| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Cumhurbaşkanlığı b)Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç)Diyanet İşleri Başkanlığı d)Devlet Arşivleri Başkanlığı e)Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f)Strateji ve Bütçe Başkanlığı g)Kalkınma Bakanlığı ğ)İletişim Başkanlığı h)Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ı)Savunma Sanayii Başkanlığı i)Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu j)Yatırım Ofisi Başkanlığı k)Başbakanlık |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 29 .11.2019 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, değerli bürokratlar, önceki dönem Maliye Bakanımız, basının değerli emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; bir ayı aşkın süredir bütçeyi görüşüyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, yüzlerce saat çalıştık siz geldikten sonra. Pek çok bakanlıkla ilgili milletin temsilcilerinin önerileri oldu, önergelerimiz oldu. Uzlaşmak istedik önergelerimiz konusunda ama Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, o kadar muhteşem bir bütçe hazırlamışsınız ki, o kadar adaletli, vicdanlı bir bütçe hazırlamışsınız ki milletin temsilcileri bir virgül bile değiştirmeye gerek duymadılar. Bir virgül diyorum bakın, bir virgül bile değiştirmeye gerek duymadılar.
Bakın arkadaşlar, şimdi, bu bütçede emeklilikte yaşa takılanların sorunları yok. Sonuç olarak bütçeler toplumsal talepleri yansıtırlar. Bu bütçede Kredi ve Yurtlar Kurumuna borçlu milyonlarca gencimizin sorunları yok, evlerine -biliyorsunuz- hacizler gidiyor gençlerimizin. Mesela yüz binlerce öğretmen atama bekliyor arkadaşlar, yüz binlerce öğretmen. O yüz binlerce öğretmenin atamasıyla ilgili herhangi bir ödenek bu bütçede yok.
Yerelin talepleri yok. Dün, pek çok milletvekilimiz Ulaştırma Bakanına dediler ki: "Benim köprüye ihtiyacım var." "Benim yola ihtiyacım var." İktidar partisi, AKP milletvekilleri dâhil, bu bütçede o talepler yok. Oysa, meclisler bu bütçeleri görüşürken kendi yerelinin taleplerini de yansıtırlar.
Biliyorsunuz, ABD'de, Kongrede bütçe geçirilmesi için senatörler taleplerde bulunurlar, derler ki: "Benim yola ihtiyacım var, köprüye ihtiyacım var, hastaneye, okula ihtiyacım var. Eğer bu talepleri bütçeye yansıtırsan ben senin bütçeni onaylarım." Öyle değil mi? Çünkü denge denetleme bunu gerektirir, güçler arasında eğer bir denge varsa bunu gerektirir ama hiçbir milletvekilimiz hiçbir talebini bu bütçeye yansıtamadı.
Bakın, burada sivil toplum kuruluşları yok Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı. Yani "sivil toplum" dediğimiz sendikaların, meslek örgütlerinin talepleri burada yansımadı çünkü bütçe görüşülen salona onlar alınmadılar, onları dinleyemedik.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bakın, aynı zamanda siz konuşurken burada 30 tane kamera vardı, siz sustunuz, 30 tane kamera dışarı çıktı.
Ben millete nasıl ulaşmaya çalışıyorum? İşte, bu ithal cihazla, iPhone'la, ithal bir sistem Periskop ve Twitter üzerinden ulaşmaya çalışıyorum.
Niye bunlar ithal biliyor musunuz? Niye biz iPhone yapamıyoruz? Niye Periskop'umuz yok? Neden Twitter'ı biz üretemedik? Neden WhatsApp üzerinden haberleşiyoruz biliyor musunuz? İşte, bu antidemokratik düzen yüzünden. Neden bunlar Amerika'da çıkıyor da bizde çıkmıyor? Çünkü orada demokrasi, herkes fikrini ifade edebiliyor, beyin göçü oraya doğru oluyor, Silicon Valley'e doğru oluyor, MIT'ye doğru oluyor ama bizde, ben burada vatandaşa fikrimi ulaştıramadığım için, yarattığınız sistem üzerine...
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY - Kaynakları teröre aktardığımız için olabilir mi?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Her şeyi teröre bağlayın, tamam!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, işte, ben ithal sistemlerle vatandaşa ulaşmaya çalışıyorum. İşte, siz konuşunca...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ne alakası var?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Zaten siz her gün konuşuyorsunuz, her gün Cumhurbaşkanı... Televizyonu açıyoruz Erdoğan, kapatıyoruz Erdoğan...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yahu, sen burada her gün konuştun, her gün konuştun!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - ...biz yokuz.
Ama ne zaman konuşacağız? Mecliste milletin temsilcileri olarak burada konuşacağız. 1990'lı yıllarda bile...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sen de her gün konuştun, basın buradayken de konuştun. Yani terör...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya bir dakika arkadaşlar...
BAŞKAN - Sayın Güneş...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben gençtim arkadaşlar, 1990'lı yıllarda ben bütün Meclis tartışmalarını izlerdim. Yani bütün partilerin görüşleri yansırdı.
Akşam televizyonu açıyoruz, bir tek bakan konuşuyor, "Bakan şöyle dedi, Bakan böyle dedi" bitti. Başka bir şey yok. Çünkü niye? Oradaki editörler yalnızca böyle yapabiliyorlar, muhalefetin sesini eğer oraya yansıtırlarsa, o editörler o görevlerde kalamıyorlar.
BAŞKAN - Sayın Paylan, izliyorum bakın canlı sizi.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Eyvallah, sağolun.
Bakın, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, "Güçlü Meclis" dediniz, maalesef, Meclisimiz güçlü filan değil. Bakın, Meclisimiz bu durumda. Bakın, Meclisin vekilleri, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bu durumdalar, şu fotoğraftaki durumdalar. İstiklal Caddesi'nde kongremiz için bir bildiri dağıtmak istedik, etrafımızı güvenlik güçleri sarmış.
Ben size açılışta da bunu sormuştum "Niye böyle yaptınız?" demiştim Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, verdiğiniz cevap şu: "HDP milletvekillerinin bildiri dağıtımı sırasında alınan güvenlik tedbirleri, çevrede bulunan kalabalıktan milletvekillerine gelebilecek olası bir saldırıyı önlemek içindir." Allah, Allah!
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Çok teşekkür ediyoruz ya, gerçekten!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani düşünebiliyor musunuz milletvekilleri böyle yürüyor, etrafımızda yüzlerce kalkanlı Çevik Kuvvet var, ben bildiri dağıtmak istiyorum ve diyorsunuz ki "Alınan tedbir kısıtlayıcı ve hak kullanımını engelleyici bir mahiyet taşımamaktadır."
BAŞKAN - Sizi korumak istemişler.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, ben bildiri dağıtmak istiyorum. Bu kalkanlardan ben tek bir vatandaşa ulaşamadım, İstiklal'in bir başından gittik, aynen bu durum, geri geldik, 3 kilometre yürüdük, aynı durum. Ve bütün dünyaya, maalesef, bu fotoğrafla bir kez daha rezil olduk. Yani güvenlik elbette alınması gereken bir şey ancak...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Dağıtırken başınıza bir şey gelse ne olacak? Öyle bir şey olsa ne yaparsınız? Bizi linç edersiniz ya!
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Nasıl konuşuyor ya!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - ...güvenlik elbette alınsın ama böyle mi alınır? Bir istibdat rejimi görüntüsü vererek mi acaba ülkemizin itibarını yükselteceğiz?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yanlış düşünüyorsun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, milletin iradesi bir bütündür Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, milletin iradesinin eğer ki bir bölümüne doğru bu tip uygulamalar yaparsanız... Çünkü her dönem milletin belli kesimlerine, bir dönem mütedeyyinlere karşı bu devlet konumlandı, bir dönem sosyalistlere, solculara karşı, zaten her zaman Kürtlere karşı...
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY - Kürtlere karşı değil.
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Kim Kürtlere karşı?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu konumlanmada, hep böyle görüntülerle acaba dünyaya rezil olmuyor muyuz? Milletin iradesi bir bütündür.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Kürtlere karşı" diyemezsin!
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY - Kürtler bu devletin birinci sınıf vatandaşıdır, bu devlet teröre ve teröristlere karşı tavır almıştır ve alacaktır.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, niye oranın sesini açtınız, anlamadım ki. (Gürültüler)
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan...
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - O ifadesini düzeltmesi lazım. "Kürtlere karşı" diye konuşursan...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, kim buradaki...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Daha düzgün bir dil kullanın Sayın Paylan. Ayrımcılık yapmayın. Terör örgütü...
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Başkanım, bu ifadenin düzeltilmesi gerekiyor. "Kürtlere karşı..."
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Böyle bir düşünce ifade ediyor...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bakın...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - ...kuvvetler arası bir denge ve denetim yok. Yani Meclis işleyemiyor, sizi dengeleyip denetleyemiyor. Peki, yargı ne durumda? Yargı maalesef sizin bir sopanız hâline gelmiş. Muhalif olan herkese karşı...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Şimdi, Sayın Paylan, bir saniye... Arkadaşlar, bir saniye...
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Bilinçli yapıyor bunu. Kim Kürtlere karşı?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye arkadaşlar ya, bir saniye...
Şimdi, burada bulunan hiçbir Komisyon üyemizin, hiçbir partinin öyle Kürtlere karşı bir tutumu falan söz konusu değil. Siz herhâlde terörü mü kastetmek istediniz bunu söyleyerek?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bir müsaade ederseniz ben açıklayacağım fikrimi.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ama bu Kürtlerdeki kastınız nedir?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Müsaade eder misiniz ben bir devam edeyim.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Lütfen Sayın Paylan, nasıl bir dil...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Tahir Elçi'nin ifadelerinin bulunamadığını... Mesela bunları kastediyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya anlatacağım, anlatacağım arkadaşlar.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - O sözünüzü geri alın. Geri alın o sözünüzü.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, sonuç olarak... (Gürültüler)
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Anlatılacak bir yanı yok.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, lütfen..
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Nasıl bir dil ya?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Arkadaşlar, müsaade edin ya. Anlatacağım diyorum, müsaade edin.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hadi anlat.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, yargı sarayın bir sopasına dönüşmüş durumda. (Gürültüler)
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bunu mu anlatacaksın?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Muhalif olan herkese karşı maalesef bir düşman hukuku uygulanıyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Canlı yayın yaparak ayrımcılık yapamazsın Sayın Paylan. Lütfen Sayın Paylan...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, Sayın Selahattin Demirtaş bu Mecliste yıllarca görev yaptı.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir milletvekili olarak ayrımcılık yapamazsınız. Ayrımcılık yapamazsınız.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, bir saniye... Ama bir saniye arkadaşlar ya, bir saniye...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne oluyor ya?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ya Sayın Paylan, tabii, kullandığınız ifade doğru bir ifade değil. Yani şimdi siz tutup da bugün...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Olur mu öyle şey?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, Başkanım, ben fikrimi söyleyeyim ya.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye ya bir saniye, bir şey diyeceğim.
Bugün, bakın, Milliyetçi Hareket Partisi diyor ki: "Kim Kürtlere karşı? Biz kaşı değiliz." AK PARTİ diyor ki: "Biz karşı değiliz."
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, ben de kendi sözümü söylüyorum. Bırakın...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - ...CHP diyor ki: "Biz karşı değiliz." İYİ PARTİ diyor ki: "Biz karşı değiliz."
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, süremden gidiyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Gider tabii.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Yani tamam da ama böyle bir ifadeniz doğru bir ifade değil Değerli Arkadaşım.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım, izah edeyim. (Gürültüler)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun izah edin o zaman.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan, sizi düzgün dil kullanmaya davet ediyorum.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Müdahale edemezsiniz, bırakın düşüncesini açıklasın. Siz beğenmiyorsunuz diye sizin istediğiniz gibi mi konuşacak?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, Sayın Selahattin Demirtaş...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Dili, dini, ırkı ne olursa olsun herkes Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşı.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Kerestecioğlu...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ya, sizin istediğiniz gibi konuşmak zorunda değil. Bırakın açıklasın.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen arkadaşlar...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, müsaade edin ya. Bakın, süremden beş dakika gitti.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Gitmedi efendim, ben takip ediyorum.
Buyurun...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - "Kürtlere karşı derken" neyi kastettiğini bırakın açıklasın.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan, bu dilin kimseye faydası yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya arkadaşlar, müsaade edin, izah edeyim ya. Müsaade edin izah edeyim.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye...
İzah edin o zaman lütfen, lütfen...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, söz verin...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bu dilin HDP'ye de faydası yok arkadaşlar. Yok, size faydası yok. (Gürültüler)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Bunun da size faydası yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, 1998'de 28 Şubat süreci kime karşı yapıldı? 28 Şubat süreci kime karşı yapıldı? Mütedeyyinlere karşı yapılmadı mı? Mütedeyyinlere karşı yapılmadı mı? Allah Allah! (Gürültüler)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye arkadaşlar... Sakin olun arkadaşlar...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Her dönem birisi düşman ilan edilmiştir.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 28 Şubat sürecinde kim eline silah alıp dağlara çıktı? Kim kimi öldürdü 28 Şubat sürecinde?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, ne oluyor ya?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, lütfen... Lütfen arkadaşlar.
Siz de gerilmeyin, sakin olun.
Lütfen devam edin.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Terör ile Kürtlerin ne alakası var ya?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, benim beş dakikam gitti Sayın Başkan.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen devam edin.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, süremi vereceksiniz, ben kabul etmiyorum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bu çatı altında milleti bölüyorsunuz ya, buna müsaade mi edeceğiz? Sayın Paylan, lütfen ama...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, buyurun konuşun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Siz konuşun... Siz konuşun...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar lütfen...
Sayın Paylan, buyurun.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Başkan, arkadaşı uyarın.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Buyurun, konuşsun.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Şimdi, Sayın Paylan, bakın...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, konuşsun. Buyurun, konuşun.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, sataşma varsa söz alırlar...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye...
Ama arkadaşlar, söylediği şey size de geliyor ya, herkese geliyor ya. Arkadaşlar, sizin de savunmanız gerekir ya. Lütfen... "Kürtlere karşı" ne demek ya?
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sataşma varsa söz...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, tarafsız yönetin lütfen.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ya böyle bir ifade olamaz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben meramımı anlatacağım.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Anlatın o zaman, buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama tarafsız yönetin lütfen.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ben tarafsız yönetiyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Orayı bir susturun lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, bir insan sözünü tamamlayamıyorsa zaten "Size de geliyor bu laf." denmez. Bir insan sözünü tamamlayamıyorsa, daha açıklayamıyorsa o zaman...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Tamam Sayın Kerestecioğlu, peki, peki.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Burada düşünce, ifade özgürlüğü yok. (Gürültüler)
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne düşüncesi ya? Bölücülük bu ya, bölücülük bu. Hangi düşünce?
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Özgürlük bu ya, özgürlük bu. Herkes söyleyecek.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, lütfen...
Ya şunu söyleyin ya: "Kürtler hepimizin kardeşidir."
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, ne söyleyeceğim ben karar vereyim. İzah edeyim meramımı.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Hepimizin kardeşidir ya.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İzah edeyim meramımı.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Tamam, buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sekizinci dakikadan beri...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - İlave süre vereceğim, buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır sekizinci dakikadan beri... İzah edeyim meramımı.