| Komisyon Adı | : | (10 / 937, 938, 939, 940, 941, 942, 943, 944, 945, 946, 947) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .10.2014 |
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Diğer önergeye gelince konuşuruz. O konuyla ilgili söyleyeceklerimi saklı tutarak bir tek madene inme meselesiyle ilgili şunu söyleyeyim: Aslında kayda geçmesi açısından söylüyorum: En fahiş hatayı savcılık madeni bu şirkete teslim ederken yaptı. Dediler ki: "Artık oraya gitme şansı yoktur, biz madeni şirkete teslim ediyoruz." Burada bilirkişi raporuna göre şirketin sahibi ve onun yetkilendirdiği kişiler, işveren vekilleri, her bulunan kusurda asli kusurlu tayin edilmiş ve o şirketin o tarihte o şirketle ilgili görevli olan kişilerinden tutuksuz olanlar şu an dışarıda. Tutuklu olanlar açısından bakarsanız da şirketin avukatları onları savunuyor, şirket orada. Şimdi biz gittiğimizde, ben gidilmesinden yanayım, yani hiç gitmemek yerine mutlaka gitmeliyiz ama ne göreceğiz, çok şüpheli. Mesela geçtiğimiz hafta Eynez'de olayın olduğu yerde bir yangın çıktığı daha söylendi ve üç gün boyunca da orası, olayın olduğu yer yanmaya devam etti. İşçiler tahliye edildi, falan filan.
Şimdi, cezaevine gittiğimizde gördük, şirketin tutuklu olan yöneticileri, Komisyonu avukatların tutanaklara İnternet'ten erişmesi üzerine bir iki gün rötarla takip ediyor, şirketin kendi elemanları dışarıdan da takip ediyor . Bilirkişinin birtakım iddialarına karşı, karşı tezler ileri sürüyorlar. Biz gideceğiz, göreceğiz, orayı bize görmeye hazır hâle şirketin yetkilileri getiriyor. Oysa doğrusu -ki 3 Temmuz tarihinde bu konuda da bir önerge vermiştik bütün muhalefet milletvekilleri olarak biz- oraya idari ve teknik bir kayyum atanmasını ve şirketin burada birinci dereceden kusurlu olabileceği için her türlü çalışmayı idari ve teknik kayyum heyetinin yapmasının Bakanlığa teklif edilmesini önermiştik, bu önerimiz reddedilmişti. Şimdi geldiğimiz yerde şirket hazırlık yapıyor. Biz giderken önümüze onu koydular. İlk önce biz dedik ki: "Şirket savcılığa verdi diye -siz basın toplantısında söylemiştiniz- biz oraya gitmeyeceğiz." Şirket bir başka çalışma modeline geçti. Gideceğimizi duydular, önümüze tahta koydular. Şimdi tekrar gitmek istedik, "Bir yangın daha çıktı." diyor. Yangın doğal şartlarından dolayı mı çıktı, şirket tarafından birtakım delillerin ortadan kaldırılması veya bilirkişi senaryosuna aykırı, bilirkişi senaryosunu çürütecek bir şeyler mi yapılıyor? Mesela bir yerin çöktüğünden bahsediliyor, başka yerleri dinamitle çökertiyorlar mı, çökertmiyorlar mı, bazı yerleri kapatıyorlar mı, bilmiyoruz. Yanmış kamaları değiştiriyorlar. Yani bu vakitten sonra gidip gördüğümüzde oradaki elde edeceğimiz bilgi ve bulguların somut gerçeği ortaya çıkarması -kaza açısından söylüyorum- bize ne kadar inandırıcı olur -biz nasıl bunları söylüyorsak- o da şüpheli aslında. Yani böyle bir durum var. Esas sıkıntı, savcılığın paldır küldür ve -sizin söylediğiniz de çok kritik Sayın Başkanım- "70 metre yaklaşabildiler." diyorsunuz, yani kendi de görmedi savcı orayı, bilirkişi heyeti de oraya kadar ulaşmadan orayı şirkete teslim etti. Ya nasıl teslim edersin? Şimdi, bu gelinen noktada biz orada gidip de ne görsek şirketin bize göstermek istediği bir şey, belki çok başka bir senaryoya bizi kanalize etmek için orada bir hazırlık da yapıyor olabilirler. Bu işin bu konudaki sakatlığının bir kere altını çizelim. Tutanağa geçsin diye söylüyorum.
Sayın Özensoy dikkat çekti, çok önemli, 3 Temmuz 2014 tarihinde demiştik ki biz: "Bir ara rapor, ön rapor yayınlayalım ve iş güvenliğiyle ilgili önerilerimizi koyalım, hatta Meclis kapanmadan bu konuda üstüne düşeni de yapsın." Maalesef o gün bu konuya Komisyonu ikna edememiştik. İktidar partisinin çoğunluk oyuyla reddedilmişti. Sayın Özensoy'un o tespitine de katılıyorum. Şimdi bu kadar zaman geçti, daha bir arpa boyu yol almadık. Komisyondaki kimsenin iyi niyetinden şüphemiz yok ama Komisyon raporunda bunları söyleyeceğiz diyoruz ama haziranda önerseydik belki şimdiye kadar bir sürü şey değişmiş olabilirdi. O kanaate de katıldığımı ifade ediyorum.