KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım ve çok değerli bürokratlar, değerli Komisyon üyeleri; açıkçası, sunumu daha sonradan edindim ve dikkatlice okudum. Doğal olarak sunumun içeriğine baktığımız zaman az evvelde değerli Sayın Girgin'in de söylediği gibi, ofisler, kurullar gibi çalışmalar ve paralel bakanlıkların yapmış olduğu görevlere paralel kurumsal yapılar burada.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, burada açıkçası genel olarak kamu kurumlarının bütçelerine baktığımız zaman büyüme odaklı ve niceliksel bir bakış açısı vardı. Sürdürülebilir bir kalkınma açısından sorun alanlarında bir ilerleme kaydedeceğimize dönük çok da spesifik ve somut politikaları göremedik açıkçası. Ki on yedi yıldır bu ülkeyi yöneten bir iktidarın şimdi temenni ve daha çok iyi niyet hedefleri ortaya koyması da bir çelişki olarak ortaya çıktı.

Kalkınma Bakanlığı bütçesi önemli, şu an o bakanlığımız yok artık. Orada Kalkınma Bankası, Devlet Planlama Teşkilatı gibi gerçekten -biraz sonra değineceğim kurullar ve ofisler dışında- yüksek nitelikli personel yetiştiren, kamuya istihdam sağlayan, planlama yapan bu kurumlarımız yok artık. Doğal olarak bunları bir sorun alanı olarak görüyorum.

Birleşmiş Milletlerin bir kalkınma planı, bir programı var 2030'a dönük ve burada çok önemli hedefler koymuşlar yoksullukla mücadele, kaliteli yaşam, nitelikli eğitim, enerji, iklim, sürdürülebilir şehirler, doğa, su kaynakları, güçlü, bağımsız kurumlar gibi. Şimdi biz bu bütçe döneminde gördük ki -bugün son günü- bunlarla ilgili gerçekten, bırakın Birleşmiş Milletlerin koyduğu o hedefleri, ülkelerin tartıştığı o konuları, biz burada gerçekten, daha, çok geride kaldığımız konuları tartıştık. İşte ağaç kesimi, sağlıkla, şiddetle ilgili, enerjiyle, enerji kaynaklarıyla, tarımla ilgili, su kaynaklarıyla ilgili... Daha başka bir boyutta ya da potansiyelimizin, Türkiye'nin gerektirdiği potansiyelin dışında daha düşük seviyedeki konulara odaklandık; büyüme ve niceliksel odaklıydı her şey. Aslında, küresel kalkınma endekslerinde, kalkınma verilerinde, açıklanan bütün verilerde gerçekten büyük bir geriye gidiş var; gelir dağılımı adaletsizliği öyle, Yoksulluk Endeksi'nde öyle. Yoksul ile zengin arasındaki farkın açılması, eğitim yatırımlarımız hâlâ OECD ülkeleri bütçesine göre çok geride. Yükseköğrenim seviyemiz arttıkça istihdam düzeyi azalıyor, ciddi sorunlar var. Yaşam Kalitesi Endeksi'nde çok önemli meteforlarımız sıralamalarda geriye gidiyor. En önemlisi, Demokrasi Endeksi'nde on yıl geriye gittik ve gerçekten, 167 ülke arasında şu an 110'uncu sıradayız.

Bu konulara biraz daha odaklı ve dikkatli bir bütçe gerekiyordu açıkçası. On yedi yıldır bu ülkeyi tek başına yönetme yetkisi verilen bu iktidar, gerçekten, yeni bir sisteme ve sanki yeni bir boyuta geçmişiz gibi çok geç kalmış vaatler ortaya konuldu. Hedef konulsa da bu hedefleri tutturamayan, güven vermeyen bir iktidar ve ekonomi yönetimi maalesef. Sürekli bir stratejik plan, birbirini yok sayan programlar, hemen her gün yenisi eklenen YEP, OVP gibi birçok program... Biraz öz eleştiriden uzak, hedefleri tutmayan... Doğal olarak bu bütçenin bütün toplumun farklı her kesiminin gençlerin, kadınların, çalışanların, emeklilerin gerçekten, bu beklentilerini çok sağlayamadığını düşünüyorum. Bağımsız ve güçlü kurumlar ve kurumlaşmaya dönük sürdürülebilirlik yerine, daha kişilere -şimdi bu ofisleri de söyleyeceğim- kişilerin inisiyatifine dönük suni, kısa vadeli, bazen de ideolojik bakış açısı hâkimiyetini görüyorum. Bunları genel bir eleştiri olarak söylüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - İzin verirseniz lütfen...

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Tamamlayalım Sayın Vekilim.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, sunumunuzla ilgili, ofislerle ilgili dikkatimi çeken en önemlisi, İnsan Kaynakları Ofisi var burada. Bu önemli, değerli bir ofis. Az evvel söylediğim belki DPT'nin bir alternatifi olarak düşündüm ama içeriğine baktım, üniversitelerde kariyer merkezi açmak, kariyer dersi verilmesi, bölgesel kariyer fuarları... Bunlar zaten üniversitelerin olağan yaptığı işler, her üniversite bunları yapıyor. Buradaki İnsan Kaynakları Ofisinin gerçekten temel sorun alanımız olan istihdam ve personel planlamaya dönük gerçekten nitelikli bir çalışmaya odaklanması gerekiyor, ki bununla ilgili kurumsal yapıların hepsi tasfiye edildi.

Yatırım Ofisinden bir iki veri paylaşmak istiyorum: 2018 yılından 518 milyon dolar yatırım yapılması sağlanmış, sadece 1.100 kişiye istihdam; 2006-2018'de 24,5 milyar dolar yatırım ve 45 bin kişiye istihdam, ya bu nasıl bir kaynak yönetimi? Bu kadar, 8 milyona dayalı bir işsizlik varken, bu kadar milyon dolarlar, milyar dolarlar harcanırken sadece 45, artı 1, 46 bin kişiye...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Çok teşekkür ederim Sayın Vekilim.

Tamamlayın, buyurun.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bir de İletişim Başkanlığı... İlk paragrafı şöyle: "Dış tanıtım faaliyetlerini yürütmek, kamu diplomasisi faaliyetleri kapsamında kamuoyuna Türkiye tezlerini anlatmak." Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, bakın, resmî aday ülkesi olduğumuz Avrupa Birliğine dahi biz hiçbir tezimizi anlatamadık. Bu bir başarısızlık değil mi? Bu İletişim Ofisinin ve bu ilgili bakanlıklara paralel açıklamalarla gündeme gelmesi gibi...

Son otuz saniyemde de Diyanet İşleri Başkanlığı ofisinizden bahsetmek istiyorum. 11 milyar bir kaynak aktarılıyor ve iki yılda 51 öğrenci yurdu daha açılıyor. Zaten KYK var, KYK'ye 10 milyon bütçe ayıracağınıza Diyanet İşlerine bu kadar muazzam ve böyle bir bütçe ayrılması ve yurt yapımı izni verilmesi...

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Çok teşekkür ederim Sayın Vekilim.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Şu çok önemli... Teşekkür ediyorum, içeriğine yazmışsınız, demişsiniz ki: "FETÖ gibi istismar eden örgütlere, bir tehlikeye karşı dönük..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Çok kültürlü bir Türkiye'de bunu KYK yaparken neden Diyanete böyle bir kaynak aktarımı yapıyorsunuz? Bunu sormak istedim.

Teşekkür ediyorum.