VURAL KAVUNCU (Kütahya) - Teşekkür ediyorum.

Öncelikle, bir önceki söz alışımda istatistiksel olarak çok ciddi, dramatik bir artıştan söz etmiştim. Bununla ilişkili uygulayıcılar olarak ya da bire bir muhataplar olarak hâkimlerimiz bu konuda nasıl bir intibaya sahipler? Yani, bu artışa sebep acaba neydi diye sormuştum, belki kaçırmış olabilirim cevabını.

Bir de boşanma oranları yani bu kadar dava açılıyor, bunların içinde kaç tanesi boşanmayla sonuçlanıyor, bununla ilgili bir verimiz var mı veya bu verilerin içinde bu var mı?

Ben bir de bu psikiyatrik değerlendirme tartışmasına şöyle bir katkıda bulunmak istiyorum: Şimdi, aslında Sayın Güven'in önerisini son derece önemsiyorum. Belki sadece psikiyatrik olarak değil, sosyal olarak da bir değerlendirmeye tabi tutulmalı. Acaba, bu sadece "İleride bir daha şiddet uygulayacak mı, öldürür mü?" anlamında değil, "Acaba, koruyucu önlemler açısından bizim yapabileceğimiz, katkı vereceğimiz bir şey olur mu?" anlamına da gelen bir hadise ve çok ciddi sonuçlar elde edileceğini düşünüyorum. Yani, bugün Avrupa'da -bizde de artık bu başladı- kırmızı ışıkta 3 defa geçen bir şoförü "Ya, acaba bunun aklından bir zoru mu var ya da psikiyatrik bir sıkıntısı, sorunu mu var ki bu kadar ısrarla bunu yapıyor?" diye psikiyatrik değerlendirmeye gönderiyorlar. Tabii, bu deli muamelesi anlamında asla değil, bir hekim olarak da bunu söylüyorum, toplumun algısı böyle ama. Bu soruyu isterseniz önümüzdeki günlerde psikiyatrist ve şiddet uzmanı konuklarımız olacak, dilerseniz profesyonel olarak onlardan, onların önerilerinden dinleyelim, "Yöntemi ne olmalı, zaman ne olmalı? Kime ne şekilde uygulanmalı? diye.

Teşekkür ediyorum.