KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Değerli Bakanım, Bakan yardımcıları, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı büyük bir Bakanlık. Geçen yılki düzenlemeden sonra birçok bakanlık birleştirildi, sizin Bakanlıkta da yeni bir yapılanma söz konusu oldu. Bilmiyorum, yeni bir Bakan olarak Bakanlığınızı nasıl değerlendiriyorsunuz ama sanki sivil havacılık, kara yolları gibi yani altyapıyla uğraşan bir bakanlığın bünyesinde BTK gibi çok yüksek teknoloji gerektiren, "hightech" bir çalışma yapan kurumun olması biraz sakil duruyor sanki. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı birkaç gün önce buradaydı, oradaki "teknoloji"yle sanki birleştirsek bu birimi daha iyi olacak gibi. Bunu burada zaman zaman, uzun yıllar Bakanlık yapan Binali Bey de ifade ediyordu. Lütfi Bey de Bakanlık yaptı, bilmiyorum onun görüşü nedir -şu anda yok ama- sanki AR-GE faaliyetleri ve yüksek teknolojiyi birleştirip ayrı bir bünyede kurumlaştırmak daha iyi olabilecek gibi duruyor. Sizin görüşünüzü de almak isterim.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak en yatırımcı Bakanlıksınız, yıllardan beri böyle. Yatırımlarınız da görünüyor, görünür vaziyette yani ülke sathında da görünüyor, farkındalık oluşturuyor. Ama Sayın Bakanım, sormamız gereken bazı sorular var Bakanlığınıza, bu kadar yatırımcı bir Bakanlığa. Bunları da bütçelerimizde soruyoruz ama net cevap da alamıyoruz. Siz mümkün olduğunca cevap vermeye çalışıyorsunuz, teşekkür ederim. Geçen yılki bütçe sunumunda, özellikle ikinci bölümdeki konuşmanızda açık olarak cevap vermeye çalıştınız.

Şimdi, bizim sormak, öğrenmek istediğimiz şu milletvekilleri olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak: Özellikle bu kamu-özel iş birliği projeleriyle biz gelecek nesillerin rızkını mı yiyoruz, bunu görmemiz, öğrenmemiz lazım. Önemli ölçüde KÖİ projeleriyle, kamu-özel iş birliği projeleriyle yürütüyorsunuz yatırımlarınızı. Çok mu maliyetli projeler bunlar, ikinci olarak bunu bilmemiz lazım. Ve bir de bunların, bu yatırımlarınızın bölgesel dağılımına da bakmamız lazım.

Sayın Bakan, benim çok kaba olarak yaptığım bir çalışmaya göre -elimde çok fazla veri yok tabii- bütçeden yapılan yatırımlar, artı, KÖİ yatırımlarının yüzde 70'i Marmara Bölgesi'nde. Bu, çok büyük bir oran. Yatırımların yüzde 70'i Marmara Bölgesi'nde olunca büyük bir sıkıntı oluşturuyor Türkiye açısından, Anadolu açısından. Gerçekten, geçenlerde arkadaşlarla da konuştuk, bir bölgesel dengesizlik yaratıyor, nüfus o tarafa doğru akıyor. Zaten işsiz olan bir toplum var; 8-8,5 milyon gerçek anlamda işsiz var. Bu, Bulgaristan nüfusundan fazla. Yatırımları o tarafa yapınca Türkiye'de büyük bir dengesizlik oldu. Bakın, 2018 yılı kesin mizanından aldığım bir rakamı sizinle paylaşayım: 621 milyarlık bir bütçe geliri var, vergi gelirleri. İstanbul'dan net olarak elde edilen gelir, net gelir 294 milyar; yarısı. İstanbul tek başına Türkiye vergi gelirlerinin yarısını oluşturuyor, bu hâle gelmiş artık, nüfus da öyle. Artık o bölgeye bu kadar yatırım yapılmaması lazım. Sizin hesaplarınıza göre KÖİ ve bütçeden yapılan yatırımlar ne kadar bölgesel olarak, onu görebilir miyiz? Sağ olun, yatırımlarınızı sunumunuzda verdiniz ama bu tarafını da görebilirsek -bölgesel dağılımını- çok memnun oluruz. Bizim çalışmamıza göre, parti olarak yaptığımız çalışmaya göre 1986-2019 döneminde 67,5 milyar dolar tutarında 246 kamu-özel iş birliği projesi var, 1986'dan beri yani bu Kamu Özel İşbirliği Kanunu çıktığından beri 246 proje var. Bu projelerin yatırım maliyeti açısından yüzde 79'u ve sayı olarak 179'u sizin iktidarınız döneminde yapılanlar, gerçekleştirilenler. Bendeki bilgiye göre sayı olarak 179'u ve 53,2 milyar doları yani yüzde 79'u. Toplamı 145 milyar dolar olan sözleşme bedellerinin de yüzde 90'ı, 130 milyar doları yine bu dönemde gerçekleştirilmiş durumda. Bunlarla ilgili cevap verebilirseniz memnun olurum, önemli bir sıkıntıyı çözmüş oluruz ya da en azından çözme yolunda adım atarız.

Sayın Bakan, bütçe ödeneklerinize baktım. Şimdi, 2018 başlangıç ödeneği 31 milyar -dediğiniz gibi- 43 milyar harcama var. 31 milyar ödenek, 43 milyar harcama var. 2019'da da başlangıç ödeneği 27 milyar, 32 milyar da Ağustos sonu itibarıyla yani yine epey bir artacak. Başlangıç ödenekleri düşük tespit ediliyor ama "Nereye gitti?" diye bakıyorum, bunlar önemli ölçüde cari transfer. Bakın, 7,5 milyardan 9,5 milyara çıkmış cari transfer. Sermaye gideri yani yatırım ödeneği 6,6'dan 5,2'ye inmiş, yatırım değil ama sermaye transferinde büyük bir artış var, 16,8'den 28,2'ye çıkmış. Yani önemli ölçüde KÖİ yatırımlarıyla ilgilidir sermaye transferleri, cari transferler yani garantilerle ilgilidir diye tahmin ediyorum. Kesin mizandan da bunları çıkaramıyoruz ki. Şimdi, geçen sefer söylediniz "Hane halkına yapılan transferler içerisinde." diye ama baktık, bulamıyoruz; şeffaf değil, net değil. Hâlbuki siz bunları vermeye çalıştınız. Bunları görebilmemiz lazım.

Bakın, bu seneyle ilgili olarak da çoğunluk yani ağustos sonu itibarıyla 32, çoğu sermaye transferine olarak gitmiş 10 milyar. 10 milyarı sermaye transferine gitmiş. Nereye harcandı, bilmiyorum, artışın sebebi sermaye transferi ağırlıklı olarak.

KÖİ'e, kamu-özel iş birliği yatırımlarına girmişken bir şey yapacağım, arkadaşlarımız bu konuyla ilgili çalışıyorlar Sayın Bakanım ama neden biz bu konuya septik yaklaşıyoruz, bir örnek vereceğim. Bakın, 50 milyon euroya Kütahya Havaalanı ihale edildi, 50 milyon euro. Bununla ilgili olarak 2012-2016 yılları arasında toplam 4 milyon 73 bin yolcu garantisi verildi, 4 milyon 73 bin. Ama ne gerçekleşti? 173 bin yolcu havalimanını kullandı. 170 bin yolcu, 4 milyon 73 bin garanti verildi. Onun için böyle yaklaşıyoruz. 4 milyon küsur garanti veriliyor, 170 bin yolcu... Yani gerçek bu. Böyle olduğu için soru işaretiyle yaklaşıyoruz. Onun için böyle ince eleyip sık dokuyoruz. Bunu bilmemiz lazım. Bir daha bizim bu yönteme başvurmamız doğru mudur, başvurursak bu şekilde mi, bu yöntemle mi yapacağız? Ayrıca bunların soruşturulması da gerekir Sayın Bakanım, bilmiyorum bu konuda ne yapıldı ama. Bu kadar bariz fizibilitesiz, çok basit fizibilite yapılsa bile bu kadar kötü bir ihale yapılamaz.

Bakanlığınızla ilgili ve Karayollarıyla ilgili -diğer raporlar da öyle- çok güzel Sayıştay raporları var; arkadaşlarım girecekler, ben çok fazla girmiyorum ama. Bakanlığınızla ilgili 9 artı 18; 27 tespiti var Sayıştayın.

Bakın, bir tanesini, sadece bir tanesini ele alacağım. Avrupa Birliğinden IPA fonları alıyoruz biliyorsunuz. 95 milyon euro tutarındaki fonu geri göndermişiz, kullanmamışız. Niye kullanmadık? Beceriksizliğimizden kullanmadık. 95 milyon euro fonu geri gönderiyoruz. Bu kadar kaynağa ihtiyacımız var, 95 milyon euro fonu geri göndermişiz. Niye geri gönderiyoruz?

Bakanlığın Sayıştaya açıklaması şöyle: "Bakanlık dışında birçok aktörün müdahil olduğu ve fon yönetim sürecini etkilediği..." Gerekçe bu. Bakanlığınızın Sayıştaya verdiği gerekçede "Bakanlık dışında birçok aktörün müdahil olduğu ve fon yönetim sürecini etkilediği..." denmiş. Nedir bu? Bir de diyoruz ki... İşi hızlı yapmamaktan kaynaklıyor. Zamanında bitiremediğimiz için o 95 milyon euro geri gitmiş. Ama diyoruz ki: Biz işleri çok hızlandırdık, bürokrasiyi hızlandırdık, en iddialı ülkelerden bir tanesi olduk. Nedir mesela bunun sorunu, sıkıntısı? Sadece bir tane... Çok güzel bir rapor, lütfen dikkate alınsın.

İzlemeye baktım, geçen yıldan kalan birçok sorun da çözülmemiş vaziyette.

Karayolları Genel Müdürlüğü yaptınız, biliyorsunuz. Karayollarıyla ilgili olarak da çok güzel bir rapor var, Sayıştay raporu. 15 artı 18; 33 bulgusu var bu sene de. Bir tanesini sadece dikkatinize sunacağım. Şimdi, 4734'le, İhale Kanunu'yla iş yapılıyor. Ordu-Ulubey Ayrımı-Kabadüz il yolu inşaatı yol yapım işine ait bazı bilgileri vermiş Sayıştay; diyor ki: 109 milyon liralık bir iş. Burada yol var işin içinde, köprüler var, çok da detaylı bilgiler vermiş sağ olsunlar. Aynen şu ifadeyi kullanmış Sayın Bakanım: "Yüklenici köprü grubu işleri için yaklaşık maliyete göre, yüzde 190 fazla fiyat teklif etmiş, diğer iş gruplarında aşırı yüksek indirimli fiyatlar teklif ederek toplamda en avantajlı teklif olmuştur." yüklenicinin teklifi. Köprü için yüzdü 190, diğer işler için de aşırı düşük teklifler veriyor. Ondan sonra ne oluyor? İşi tamamlamıyor, sadece köprüyü tamamlıyor ve ondan sonra işi tasfiye ediyor yani kârlı tarafını yapıyor. Hepsini yapsa sorun yok yine ama sadece kârlı kısmı yapıyor, bırakıyor, işi tasfiye ediyor. Bu somut, net bir şey. Sözleşme bedeli 89 milyon lira olan işte 5 no.lu hak ediş itibarıyla 72 milyon lira harcama yapılmış olup bunun sadece 7,9 milyon lirası köprü harici işler için harcanmıştır, geri kalanı köprü için harcanmıştır. Ve Sayıştay diyor ki: "Proje değişikliğine bağlı metraj artışları istisnai değildir. Genel hâle gelmektedir bu durum gittikçe. Diğer yandan kamulaştırma işlemi hiç yapılmadan ihaleye çıkılması 4734'e aykırıdır. Kamulaştırma tamamlanmadan ihaleye çıkılması yetkisinin istismar edilmesine yol açmaktadır." "İdarenin bu tür olumsuzlukları yani Bakanlığınızın çıkardığı bazı iç genelgeler de sorunun çözümüne katkı sunmakla birlikte tek başına sorunu çözmüyor. Bu tür konuların titizlikle takip edilmesi gerekir." diyor. Ve iç denetim mekanizması Karayollarında da, Bakanlığınızda da yeterince çalışmıyor Sayın Bakanım.

Bir örnek de -sürem dolmadan- BTK'yle ilgili olarak vermek istiyorum. Şimdi, Sayın Başkanım, Komisyon Başkanlığı olarak dikkate almanız gereken bir husus var. Şimdi, 703 sayılı Kararname'ye göre düzenleyici ve denetleyici kurumların amaç ve görevleriyle ilgili herhangi bir düzenleme yok. BTK'nin raporunda da bu konu belirtilmiş, BTK idari ve mali özerkliğe sahip düzenleyici ve denetleyici bir kurum. Düzenleyici ve denetleyici kurumların iç kontrol sistemi ve BTK uygulamaları başlığında açılmış BTK raporunda, Sayıştayın raporunun 9'uncu sayfasında bir bölüm var. Burada diyor ki: "İç kontrol sistemi çok gerekli olduğu hâlde kurulamamıştır çünkü 5018'de, iç kontrol sistemine ilişkin

hükümlerinde düzenleyici ve denetleyici kurumlar 5018'e tabi değildir."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Sözcü Abdullah Nejat Koçer geçti)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kendi mevzuatlarında da bu konuyla ilgili eksiklik varsa sıkıntı söz konusu oluyor. Sonuç olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde ilgili kurum görüşülememiş oluyor, bir sorun ortaya çıkıyor. Bu durum Sayıştay raporunda anlatılmış, bazı raporlarda da düzenleyici, denetleyici kurumlarla ilgili bu tür bilgiler var. Bu konunun gündeme gelmesi lazım. İdareye bununla ilgili bir düzenleme yapılması için yazı yazılması lazım düzenleyici ve denetleyici kurumlarla ilgili Sayın Başkanım. Bunları tutanaklara geçirelim. Sizin de bunu dikkate almanız gerekir.

Sivil havacılıkla ilgili de tespitlerim vardı ama orada da bir şartlı görüş var. Performans raporunun dikkate alınması lazım. Orada da etkin bir kontrol sistemi yok -Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde- Sayın Bakanım.

Bunlar verdiğim örnekler, arkadaşlarım daha somut örnekler de verecekler Sayın Bakanım.

Bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyoruz ama özellikle dediğim konularda bilgi verebilirseniz memnun oluruz. Yani Türkiye'de bu kadar büyük bir yatırımcı kurumun, Bakanlığın Türkiye'yi nereye götürdüğünü, bu sosyal dengeleri, ekonomik dengeleri etkilediğini görüyoruz. Bunun nereye gittiğini görebilmemiz lazım, tedbir almamız lazım. Tabii ki iş yapmaya çalışıyorsunuz, çok doğru. Geçen yıl da söyledim, Karayolcular şöyle yapar: "Biz iş yapıyoruz memlekete, dağ bayırı dümdüz ediyoruz, yol yapıyoruz. Herkes önce 'Bu yoldur.'" diyor ama işin hukuki boyutuna da dikkat etmemiz lazım, kimsenin hakkını yemememiz, ekonomik ve sosyal boyutuna da dikkat etmemiz lazım. Şimdi, burada da -Bakansınız- tümüyle ülkeyi görebilmemiz lazım, diğer etkilerini de hesaba katmamız lazım.

Çok teşekkür ediyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.