| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Hazine ve Maliye Bakanlığı b)Gelir İdaresi Başkanlığı c)Kamu İhale Kurumu ç)Özelleştirme İdaresi Başkanlığı d)Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu e)Türkiye İstatistik Kurumu f)Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu g)Hazine Müsteşarlığı ğ)Sermaye Piyasası Kurulu h)Yatırımcı Tazmin Merkezi ı)Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 27 .11.2019 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, basının değerli emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, Komisyonumuza hoş geldiniz.
Sayın Bakan, siz ekonomiden sorumlu Bakansınız; yalnızca Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak geçiyor ama eskiden bununla ilgili, biliyorsunuz, Başbakan Yardımcılığı vardı, şu anda öyle bir bakanlık yok. Siz ekonomiden sorumlu Bakansınız ve ülke yangın yeri, insanlarımız intihar ediyor. 8 milyon işsizimiz var. İnsanlar ay sonunu getiremiyorlar. Ve siz ekonomiden sorumlu Bakan olarak bunlarla ilgili ne teşhis ortaya koydunuz ne de herhangi bir tedaviyi vadettiniz. 8 milyon vatandaşımız işsiz. "Ben işsizlik sorununu şu politikalarla gidereceğim." demediniz. Esnaflarımız kepenk kapatıyor, AVM ve zincir mağazalar baskısı altında kepenk kapatıyor, siftahsız dükkân kapatıyor, "Ben esnafların sorununu şöyle çözeceğim." demediniz. Emeklilerimizin yüzde 80'i açlık sınırının altında emekli maaşı alıyor,"Ben emeklilerin derdine şöyle derman olacağım." demediniz. İşi olanlar açlık sınırının altında maaşa çalışıyor. 8 milyon işsiz var Sayın Bakan. Bunlarla ilgili herhangi bir teşhis koymadınız. Doğal gaza yüzde 60 zam yaptınız, elektriğe bir yılda yüzde 58 zam yaptınız "Ben işçiye, emekliye yüzde 8 zam yapacağım, onlar onunla nasıl geçinecekler?" diye ortaya herhangi bir reçete koymadınız.
Sayın Bakan, geçen yıl ekonomik krizin içinde bütçeyi görüştük, ekonomik krizle ilgili herhangi bir teşhis koymamıştınız, ben dedim ki size geçen yıl: "Vergi gelirleri hedefiniz tutmayacak Sayın Bakan." Siz gülmüştünüz, tutacağını öngörmüştünüz, böyle söylemiştiniz, tutanaklarda böyle geçiyor. Vergi gelirleri hedefi tutmadı. Giderlerle ilgili hedefleriniz tutmadı. Buraya "80 milyar açık vereceğim." diye geldiniz, Merkez Bankasının 46 milyarlık yedek akçesini aldığınız hâlde yıl sonunu 140-150 milyar TL gibi bir açıkla bitireceğiz, bununla ilgili herhangi bir öz eleştiri yapmadınız. Bir torba yasaya, 70 milyar daha borçlanacağım diye bir ek madde gönderip Meclisin bütçe hakkını gasbettiniz ama arkadaşlar, bunula ilgili de bir hesap vermediniz: "Ya, benim şundan dolayı vergi gelirlerim tutmadı, şundan dolayı daha fazla para harcadım." demediniz. Bakın, burası hesap verme yeri. Yani Sayın Bakan, bakın, şunu söyleyeyim...
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - O maddeyi biz koyduk. O göndermedi, teklif benimdi.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir müsaade edin lütfen.
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Niye ama? Doğru söylüyorum, teklif benimdi.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Müsaade edin arkadaşlar.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, Meclisin verdiği bir karar, bu kararımız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, sonuç olarak bütçe hakkı Meclisindir, bizler milletin vekilleri olarak...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - İşinize gelince "Teklif benimdi."
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, bütçe hakkı Meclisindir, milletindir.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Rüyanızda mı gördünüz?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sakin olun.
Evet, buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Niye milletindir? Çünkü idareler bazen vicdansız ve adaletsiz tavırlar gösterebilirler, kaynakları vicdansız şekilde harcayabilirler, bunu daha vicdanlı hâle getirmek Meclisin görevidir. Ama arkadaşlar, bakın, bütçe görüşmelerinin sonuna geldik Sayın Başkan, bu kadar vicdansız tercihler var, büyük bir ekonomik kriz var, 8 milyon işsizimiz var, Kredi ve Yurtlar Kurumuna borçlu milyonlarca öğrenci borçlarını ödeyemiyor, şu Meclis, Plan ve Bütçe Komisyonu daha bütçede bir virgül değiştiremedi Sayın Başkan, bir virgül değiştiremedik.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bütçe hakkını iktidar kullanır.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İşte arkadaşlar, bakın vicdansızlık ve adaletsizlik buralarda bir yerlerde.
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Garo, 8 milyonu nereden çıkarıyorsun?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen arkadaşlar.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Başkanlık sistemine geçince ülke uçacak." dediniz, ülkemiz çakıldı, bununla ilgili herhangi bir şey söylemediniz. Ya, "Uçuracağız." dediniz ülkeyi.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Uçuyoruz, görmüyor musunuz?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Arkadaşlar, uçtuk mu, çakıldık mı vatandaşa sorun. 8 milyon işsizle karşı karşıyayız.
CAVİT ARI (Antalya) - Uçuyor ama uçurumdan.
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Sayın Paylan, 8 milyonu nereden çıkarıyorsun?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bakın, darbe girişimi oldu bundan ders çıkarmadık; ekonomik kriz oldu bundan ders çıkarmadık. Her seferinde kortizon etkisi yaptınız. "Bünyede kanser var arkadaşlar." dedik. Kanserin tedavisi ameliyatla olur. Ne yaptınız? Kortizonu bastınız. Ne yaptınız arkadaşlar? Geçici ilaç tedavisi verdiniz ama kesin tedavi yok, kesin tedavi reformlarla olur.
Bakın, demokrasi krizi ekonomik krizi tetiklemiştir. Demokrasi kriziyle ilgili adımlar atmadığımız sürece ekonomik krizi de çözemeyiz. Çare; reformlar, radikal reformlardan geçiyor, demokratik reformlar ve ekonomik reformlardan geçiyor.
Sayın Bakan, ya "Borçlanıyoruz, borçlanıyoruz." diyorsunuz, eyvallah, ya "Dünyada tekrar iyi, olumlu rüzgâr esiyor, bundan da biz faydalanıyoruz." demediniz. FED faizleri düşürmeye başladı. ECB eksi faizle para veriyor, 100 lira götürüyorsun, alıyorsun 100 lira, 99 lira geri ödüyorsun ECB'ye. Bunu söylemediniz, "Böyle bir rüzgâr var, bundan da biz faydalanıyoruz." demediniz. Ama hâlâ dünyada rekor seviyede, dolarda yüzde 5-6'yla borçlanıyorsunuz, euroda eksi faizler varken yüzde 3'ün üzerinde faizle borçlanıyorsunuz. Neden CDS piriminiz 300'ün üzerinde? Bununla ilgili bir şey söylemediniz. Bunun sebebi arkadaşlar, ülke riskidir. Ülkemizin demokrasi yolundan çıkmış olmasıdır. Bunun sebebi, tek adam rejimidir. Bunlarla ilgili herhangi bir teşhisi ortaya koymadınız.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sen öyle diyorsun.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, lütfen.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, dört buçuk yıldır milletvekiliyim. Arkadaşlar, dört buçuk yıldır milletvekiliyim, dört buçuk yıldır bu sandalyede oturuyorum, onlarca torba yasa geçirdik buradan, tek bir reform, ekonomik reform buradan geçirmedik; ne gelir vergisi reformu ne kurumlar vergisi reformu, herhangi bir ekonomik reformu buradan geçirmedik.
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Bağırmadan konuşun, bağırmadan anlatın!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşhis, tedavi yok. Arkadaşlar, teşhis ekonomik reformlardan geçiyor.
Bakın arkadaşlar, Sayın Bakan, burası gerçekten...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan, çok sayıda yasal düzenleme yapıldı; çok, çok, neler neler yapıldı.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hepsi torba yasa. Geçenlerde de bir torba yasa gönderdiniz, sağ olsun, Osman Bey'le beraber tartıştık.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Benim zamanımda bile SPK Yasası...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, müdahale etmeyin, lütfen.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sayın Başkan, siz bile müdahale ediyorsunuz, böyle bir şey olur mu?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, burası gerçekten çok önemli. Ya, işsizlik yüzde 14 Sayın Bakan, bununla ilgili herhangi bir öz eleştiri vermediniz ya. Vatandaşlarımız intihar ediyor "Arkadaşlar, bunlarla ilgili sosyal politikaları geliştirmemiz lazım, bütçeyi buna göre ayarlamamız lazım." demediniz. O vicdansız, özelleştirdiğiniz elektrik dağıtım şirketleri, intihar eden 4 vatandaşımızın evine gidip intihar ettikleri gün elektriklerini kesiyor. Bunlarla ilgili herhangi bir, vicdana dokunan bir cümle sizden duymadık.
Bakın, Sayın Bakan, yoksullara siz ne vadediyorsunuz biliyor musunuz gelecek yıl? Kamudan yüzde 7-8 zam ama doğal gaza yüzde 58, elektriğe yüzde 60 zam vadediyorsunuz. Ne diyorsunuz onlara? "Ben size zam veremiyorum ama gidin borçlanın." diyorsunuz. "Faizler düştü, gidin borçlanın." Hane halkı borçluluğu çok düşük: "Bunu yükseltebiliriz." Ne yapacağız? Vatandaş borçlanacak. Ne oluyor sonu? Kredi kartlarının patladığı gibi, tüketici kredileri de patlıyor. Ya, siz faize karşıydınız, niye hep vatandaşı faizle borçlandırıyorsunuz? "Haram" diyordunuz, niye faize yönlendiriyorsunuz vatandaşları, borçlandırıyorsunuz? Arkadaşlar, onları gelirle buluştursak da borçlandırmasak, misketleri dağıtsak, hani o yandaş yüzde 1'in elinde toplanmış serveti ve geliri adil vergi politikalarıyla dengelesek, vatandaşlarımızı gelirle buluştursak da o bankaların faiz çarkına sokmasak acaba çok daha iyi bir politika ortaya koymaz mıyız? Ama ne diyorsunuz? "Hane halkı borçluluğu düşük, gitsin bankaya borçlansın. Ben onlara gelir veremiyorum ama onları borçlandıracağım."
Sayın Bakan, bu bütçe ne bütçesi biliyor musunuz? Açıkça söyleyeyim, bu bütçe sarayların bütçesi, şatafatın bütçesi, lüksün bütçesi, bu bütçe faiz bütçesi. Erbakan Hoca bugün hayatta olsa size: "Sizi gidi faizciler, sizi!" derdi. 140 milyar TL faiz ödeyeceksiniz. Neden? Çünkü yoldan çıkardınız ekonomiyi, riskleriniz yükseldi, 140 milyar TL faiz ödeyeceğiz arkadaşlar. 140 milyar TL'yle neler yapılabilir biliyor musunuz?
Bakın, bu bir yandaş bütçesi Sayın Bakan. Her yerde tekeller, karteller köşeleri tutmuş durumda. 5 müteahhide bütün kamunun ihalelerini veriyorsunuz, bütün bütçeyi onlara aktarıyorsunuz. Sayın Bakan, bütün dünya yüzde 1'i tartışıyor, farkında mısınız yüzde 1. Amerika da İngiltere de seçim süreçlerine girdiler, herkes yüzde 1'i tartışıyor. Diyor ki bütün dünya: "Yüzde 1 gelirin çok önemli bir bölümünü alıyor. Yüzde 1 aynı zamanda servetin de çok önemli bir bölümünün üzerinde oturuyor." Ya, bu nasıl dengelenir, bununla ilgili bir vizyon ortaya koymadınız. Nasıl acaba bütün misketleri toplayan... Misket oyunundaki gibi, çocukluğumuzda vardı ya, bir kişi bütün misketleri topladığında oyun biterdi. Diğerlerine ne düşerdi? Gidip faizle...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Merak ediyorum, sen hiç misket oynadın mı?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O zaman faiz yoktu, misket borçlanmak vardı. İşte, yüzde 1 bütün misketlerin sahibi, yüzde 90'a diyorsunuz ki: "Git borçlan, git misket borçlan." İşte, bu çarkı kıracak herhangi bir vizyon ortaya koymadınız. Gelir ve servet eşitsizliği bir yanda, bir yanda bir bakıyoruz arkadaşlar, geçmişin mazlumları lüks, şatafat içinde; lüks düğünler yapıyorlar, lüks törenler yapıyorlar, şatafat içinde yaşıyorlar. Ya, arkadaş... Sayın Bakan, o görüntüleri siz de görmüşsünüzdür, vicdan sızladı. Ben hiç toplumsal kesim olarak söylemiyorum yani laiktir, sekülerdir, muhafazakârdır, şudur budur demiyorum. Sayın Bakan, bakıyorsunuz, vergi levhasında 1 lira vergi yazmıyor; ya, 1 lira vergi vermemiş, birileri gidiyor, 3 milyonluk 5 milyonluk Mercedes'e biniyor, çocuğuna 5 milyonluk düğün yapıyor. Acaba Maliye idareniz -net bir soru soruyorum Sayın Bakan size- o milyonluk arabalara binenlere, milyonluk düğünü yapanlara "Nereden buldun?" diye soruyor mu? Sayın Bakan, umarım beni dinliyorsunuzdur. "Nereden buldun?" diye sorabiliyor musunuz ya? Böyle bir soru sormayı düşündünüz mü acaba, bununla ilgili bir yasal düzenleme yapmayı düşündünüz mü? Bakın, sizin politikalarınız yüzünden servetin yüzde 55'i nüfusun yüzde 1'inin eline geçti. Bunu dengeleyecek bir vizyon ortaya koymamız gerekmiyor mu? Gerekiyor. Ne gönderiyor Sayın Bakan? Osman Bey burada savundu Bakan Yardımcınız, değerli konut vergisi. Dağ fare doğurdu.
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Senin Mercedes'çiden alıyoruz işte.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani düşünün ki Sayın Bakan, bir vatandaşın babadan kalma diyelim ki 10 milyonluk bir konutu var, 1 tane konutu var, diyorsunuz ki: "Ondan yüzde 1 vergi alacağım. Her yıl 100 bin lira vergi alacağım." Benim bir tanıdığım var, 5 bin tane tapusu var, 5 bin tapu. Birer milyondan saysan 5 milyar lira serveti var.
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Benim yok öyle tanıdığım.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Babadan kalmış Esenyurt'ta arazisi var, rant gelmiş, bakın, üzerinden imar geçmiş, tarla olmuş arazi, rant vergisi almamışsınız. Rant vergisi reformu düşünüyor musunuz? Almamışsınız, bakın, rant vergisi almamışsınız. Mehmet Şimşek'ten beri söylüyoruz. Tarla oluyor arazi, rant vergisi almıyorsunuz. Rant vergisi reformu düşünüyor musunuz Sayın Bakan? Hayır.
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Kira vergisi alacağız, gelir vergisi...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ondan sonra üzerine konut oluyor, vergi almıyorsunuz. 1 tane tapusu olandan yüzde 1 vergi, 5 bin tane tapusu olandan yüzde sıfır vergi. İşte, biz size ne diyoruz? Gelin, reform yapalım diyoruz arkadaşlar. Bütün servet unsurları kayıt altına alınsın, bunlar üzerine reformlar yaparız.
Sayın Bakan, sizin vergi daireleriniz nerede? Nerede vergi daireleriniz? Ben size söyleyeyim: Benzin istasyonları sizin vergi daireniz; en yoksul da en zengin de benzin istasyonuna gidiyor, depoyu doldurunca "trink" 300 lira kasanıza akıyor. Başka nerede? Sayın Cumhurbaşkanının haram ilan ettiği sigara ve alkol satan TEKEL bayileri vergide rekortmenler, kalem olarak en çok vergiyi haram ilan ettiğiniz sigara ve alkolden alıyorsunuz, vergi daireniz orada. En zengin de bir paket sigara aldığında 15 liranın 10 lirasını vergi veriyor, en yoksul da aynı vergiyi veriyor. Araba satış bayileri sizin vergi daireniz, en zengin de en yoksul da aynı vergiyi veriyor. Marketlerde en zengin de en yoksul da aynı vergiyi veriyor. Sayın Bakan, gelir vergisinin -biliyor musunuz, biliyorsunuz mutlaka- yüzde 93'ünü ücretlerden kesilen stopajlar, kiradan kesilen stopajlar oluşturuyor. Yani Maliye idaresini kapatsak arkadaşlar, hiçbir şey değişmeyecek. Ne değişecek? Diyorsunuz ki: "Çok kazanandan çok, az kazanandan az alacağız." Ya, yüzde 40'a çıkardınız, 90'larda yüzde 50'ydi biliyor musunuz Sayın Bakan? Kimse vergi vermiyordu. İsterseniz yüzde 80 deyin. Bu kadar kayıt dışılık varken, "Nereden buldun?" diye soramazken yüzde 70'e de çıkarsanız bu vergiyi vergi filan alamazsınız. Uğur Bey burada. Mali müşavirler, o anlamda istedikleri gibi o stok kalemleriyle oynarlar, size herhangi bir vergi vermezler. Önemli olan "Nereden buldun?" diye sorabilmeniz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bütün mali müşavirleri töhmet altında bırakmayın.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye arkadaşlar ya...
Uğur Bey, Sayın Paylan'ın mali müşaviri misiniz?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - O sözü düzeltsin.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bütün dünya yüzde 1'in elindeki geliri ve serveti tartışıyor, bizim de tartışmamız gerekiyor Sayın Bakan.
Bakın, değerli arkadaşlar, Sayın Bakan, geçen yıl da önermiştim, Man Adası'na bir vergi dairesi açın demiştim, Malta Adası'na bir vergi dairesi açın. Efendim, başka adalar da vardı biliyorsunuz, vergi cennetleri, birer vergi dairesi açın. Ne yaptınız bununla ilgili bir yıldır? Bakın, bilgi paylaşımı diye bir anlaşmaya imza attınız, sanıyorum uzatmıştınız, bu yıl sonu devreye girecek. Yurt dışında benim tahminime göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının 300 milyar dolar serveti var yani bankalarda, vergi cennetlerinde yatan, gayrimenkulü hariç tutuyorum. Bununla ilgili bir bilgi paylaşımı yapıp bu vatandaşlarımıza "Acaba nereden buldun arkadaş?" deyip bunları vergilendirmeyi düşünüyor musunuz? Ben düşünmeyeceğinizi düşünüyorum çünkü çıkan listelere baktığımızda genelde yandaş şirketler. Acaba bu bilgi paylaşımınızı yapmamanızın sebebi o basına sızan listelerdeki yandaş şirketler mi Sayın Bakan? Acaba vicdanlı bir Maliye Bakanının görevi tüyü bitmemiş yetimin hakkını burada alıp, vergilendirmeden yurt dışına gidenlerin, yurt dışına kaçıranların o paralarını vergilendirmek değil midir öncelikle?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen konuşmanızı tamamlayınız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, bakın, bütçede tercihleriniz var. Bütçe tercihleri, biliyorsunuz, saraya, sarayın yandaşlarına ve silaha gidiyor. Biz bu tercihlerin halka doğru akmasını istiyoruz. Evet, etkili vergi toplayalım ama topladığımız kaynakları da halka aktaralım. Bakın, yapabileceğiniz bir şey daha var. Ayşe Hanım -sağ olsun- değerli bürokratımız 2'nci sıraya gelebilmiş, belki muhalefetimiz sonucu ama erkek bir bürokrasiniz var genelde. "Gender budgeting" yani toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir bütçeleme yapmak mesela buradaki tartışmaydı bakın, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında; bunu yapabilirsiniz. Sayın Bakan, başka ne yapabilirsiniz biliyor musunuz? Dün Sanayi Bakanlığını görüştük. Benim bütün sanayici arkadaşlarım müteahhit oldular Sayın Bakanım. İşte, vergi politikalarıyla bunu değiştirebilirsiniz. Yani rantı vergilendirirseniz, inşaata, betona doğru akan rantı vergilendirirseniz, emin olun, o sanayiciler tekrar sanayiye dönerler. İşte, verginin yapabileceği regülasyon buralardan geçer.
Bakın, iklim aktivisti Greta'yı tanıyorsunuz değil mi Sayın Bakan? Size bir şeyler söylemeye çalışıyor.
Bakın, ne oldu biliyor musunuz? Burası da çok önemli. Siz iki yıl önce orada oturduğunuzda Enerji Bakanı olarak, "Bu termik santrallerin süresi asla uzamayacak." dediniz değil mi? Dediniz. Bakın, ne oldu? Gönderdiğiniz bir torba yasada o termik santrallerin, doğamızı, çevremizi kirleten termik santrallerin süresi iki buçuk yıl daha uzadı. Sayın Bakan, işte, vicdansızlık buralarda bir yerde. Bütün dünya karbon vergisini tartışıyor, bundan haberdar mısınız Sayın Bakan? Net bir soru soruyorum. Karbon vergisi; çevreyi kirletenden vergi alıyorlar, böylece o fabrikalar, o termik santraller fizibil olmuyor ve kapanıyorlar. Karbon vergisini tartışalım Sayın Bakan. "Nereden buldun?" yasasını tartışalım. Bakın, Maliye idaresinden kimse korkmuyor ama Amerika'da bazı insanlar Allah'tan korkmaz, IRS'ten korkar. Sizden kimse korkmuyor Sayın Bakanım. İşte, Maliye idaresinden korkulabilecek, çekinilebilecek düzenleme...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan, lütfen son sözlerinizi alalım, lütfen.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu, ancak ve ancak özerk bir maliye idaresinden geçer. Bu fikrime katılıyor musunuz? Çünkü her iktidarın yandaşları vardır, iktidar yandaşlarının üzerine gidemezler ama bağımsız, özerk bir maliye idaresi iktidarın yandaşlarının da üzerine gider ancak böyle vergi alabilir diye düşünüyoruz. Bunu paylaşıyor musunuz?
Son olarak AVM ve şehir içi zincir marketler esnafı öldürüyor Sayın Bakanım. Dünya şunu tartışıyor, şehir içindeki AVM ve zincir marketleri vergilendirmeyi tartışıyor. Niye? Küçük esnafı korumak için. Acaba böyle bir planınız var mı, reformunuz var mı?
Sayın Bakan, bütün bunların üzerine düşünmeliyiz, tartışmalıyız. Hem bütçemizin giderlerini daha vicdanlı kalemlere harcamalıyız hem de vergileri çok daha vicdanlı ve adaletli şekilde toplamalıyız.
Saygılar sunarım.