KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, madde 5'le ilgili, ben şunu merak ediyorum öncelikle: Yani ona devredilmesine rağmen, on beş yıldır TOKİ bu konuda hiçbir şey yapmamış ve bugüne gelinmiş. Şimdi, maddelerin uygulanmasını hep kurumlar açısından değerlendiriyoruz, hep kurumların zararı, Bakanlığın zararı, yaşayacağı zorluklar açısından değerlendiriyoruz. Bir de vatandaş kısmı var tabii bu işin. Yani vatandaşların mağduriyeti, vatandaşların zararı burada ne olacak? On beş yıldır bu davalara bakılmamış. İşte, TOKİ'ye davalar açılmaya başlanmış. Şimdi, şu anda TOKİ'ye karşı açılmış kaç tane dava vardır? Bu "450 civarı" TOKİ'ye açılan dava miktarı mıdır? TOKİ'ye karşı açılan davalarda davacı kazandığı takdirde TOKİ bir bedel ödeyecek ona, öyle değil mi? Ödemezse de bir haciz işlemine girebilecek davacı fakat Bakanlığa devredildiğinde bu durum, Bakanlığa karşı bir haciz uygulaması yok. Davacı tamamen, karşısında koskoca bir Bakanlıkla karşılaşacak. Bu arada, işte, bu durum Bakanlığın da takdir yetkisine bırakılıyor. Uzun yıllar belki hakkını vermeyecek, ödemeyecek. Yani böyle bir mağduriyetin oluşacağı görülüyor burada. Yani bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bunu da ben öğrenmek istiyorum. Burada haksız bir durum var gibi görülüyor.

Diğer taraftan, madde 6'da da "Çok büyük kamu zararları oluşacak." diye yine kurum tarafından değerlendirdiniz durumu. Peki, yine, burada yıllardır bekleyen, arazisi kamulaştırılmış vatandaşın yine hakkı, durumu ne olacak, onu merak ediyorum açıkçası ben. Çünkü, sonuçta, diyelim ki Abdullah Bey, sizin araziniz var, kamulaştırıldı, ondan sonra, onun üzerine bir şeyler yapılmış olabilir o süreçte. Zaten, onu ifade ettiniz, yatırım yapılmış olabilir, özelleştirilmiş olabilir, AVM yapılmış olabilir, orada bir değer artışı olmuş ama bizim vatandaş o araziyi kullanamamış yıllar boyunca ve siz ona diyorsunuz ki: "Ben senin arazin üzerinden rant elde ettim ama bu rantın sana karşılığını ben vermem. Bu kamulaştırma ne zaman yapıldıysa -on yıl önce- o günkü rayiç bedel üzerinden TEFE, TÜFE bilmem ne -zaten TEFE, TÜFE oranları normal faiz oranlarının altında- oradan bir artışla sana bu bedeli öderim." diyorsunuz. Yani "Bu rantı paylaşmam." diyorsunuz. Şimdi, bu da ne kadar adildir, açıkçası bunu da sormak istiyorum ben.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet...

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Evet, evet, devam edeceğim azıcık daha.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun, devam edin.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Bir şey daha sormak istiyorum. Yarın öbür gün, açıkçası... Şu an için, geçmiş dönemdeki davaları kapsıyor bu 6'ncı maddeyle ilgili konu, doğru anlamışım değil mi?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yok, geçmişteki davalar değil, her an açılabilir yani.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - O zaman, peki...

Bir de şunu belirteyim. AİHM'den örnek verdiniz ama şimdi, mahkeme içtihatlarında karar tarihinin esas alındığını görüyoruz. Yani bunu hukukçular daha iyi bilir. O zaman buna da uygun değil, içtihatlara da uygun değil bu aldığınız karar. Her an açılabilirse o zaman benim aklıma başka bir şey de geliyor. Bugün çok ciddi tartıştığımız bir konu var: İstanbul için Kanal İstanbul gibi bir projeden, devasa bir projeden bahsediyoruz. Bunun Montrö Anlaşması'na aykırılığı, çevresel etkileri, sosyal etkileri, bunları bir kenara bırakıyorum. Bunları biz ayrıca tartışıyoruz, zaten konuşacağız bundan sonra, daha çok konuşacağız ama şimdi bu Kanal İstanbul'un yapılacağı alanda eğer o bölgedeki arazilerin hepsini Katarlılar almazsa -kamulaştırmalar olacak herhâlde- yani kamulaştırmalar olduğu zaman, oradaki arazi sahiplerinin de böyle bir durumla, bu maddede öngörülen durumla karşılaştıklarında yani yıllar sonra onlara da oradaki ranttan o zaman hiçbir bedel ödemeyeceksiniz yoksa geriye dönük olarak kamulaştırdığımız anki bedel üzerinden mi diyeceksiniz? Yani burada sanki şu an için değilse de ileriye dönük bununla ilgili de bir yatırım mı yapılıyor? Açıkçası, bunu da çok merak ediyorum. O yüzden, bu maddenin düzenlenmesi biraz, beni iki açıdan rahatsız etti. Birincisi, vatandaşın hakkının biraz gasbedildiğini düşünüyorum. İkincisi, ileriye dönük de Kanal İstanbul'la ilgili şüpheler oluştu bende. Evet, cevaplarınızı bekliyorum.