KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET YILDIZ (Denizli) - Teşekkürler Başkanım.

Sayın Başkanım, şimdi, iki sorum var, bir de yorumum olacak.

Büyükelçi Çağatay Erciyes'in bir ifadesinden bir tereddüde düştüm biraz. Mutabakat Muhtırası yürürlüğe girdiği ve Birleşmiş Milletlere tescil ettirildiği takdirde, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge otomatik olarak yürürlüğe mi girecek yoksa bunun için ayrı bir ilan mı gerekiyor? Yürürlüğe giriş bakımından ikisi arasında bir fark var mı?

İkinci konu, tabii, bu, aslında, bana göre de gecikmiş bir şey; vaktiyle Mısır'la yapabilmeliydik, yapamadık. Ben de Kahire'ye Büyükelçi olarak atandığımda gitmek üzereyken bana söylenen konulardan biri de buydu yani Yunanistan'la, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'yle yapılmış olan anlaşmadan feragat ederek bizimle bir anlaşma yapılması, dolayısıyla Mısır'ın en azından 10 bin kilometrekare falan kazançlı çıkacağı yönünde... Fakat düzelmedi. Şimdi, bu, tamamen Kıbrıs konusuyla mı bağlantılı? Çünkü Mübarek dönemi var, Mursi dönemi var, şimdiki dönem var, hiçbirisinde düzelmedi. Bu, Mısır'ın Kıbrıs konusundaki bize muhalif tutumuyla mı bağlantılı yoksa başka bir güdü mü var arkasında, onu da merak ediyorum. Ya da biz ümidi kestik mi Mısır'dan bu konuda? Eğer ümit kesilmediyse mutlaka onun üzerinde tekrar durmak lazım. Neticede, Mısır orada; o da kıyı bakımından bayağı belirleyici bir ülke.

Üçüncü konu, bir an önce yürürlüğe girmesinde fayda var. Aydın Bey'in söylediği tartışmaları ben de Arap televizyonlarından falan izliyorum ama bence geçersiz yani bu imza yetkisi ve onaylama yetkisi konusunda.... Çünkü ben devlet başkanlarının da bulunduğu birçok Libya toplantısına katıldım, hiç kimseden Sarac Hükûmetinin, Mutabakat Hükûmetinin meşruiyetini sorgulayan bir şey duymadım. Bu toplantılarda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri vardı, Merkel vardı, Gentiloni vardı, Sisi vardı, hepsi vardı. Ayrıca, Sarac Temsilciler Meclisinden geldi bu Ulusal Mutabakat Hükûmetine. Temsilciler Meclisi üyesiydi, bir uzlaşının sonucu olarak, öbür tarafın da kabulüyle buraya geldi. Tabii, öbür tarafın bazı kişisel çıkarları, bazı dar yaklaşımları nedeniyle sonra ilişkileri bozuldu ama meşruiyeti konusunda, ülkeyi temsili konusunda ne Birleşmiş Milletlerde ne diğer ülkelerde bugüne kadar bir sorgulama ben görmedim. Dolayısıyla, karşı tarafın sorgulamalarına bizim katılmamız veya onların arkasına sığınılması hiç doğru bir yaklaşım değil. Bir an önce onların da onayını teşvik edip yürürlüğe koymakta fayda var diye düşünüyorum.

Teşekkürler.