KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, Değerli Bakanım, kıymetli milletvekilleri ve değerli bürokratlar; Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunun bir üyesi olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın bütçe görüşmelerinde söz almak ve bazı hususları dile getirmek isterim.

Öncelikle, Sayın Bakana teşekkür etmek istiyorum şahsımın verdiği soru önergelerine doyurucu ve içerikli cevaplar gelmiştir. Bunlarla alakalı çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Ancak İYİ PARTİ Grubu tarafından 27'nci Dönemde Ulaştırma Bakanı Sayın Cahit Turhan'ın cevaplandırması için 74 yazılı soru önergesi var, bunlardan sadece 27'si cevaplandırılmıştır. Demek ki diğer arkadaşlarımız bizim kadar şanslı değiller, şanslı olamamışlardır. Bu konuda Sayın Bakanımızın daha duyarlı, daha titiz olması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Zaten Türkiye Büyük Millet Meclisinde bakanlarımızı göremiyoruz, yeterli etkileşimi kuramıyoruz ama en azından bu soru önergelerine yeterli cevaplar verilirse bu da telafi edilmiş olabilir kanaatindeyim.

Bakanımızı burada yakalamışken en azından yüzeysel de olsa kanaatlerimizi ifade etmek faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

Öncelikle, Sayın Bakanımızdan ricamız, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ulaştırma ve altyapı faaliyetleriyle alakalı yapılacak düzenlemelerde özellikle Komisyon üyesi arkadaşlarımızı önceden bilgilendirmemiz gerektiğini vurgulamak isterim. İlgili hususlar oldukça da Sayın Bakanımızı Komisyon toplantılarında görmek isteriz. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin en büyük sıkıntılarından olan yürütme ve yasama arasındaki kopukluk meselesini belki bu şekilde biraz izale etmiş, aşabilmiş ve gidermiş oluruz.

Sayın Bakanım, ülkemizin başkenti Ankara'nın en önemli sorunlarından biri hiç şüphesiz ki ulaşımdır. İstatistikler incelendiğinde kişi başına düşen araba sayısında en yüksek değer Ankara'dadır. Ankara'da kişi başına 4 araç düşerken İstanbul'da bu sayı 5,3'tür. Bu istatistikler hakkında Sayın Bakanımızın bir güncellemesi veya yeni bir düzeltmesi varsa da dinlemek isterim. Bir espriyle nitelendirirsek, iktidar sanırım İstanbul'u Ankara'dan daha çok seviyor ve hizmette başkenti geri plana itiyor. Biz Ankaralılar bu konudan pek muzdaripiz ve rahatsızız. Cumhurbaşkanlığının 100 günlük eylem planlarında da Ankara son derece az yer almıştır. Bunu da belirtmek isterim.

Sayın Melih Gökçek'in Refah Partisinden seçilmesiyle başlayan, AK PARTİ dönemiyle devam eden ve Sayın Mustafa Tuna'yla sona eren Ankara'daki iktidarınız döneminde Ankara'ya önemli hizmetler gelmiştir. Bunlar kesinlikle ülkemizin başkenti için ama bu yeterli değildir. Şimdi, Ankara'ya Gökçek döneminde Büyükşehir Belediyesinin başladığı ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından tamamlanan metrolar yapılmıştı, bu metroların gerek güzergâhları gerek hızları gerekse düzenleri Ankara'nın ulaşım sorununa merhem olamamaktadır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mansur Yavaş'ın yaptığı çalışmalardan öğrendik ki bu metrolar çok daha hızlı gidebilecek konumdaymış. Hazırlanan projelerle metroların hızının 72 kilometreden 80'in üzerine çıkabileceğini öğrendik. Ulaştırma Bakanlığımız tarafından tamamlanan bu metroların hızının neden düşük olduğunu ve yetersiz kaldığını...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Oral, lütfen tamamlayalım.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Ulaştırma Bakanlığımız tarafından tamamlanan bu metronun hızının neden düşük olduğu ve yetersiz kaldığı hakkında Sayın Bakanımızın görüşlerini almak isteriz.

Buna ek olarak Esenboğa Metrosu, Cumhurbaşkanlığının İkinci 100 Günlük Eylem Planı'nda yer almaktaydı. Bununla alakalı durum nedir? Hâlâ ihalesi neden yapılmamıştır? Bu hususta Ankara Büyükşehir Belediyesinin mevcut yönetimiyle ne gibi temaslarınız vardır? Bilgi verirseniz memnun oluruz.

Gölbaşı ilçemizin kronikleşen sorunları vardır. Gölbaşı'nın iki yakası bir türlü bir araya gelememektedir. Gölbaşı şehir geçişi projesi yeterli düzeyde değildir. Konuyla alakalı verdiğim soru önergesine yeni bir proje olmadığı bilgisini içeren bir cevap gelmişti, çok teşekkür ederim. Projenin kısaltıldığı ve ödemelerin yapılamadığı konusu da merak ediliyor doğrusu. Benim bizzat Gölbaşı'nda şantiyede yaptığım incelemelerde yüklenici firmanın yetkilileri bu konuyu dile getirmişken Bakanlık böyle bir durumun olmadığını ifade etmiştir. Bu husustaki görüşlerinizi merak ediyor ve Gölbaşılılar adına sizden yeni bir şehir geçişi projesini rica ediyorum.

Geçtiğimiz aylarda Polatlı'nın köylerinde yaşadığım bir hadiseyi de anlatmak isterim. Polatlı'da iktidarın "terörist" olarak nitelendirdiği soğan tüccarlarını ziyaret etmek ve konuyu yerinde incelemek için bölgeye gitmiştim. Polatlı'nın Özyurt köyüne gittiğimizde bazı vatandaşlar bize sitem etmeye başladılar. Başta anlayamadık, sonra baktık ki bizi AK PARTİ'li milletvekillerine benzetmişler, biz tevazuyla gitmiştik çünkü. Neyse. Çünkü köyde su yok...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - AK PARTİ'li vekillerde tevazu yok mu?

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Tabii, sizler iktidar olduğunuz için şatafatla gidiyorsunuz.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Hayır, "Siz tevazu sahibisiniz." demek istiyor, yanlış anladınız.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Evet, yanlış anladınız.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Teşekkür ediyoruz.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Köyden telefon çekmiyor, su yok, yol yok, köylü perişandı yani sitemlerini dile getirmekte haklıydılar çünkü burası, Cumhurbaşkanlığı sarayına 150 kilometre yakınlıktaki bir köydü. Ama daha sonra izah edince bizim İYİ PARTİ'li olduğumuzu anladılar, özür dilediler, helalleştik. Sonrasında Uzunbeyli, Sinanlı, Hacıosmanoğlu köylerine giderek şeker pancarı ve soğan üreticisi çiftçimizi ziyaret ettik. Bunların da biz danışmanlarımızdan telefonlarına bağlanmak istediğimiz zaman telefonların ara ara çekmediğini söylediler. Şimdi Sayın Bakanımız "Bunun bizimle ne alakası var?" diyebilir ama 21'inci yüzyılda cep telefonu altyapısı, internet altyapısı bir temel meseledir; ekmek gibi, su gibi bir meseledir. Bu hususlarda titiz çalışmanızı bekliyorum.

Sayın Bakanım, Ankara'mızın bir diğer sorunu da yılan hikâyesine dönen banliyö treni ve tren hatları meselesidir. Ankara'da 13 Aralık 2018'de 3'ü makinist 9 kişinin hayatını kaybettiği, 107 kişinin yaralandığı yüksek hızlı tren kazası meydana gelmişti, biliyorsunuz. Kazayla alakalı pek çok Bakanlık personeli hakkında birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talebi ortaya çıkmıştır. Ankara'da Kayaş-Sincan arası banliyö hattı birkaç kez kapandı. Bu bir seferinde iki yıl sürdü. Bu süreçte sadece yüksek hızlı trenler hatta çalıştı. Ortaya atılan iddialara göre burada bir sinyalizasyon eksikliği mevcuttur. Aynı durumu biz Çayyolu Metrosunda da ilk açıldığı zamanlarda da yaşamıştık hatırlarsanız. Ankaralıların can güvenliği her şeyden önemlidir. Bu konuda asla taviz vermeyeceğimizi bilmenizi arzu ederiz.

Bu kadar Bakanlık personeli hakkında dava açılmışken Bakanımızın da sorumluluk hissetmesi gerekmektedir diye düşünüyorum. Sayın Bakanın bu konudaki görüşlerini doğrusu merak ediyorum.

Sayın Bakanım, bir Ankara Milletvekili olsam da memleketim Ahlat ve Bitlis hakkında da birkaç söz söylemek isterim. Ahlat şehir geçiş yolunda -Ahlat, Adilcevaz geçiş güzergâhında, Van Gölü'nün hemen üzerindedir, takdir edersiniz- emniyet şeridi bulunmamaktadır. Bu konuda hemşehrilerim çok şikâyetçiler. Özellikle kış aylarında ölümlü kazaların yaşandığını ifade etmektedirler. Bu konuda yeni bir projeniz, çalışmanız var mıdır? Ben Ahlatlılar adına size sormak istiyorum. Benim Bitlis Milletvekili olduğum 21'inci Dönemde planlanan Van Gölü Kuzey Demir Yolu Geçiş Projesi dokuyu bozmadan gerçekleşecek şekilde projelendirilmişti. Bundan dolayı Ulaştırma Bakanlığına teşekkür ediyorum. Bu konuda bir gelişme var mıdır, son durum nedir? Ayrıca, Ahlat ve çevresindeki ilçelerin geçiş yollarında ciddi trafik yaşanıyor. Van Gölü'yle temas hâlindeki bu coğrafya, feribotlarla ve diğer yollardan gelen araçların geçiş güzergâhında bulunmaktadır.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Oral, lütfen tamamlayalım.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

Burada, yol çalışmalarından dolayı bir iyileştirme düşünmekte misiniz?

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığıyla alakalı Sayıştay raporlarında yer alan bazı verileri de burada tekrar dile getirmek istiyorum. Sayın Bakanın bu konularda doyurucu bilgi vermesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii, Sayın Başkanım, kısarak gitmek zorunda kaldığım için bazı şeyleri atlamak zorunda kaldım.

Sayıştay, Avrupa Birliği tarafından çeşitli projeler için sağlanan 95 milyon euroluk fonun kullanılmadığını ve bu tutarın Avrupa Birliğine iade edildiğini ortaya çıkarmaktadır. Tabii, üstten itibaren baktığımızda, Avrasya Tüneli Projesi'nde hizmet imtiyaz varlığı ve gelecek dönemlere ait muhtemel vazgeçilen gelirler, gerçek değerleriyle mali tablolarda yer almamaktadır. Haberleşme sistemlerinin kurulması ve işletmesiyle alakalı muhasebeleşmelerde de büyük meblağ hataları bulunmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, lütfen son sözlerinizi alalım efendim.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Daha çok meselemiz var ama sizden ricamız, soru önergelerimizi ve Genel Kurulda yaptığımız konuşmaları dikkate alarak milletimizin hizmet taleplerini yerine getirmenizdir.

Bu vesileyle, Sayın Başkanımıza, Sayın Bakanımıza ve bürokratlara teşekkür ediyor, Ulaştırma Bakanlığının ve ilgili birimlerinin bütçesinin milletimize hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.