| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a) Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı b)Karayolları Genel Müdürlüğü c)Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ç)Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü d)Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş. |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 28 .11.2019 |
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, bütçenizin de hayırlı olmasını diliyorum.
2019 yılında büyümeyen bir ekonomide, yeni sunulan bütçede görüyoruz ki 2020 yılında ekonominin büyümesi öngörülüyor. Öngörü var ama böyle bir dönemde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının büyümeyi tetikleyecek bir bütçeye sahip olması gerekirdi. Şimdi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının bütçesinde sermaye giderleri olarak 8 milyar, Karayollarında 7 milyar görüyoruz ama bütçenin tümünde faiz içi 138 milyarlık bir ödeme öngörülüyor. Yani siz Bakan olarak bütçenizin artırılması konusunda... Mademki ülkede ileri bir atılım yapılacak, büyüme ve istihdamda bir sıkışıklık var, inşaat sektöründe ciddi bir durgunluk var, neden bu bütçeyi kabul ettiniz, neden bütçenizi buna uygun hâle getirmediniz?
Şimdi, konuşmanızda dediniz ki: "Dünyada demir yolu inşaatları Çin'den sonra en hızlı gelişen ülkesiyiz." Bakın, ben, dünyayla ilgili başka bir örnek vereyim: Şu an Türkiye, dünyada, başlamış demir yolu inşaatlarında müteahhitlerin işleri durdurduğu birinci ülke yani ödenek yoksunluğundan dolayı, başlamış olan projelerin... Pek çok şantiyeye gidin bakın, orada üretim durmuş durumda.
Bir başka önemli konu şu: Bakanlığınız 2020 yılıyla ilgili bir liste yayımlamış. Bu listeye göre de birtakım işleri siz davet usulüyle çıkaracaksınız. Mesela İstanbul'da şehir hastanesi 2020 yılında bitiyor. Ama 2020 yılında bitecek olan şehir hastanesinin bağlantısını yapacak olan metro inşaatı daha yüzde 1'ler seviyesinde çünkü bunun finansman kredisi hâlâ bulunabilmiş değil. Finansman kredisinin bulunamaması konusunda devletin bankalarının belediyelere karşı olan tavrı anlaşılabilir gibi değil.
Şimdi, Bakanlığınız Erzurum-Aşkale-İspir devlet yolu için 940 milyonluk, davet usulüyle bir çağrı yapıyor. Şimdi, siz, belki de saatte birkaç arabanın geçtiği bir güzergâha 948 milyon lira para ayırabiliyorsunuz ama İstanbul'da günde 490 bin kişinin kullanacağı bir metro inşaatı ve 2020 yılında bitecek olan şehir hastanesiyle ilgili de kaynak bulmuyorsunuz, devletin kamu bankaları, Ağaoğlu'nun borçlarını Varlık Fonu'ndan kapatmak için finansman sağlıyor, Doğan Medya'nın Demirören'e satılması için 1 milyar doları buluyor, Hariri'nin Türk Telekom'daki batağını kapatmak için kamu bankaları bütün bu batağı karşılayacak finansmanı buluyor ama maalesef İstanbul'da Kadir Topbaş döneminde başlamış ama bugün yürümeyen 7 tane metro inşaatının devam etmesi için finansman kaynağını bulmuyor.
Sayın Bakanım, konuşmanızda dediniz, Kanal İstanbul'la ilgili değindiniz, Sayın Cumhurbaşkanımız da geçtiğimiz günlerde İstanbul'un su probleminden bahsetti. İstanbul'un su havzalarının yüzde 40'ının Kanal İstanbul'un geçtiği güzergâhta bulunduğunu biliyor musunuz? Melen Barajı'nı yapan müteahhidin alüvyonlu zemin üzerine devletin ve kamunun 1,5 milyar lirasını harcayarak yaptığı barajın gövdesindeki çatlama yüzünden Melen Barajı'nda dört yıldır su tutulamadığını, bu nedenle sadece yağışlara bağlı olarak regülatörlerden İstanbul'a su sağlandığını biliyor musunuz? Eğer Melen'den İstanbul'a su gelmeyecekse o zaman Avrupa yakasındaki bütün bu su havzalarını ve rezervlerini yok edecek olan bu Kanal İstanbul Projesi'ni hangi gerekçeyle dikkate alıyorsunuz?
Sayın Bakanım, Hüseyin Avni Önder'i tanırsınız. Hüseyin Avni Önder iki yıl öncesine kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 3 bin lira maaşla çalışan bir şahsiyet.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun, tamamlayın.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - İki yıl önce bir şirket kuruyor ve siz İstanbul Haydarpaşa Garı ve Sirkeci Garı'yla ilgili olarak da ihaleye çıkıyorsunuz. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kent varlığı ve kent kültürünün önemli bir parçası olan buraları kenti kazandırmak için gireceği ihaleye girmemelerini söylüyorsunuz ama aynı dönemde bu ihaleleri alacak olan Hüseyin Avni Önder'le de makamınızda bir görüşme gerçekleştiriyorsunuz. Sizce bu, ihaleye fesat karıştırmak değil midir? İstanbul'un kültürel mirasının en önemli parçasının özel bir şahsa verilmesini nasıl uygun buluyorsunuz?
Son olarak da, Bakanlığınızda özellikle kara yolu ihaleleriyle ilgili, bu davet usulüyle ilgili verilen işlerde bu işlerin alınmasıyla ilgili komisyon iddiaları hakkında ne söylüyorsunuz? Neden artık bütçenizde para olmadığı için bu ihaleleri normal Kamu İhale Yasası'na göre yapmayı denemiyorsunuz da hâlâ davet usulüyle ihale yapmaya devam ediyorsunuz?