KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Öncelikle, usulle ilgili bazı eleştirilere elbette katılıyoruz, elbette haklılık payı var, bizim de yıllardır eleştirdiğimiz konular, torba düzenleme, başka komisyonların uzmanlık alanına giren işlerin bizim komisyona gelmesi, bir de etki analizi. Ama bu uygulama da devam ediyor maalesef. Tabii, Komisyon Başkanımızın, Komisyon olarak bizim yapabileceğimiz bir şey yok, çözüm de İç Tüzük'ün bu uygulamaları disipline etmesine bağlı yani İç Tüzük'ü mutlaka ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenmeliyiz.

Evet, bu torba düzenlemedeki maddelere genel olarak, ana fikir itibarıyla katılıyoruz. Elbette maddelerle ilgili bazı iyileştirici yönde, açıklığa kavuşturucu yönde önerilerimiz mutlaka olacak, onları maddelere gelince ifade edeyim.

Şu, en çok tartışma konusu olan, bu güvenlik soruşturmasıyla, arşiv araştırmasıyla ilgili ben de kısaca bir şeyler söylemek istiyorum. Burada ne yapılıyor, önce ona bakalım: 657 sayılı Kanun'a konulan bir hükmü Anayasa Mahkemesi iptal etti, o hükmü dolduracak bir düzenleme yapılıyor. Anayasa Mahkemesi kararına baktığımız zaman -tümünü okumayayım- diyor ki: "Anayasa'nın 128'inci maddesinin ikinci fıkrasında, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir, ancak mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır hükmüne yer verilerek, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri ve atanmalarına ilişkin hususların kanunla düzenleneceği belirtilmiştir. Kanuni düzenleme ilkesi, düzenlenen alanda temel ilkelerin kanuna konulmasını ve çerçevenin kanunla çizilmesini ifade etmektedir. Bu ilke uyarınca, kamu görevlilerinin niteliklerinin ve atanmalarına ilişkin kuralların kanunda gösterilmesi kuralın açık, anlaşılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir." Yine, gerekçenin bir başka bölümünde Anayasa'nın 129'uncu maddesine değiniyor. "Anayasa'nın 129'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında: 'Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.' ifadesi düzenlenmiştir. Belirtilen hususlar gözetilerek kamu görevlerine atanacak kişiler bakımından birtakım şartlar getirilmesi doğaldır. Bu şekilde, aranan nitelikler, kamu hizmetinin etkin ve sağlıklı biçimde yürütülmesi amacına yöneliktir. Dolayısıyla, kamu görevine atanmadan önce kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasını öngören kural, kanun koyucunun takdir yetkisindedir." diyor. En son olarak da tabii, Anayasa madde 120'ye de değinerek, özel hayatın ve aile hayatının gizliliği ile ilgili hükümlere değinerek ve Kişisel Verileri Koruma Kanunu'na değinerek "Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda, devlet memurluğuna atanmada esas alınacak kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına ve işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin, bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesi, Anayasa'nın 13'üncü, 20'nci ve 128'inci maddeleriyle bağdaşmamaktadır." diyor. Bunun üzerine, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla ilgili ilkelere, usule kanunda yer veriliyor. Bir anlamda, Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda bir teklif. Hangi maddeler? Teklifin 2'nci, 3'üncü ve 9'uncu maddesi bu alanlarda düzenleme yapıyor.

Şimdi, bu ilk defa getirilen bir düzenleme değil yani güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması. Ben kamudan geliyorum, bizim hakkımızda da yapıldı, yıllardır uygulanan bir düzenleme. Dünyada da baktığımız zaman, demokratik ülkelerin hepsinde benzer düzenlemelerin olduğunu görüyoruz. Şimdi, elimde Meclisin yaptığı bir çalışma var; Amerika Birleşik Devletleri'ndeki, Almanya'daki, Avusturya'daki, İngiltere'deki ve Türkiye'deki uygulamayı anlatıyor. Ben size -mesela demokrasinin beşiği deniyor ya- İngiltere'yi okuyayım: "İngiltere'de güvenlik soruşturmasının temel amacı; ulusal güvenliğe yönelik dış istihbarat faaliyetleri, terörist gruplar, siyasal, ekonomik ya da şiddet olayları yoluyla parlamenter demokrasiyi devirmek ya da zayıflatmak isteyenlerin ortaya çıkaracağı tehditleri önlemektir."

MURAT EMİR (Ankara) - Herkese yapıyorlar mı İngiltere'de?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "İltisaklı" diyor mu?

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Dur, bir saniye dinlerseniz...

"Güvenlik soruşturmasıyla amaçlanan diğer bir husus ise baskı ya da uygunsuz etkilerden kolayca etkilenen, güvenilirliği zedeleyecek şekilde sahtekârlık gösteren, güvenilmez davranışlar sergileyen şahısları tespit etmektir. Bu sebeplerle, güvenlik denetim sistemi koruyucu güvenliğin önemli bir unsuru olarak kabul edilmektedir." diyor. Güvenlik soruşturmasındaki kategorilere baktığımız zaman, üç kategoride denetim yapılıyor; terörle mücadele denetimi, güvenlik denetimi, geliştirilmiş denetim. Yine baktığımız zaman, terörist saldırı riski altındaki önemli kişilerle yakın çalışma içermek, teröristler için değerli olacağı değerlendirilen bilgilere veya materyallere erişim sağlamak, bir terörist örgütün saldırısına uğramasının muhtemel olduğu düşünülen belli askerî, sivil, sınaî veya ticari kuruluşlara doğrudan erişmek. Şimdi güvenlik soruşturmasında da kapsam sistem istihdamları hassas hükûmet bilgilerine erişimi içeren aşağıdaki kişilere uygulanmaktadır: Memurlar, güvenlik ve istihbarat birimi üyeleri, silahlı kuvvetler mensupları, polis, hükûmetin güvenlik prosedürlerine uyma yükümlülüğü altında olan belli sivil toplum kuruluşlarının çalışanları, hükûmete mal ve hizmet tedarik eden yüklenicilerin çalışanları. Yani istihbari bilgiye itibar etmeme gibi bir düşünce burada söyleniyor, bunun başka yolu yok ki. Devlete sadakat Anayasa'mızda yer alan bir hüküm, biraz önce maddeyi okudum. Yani Garo Bey, sizin şirketiniz olsa, sizin şirketinize düşmanlık eden birini alır mısınız şirketinize?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Memurları kapsamıyor, güvenlik bürokrasisini kapsıyor.

MURAT EMİR (Ankara) - Güvenlik bürokrasi o İngiltere'deki, memurları kapsamıyor.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Çalışma notundan okudum, aynen okudum.

MURAT EMİR (Ankara) - Onu yanlış vermişler, bütün memurları kapsasaydı özellikli memurları ayrı vermesi gerekmezdi; elinizdeki not yanlış.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Şimdi Murat Bey, işin özüne bakalım.

MURAT EMİR (Ankara) - Bakın "memurlar..." virgülden sonrakilerin hepsi doğru, memurlar olsaydı diğerlerini saymazdı zaten. Yanlış bilgilendirmişler.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, tamam...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Gelip burada ne konuşuyorsun ya sen! Önce dinlemesini öğren ya! Ayıp ediyorsunuz.

MURAT EMİR (Ankara) - Yok, dinliyorum, buyurun.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yok notun yanlışmış da... Meclisin yaptığı bir çalışma bu, benim çalışmam değil...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Tamam, siz de görüşünüzü söz aldığınızda belirtin arkadaşlar.

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Söz verilirse konuşulur.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun Sayın Kalaycı.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani bir de şu gerçeği unutmayalım: Bir FETÖ musibeti yaşadık ya, kaç bin kişiyi bu devlet işten attı. Yani çalıştıralım mı? Değerli hocam güzel söyledi, evet, liyakat ile ehliyet önemli ama liyakatli hırsızsa, liyakatli katilse, liyakatli teröristse bunu çalıştıracak mı devlet?

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Liyakat olmaz öyle ya.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - FETÖ'cülerin çoğu liyakatli hocam; etme. Yani iyi yetişmiş bir nesil gitti.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - O liyakati AK PARTİ'nin önünde kazandı galiba.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ya burada teknik bir tartışma yapıyoruz, işin siyasi...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Nasıl getirdin, AK PARTİ'ye bağladın? Bravo yani. Uğraşarak mı getiriyorsun yoksa direkt geliyor mu içinden AK PARTİ'ye bağlamak?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen müdahale etmeyin.

MURAT EMİR (Ankara) - Ya 4045 sayılı Kanun varken FETÖ'cüler alındı Türk Silahlı Kuvvetlerine, yargıya.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yeni düzenliyoruz, daha açık düzenliyoruz.

MURAT EMİR (Ankara) - Yapmayın, bu onunla ilgili bir şey değil ki.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Kalaycı, devam edin.

Lütfen, müdahale etmeyin arkadaşlar.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani devlete sadakat açısından... Devletin de bir hukuku var, kendi hukukunu korumak zorunda devlet. Kendisine düşmanlık eden, kendisinin varlığını çalan, kendisine sadakat göstermeyen birini elbette işe almama hakkı var yani bunu tartışmak bile doğru değil diyorum.

Diğer maddelere, maddeler gelince gireyim. Bazı maddelerle ilgili önerilerimiz olacak. Yine, dediğim gibi, genel olarak, ana fikir itibarıyla teklife destek veriyoruz.

Teşekkür ediyorum.