgelerinin oluşturulmakta olduğunu ifade ettiniz. Bu konuda 19 endüstri bölgesinin ilan edilmiş olduğunu, 18 adet de talebin bulunduğu şeklindeki verdiğiniz bilgiler kuşkusuz sevindiricidir. Bu arada mevcut bölgelerin de etkin kullanımının sağlanması, yatırımcıyı cezbedecek şekilde altyapısının tamamlanması gerekmektedir.
Ülke genelinde bölge planları ve il gelişme planları hazırlanarak çağdaş dünya nimetlerinden ve kamu hizmetlerinden bütün vatandaşların hakça yararlandığı bir kalkınma modelinin gerçekleştirilmesi, bölgesel kalkınma politikasının esası olmalıdır.
Son olarak da Sayıştay raporlarından kalkınma ajanslarının raporlarında eleştiri konusu yapılan bazı tespitlere kısaca değinmek istiyorum. Raporda özetle, kalkınma ajanslarının görev ve sorumluluk sahasını belirleyen bölge sınıflandırmasının yeniden yapılması gerektiği, sorumlu olduğu bölgede yürütülen önemli projeleri izleme görevini yeterince yerine getiremediği, bölge planlarının etkin bir şekilde uygulanmadığı, bu konuda mevzuat boşluğu bulunduğu ve personele ilişkin tespitlere yer verilmiş, kalkınma ajanslarını denetlemek üzere 6 farklı denetim ve kontrol mekanizması bulunmasına rağmen yapısal sorunlar dolayısıyla bu uygulamada denetim boşluğu yaşanmakta olduğu ifade edilmiştir. Bunların da giderilmesine yönelik önlemlerin alınması gerektiğini belirterek Bakanlığınız ve Bakanlığınıza bağlı ilgili ve ilişkili kurumların 2020 yılı bütçelerinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, hazırunu saygıyla selamlıyorum.