FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Şimdi, her hafta toplandığımız için tabii, gündem hemen sunuluyor, biz de bazen yetişemiyoruz gerçekten, öneride bulunmaya gecikebiliyoruz ama sonuçta, aslında, hepimizin yaptığı değerlendirmede az çok neye ihtiyaç duyulduğu konusunda biraz da özellikle geçen toplantımızdan da daha fazla bilgilendik ve ihtiyacı daha fazla tespit ettik.

Şimdi, hakikaten Adli Tıpta çağın ihtiyaçlarına göre bir durum olmadığı ortada ve buna ilişkin başka şeyler yapmamız gerekiyor. Yani en azından bize burada görsel sunum yapabilecek birilerinin olması gerekiyordu, bunu bizim iletmemiz gerekiyordu, işte belki animatif bir şeyler yaparak bize sunulması çok daha açıklayıcı olabilirdi hani durdurarak bakmak... Çünkü bugün artık yeni teknolojide, yeni çağda biraz görsel hafıza da var ve ona göre de daha iyi anlıyoruz hepimiz. Ben bir kere daha bunu dile getiriyorum yani bu kurumdan başka bir kurumda bilmiyoruz açıkçası sizler biliyorsanız bilemeyeceğim. Forensic Architecture bu, yabancı bir kuruluş.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Dilekçenizde belirttiğiniz kurum evet.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Evet, dilekçemde belirttiğim, daha ilk dilekçemde de belirttiğim aslında, sadece bugün belirtmedim onu.

Bir kere, bu kurumla ilişki kurulması, iletişim kurulması... Çünkü onlar bu tür olaylarda gerçekten istekle çalışan bir kurum. Biraz da yurt dışından olması, yurt içi spekülasyonlara çok da açık olmaması, etkilenmesi açısından da daha objektif olabileceği düşüncesiyle oraya başvurulması gerektiğini düşünüyorum.

Bunun dışında, başta ODTÜ fizik bölümü olmak üzere... Bunu da şundan söylüyorum: Yüksekten düşme vakalarında daha önce vaka incelemeleri olduğu için... Ben avukat dosyalarından biliyorum hatta görüştüm de birisiyle bu arkadaşlardan ama maalesef tabii, her şey Türkiye'de hemen basına sızıp manipülasyonlar yapıldığı için açıkçası, mesela birisi geri durdu "Ben iki olayda rapor verdim, ondan sonra çıkan raporlar... 'ODTÜ fizik cinayeti aydınlattı.' gibi laf ediyorlar. Biz cinayeti aydınlatmıyoruz, biz sadece mütalaa veriyoruz." dedi, geçen toplantıda Ali Rıza Bey'in söylediği gibi. Ama herkes hemen kendine göre bir yere çekiyor olayları. O yüzden de yer almak istemeyeceğini söyledi aslında çok değerli birisi olmasına rağmen ama başkaları olabilir. Buna özellikle Komisyon vasıtasıyla girişimde bulunulursa... ODTÜ, İTÜ gibi biraz da yerleşik üniversitelerden olmasında fayda var gibi geliyor ama daha gençler belki daha yeni yapanlar vardır ama bunları araştırmaya pek meylimiz var mı bilmiyorum, ondan emin değilim. Ben biraz bu konuda zorlamak istiyorum açıkçası.

Şimdi, buralardan hem fizik hem adli mimari alanında... Adli mimari de yok bu arada Türkiye'de ben onu da gene gelmeden epey bir araştırdım, maalesef adli mimari de yok, sadece bir iki davada mimarlarla ortak çalışılarak yine animasyon yapılmış, avukatların çabalarıyla olmuş bunlar. Hakikaten bizim Komisyon umarım vesile olur bunların kurulmasına ve geliştirilmesine, biz bunları tespit etmiş oluruz. Bunların dinlenmesini rica ediyorum yani buralardan insanların dinlenmesini.

Olay gününe ait koordinatları da tespit ettik, zaten herkes etmiştir, o dosyada da var. O güne dair uydu görüntüsü varsa istenmesine... Ama sadece TÜRKSAT değil yani dediğim gibi, dünya artık ortak kullanıyor her şeyi, belki o güne dair başka uydu görüntüleri de olabilir, bunu istemek de mümkün.

Daha önce bir uzmanın dinlenmesini istemiştik yine Adli Tıptan -olabilir de olmayabilir de ama- biz çok uzun yıllardır değerli çalışmaları olduğunu düşünüyoruz, Adli Tıp Uzmanı Profesör Ümit Biçer'in. Dosya ve ifadeler elimize sonradan ulaştığı için -sizler de herhâlde o şansı yeni buldunuz- ancak inceleyebiliyoruz yani gerçekten ben Genel Kurulda da oturuyorum, okuyorum. Hakikaten de desteğe ihtiyacımız olduğu bir zamandayız. Bu nedenle yani sonradan okuduğumuzda daha farklı şeyler de olabileceğini düşündüğüm ve tanıklıklarını çelişkili bulduğum; Mürsel Küçükal'ın, Güler Vatan'ın, Muhammet Vatan'ın, Berkay Vatan'ın ve Mehmet Ali Somuncuoğlu ile Şermin Dede'nin yeniden dinlenmesinin ya da bizim olayın geçtiği Eynesil'de bir inceleme ziyareti daha yapmamızın gerekli olduğunu düşünüyorum.

Son olarak da Komisyonumuzun bu yüklü bütçe görüşmeleri sonrasında yine yüklü dosyaları düzgün inceleyebilmek için en azından kısa bir ara verip Komisyon süresinin de uzatılmasını yani asgari bir ay olmak üzere uzatılması gerektiğini düşünüyorum.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Zaten evet, İç Tüzük'e göre bir ay uzatabiliyoruz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Evet, doğru.

Bunu değerlendirmelerinize sunuyorum çünkü sonrasında hem kendi aramızda oluyor hem biraz yorgun oluyoruz, sorular sorulmuş oluyor. Yani en azından bunu baştan değerlendirip bir yolumuzu bilir ve görürsek bu kadar emeğimiz birazcık bir sonuca ulaşmış olur. Yani şuradan en ufak bir bulgu bile çıkartabilirse bu Komisyon... Tabii ki, başka şeyler çıkaracak, ne incelemeleri eksik, nelerin aslında giderilmesi lazım, yapılması lazım; bunları tespit edeceğiz muhakkak ama olay örgüsüyle ilgili "Niye bu böyle çelişkili?" veya "Niye buna bakılmamış?" gibi bir şeye de bizim de katkımız olabilir. Mecliste daha önce de başka komisyonlar kuruldu; Susurluk Komisyonu gibi, faili meçhuller gibi... Bu bire bir aynıdır demiyorum ama önemli katkıları olabilir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.