| Komisyon Adı | : | (10 / 1058, 1071, 1108, 1220, 1288, 1369, 1464, 1559, 1560) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Kıdemli Başpolis Memuru Hüseyin Emir'in Rabia Naz Vatan'ın ölümünün soruşturması, sonraki gelişmeler ve dosyanın şu anda hangi aşamada olduğu hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 15 .01.2020 |
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) - Şimdi, öncelikle teşekkür ediyorum, güzel bir sunumdu, epey oturdu bazı şeyler.
Şimdi yelek çocuğun üstünde. "Yelekte ben hiçbir şey görmedim sürtünme izi, emaresi." dediniz. Doğru hatırlıyorum değil mi?
KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Şöyle arz edeyim efendim: Ben yeleği alıp birebir incelemedim ancak fotoğraflar üzerinde gördüğüm kadarıyla size de fotoğrafını gösterdim. Sırt bölgesinde çok belirgin bir iz yok.
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) - Şimdi, bu kadar, eli kolu parçalanacak kadar sürünen bir çocuk yelek üstündeyse bunun, bu kumaşın yırtılmaması, parçalanmaması mümkün değil.
KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Sayın Vekilim, zaten kıyafetleri biz gönderirken sürünme izi var mı, üzerinde herhangi bir madde var mı, varsa bu madde nedir, kimyevi yapısı nedir, nereden bulaşmıştır, nasıl bulaşmıştır, bu sorulara sorarak gönderdik. Gelen cevabı raporlarda da aldık. Ancak sürünmeyle ilgili net bir veri gelmedi. Şimdi, kıyafetin özel yapısı konusunda, bir de sürünme konusunda hani yüzde 100 böyle olmuştur diyemiyorum. Hani başka bir yöntemle de bırakılmış olma ihtimali var.
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) - Şunu söylemek istiyorum: Demek ki burada aydınlatılması gereken bir şey var hâlâ, yelek konusunda. Aynı çanta gibi müphem bir durum var.
Bir de çığlık... Şimdi, biz de az önce tam sayın vekille şeyi istişare ediyorduk. Düşse de, itilse de, her şekilde şimdi, istem dışı düşse de refleksle çığlık atar insan. İtilse de itilirken de çığlık atar. O çığlığı duyanlar var ama aynı evin içinde, aynı binada yenge duymuyor, kuzen duymuyor, kardeş duymuyor. Yani bu da aydınlatılması gereken bir mesele de bu. Burada çanta, yelek ve çığlık benim kafama en çok takılan 3 unsur.
KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Çığlık konusunu arz edeyim efendim, onu bizzat deneyimledim. Bir arkadaşımızı çeşmenin olduğu yere gönderdim, çatıdan bağırdım. Şimdi, Güler Vatan'ın oturduğu daire, binanın ters tarafında altta kalıyor. O ses yankı açısıyla beraber duyulmayabiliyor. Hatta şeyin oraya indim...Benim en çok mutlaka duymuştur ya da anlatımından çok daha fazla bilgiye sahiptir diye üzerinde çok durduğum Şermin Dede. Şimdi evinin önünde bulunuyor, yaklaşık 5 metrelik bir yükselti var. Şimdi, Önder Dede "Aşağıdan duydum." diyor, Mürsel Küçükağa "Duydum." diyor, tarlada çalışan bayanlar "Duyduk." diyor. Şimdi o zaman hemen 15 metre mesafede olan -kuş uçumu- Şermin Dede neden duymadı? Evde olan yenge, babaanne neden duymadı, babaanne zaten yaşlı, erkek kardeş bilgisayarda oynuyor, onlar iptal. Diğer Berkay bilgisayarda, yenge de daire ters tarafta ve son oda. Duyulmama ihtimali var.
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Duymamaları fiziken mümkün diyorsunuz.
KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Mümkün çünkü bizatihi onu ben deneyimledim orada.
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) - Tamam.
Bu yelek ve çanta olayı o zaman... Çünkü çanta oradaysa görülmemesi mümkün değil, takılır, ayağına takılır.
KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Onu ben de söylüyorum. Ama çantaya ilk bulanlardan bir tanesi Neşet Usta. Neşet oradan geçiyor. Elinde el feneri de var, bakarak geçiyor. Dikkat ettiyseniz hemen kapının önünde 3 tane su borusu var yani düz gidemezsiniz, yataydan gitmeniz gerekir; gittiğinizde zaten ayağınız takılıyor. O çanta orada değildi.
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) - Kesinlikle.
KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Ama "Çanta orada değildi." derken binanın dışında başka bir yerde miydi? O kanaatte değilim. O çanta binadaydı çünkü kapıda bekçi var, merdivenleri yıkayanlar var, kapıda 2 tane resmî polis otosu var, polisler var ve bina hiç boş kalmıyor. Bina tamamıyla aile apartmanı, dışarıdan herhangi bir kişinin çantayı rahatlıkla getirip binaya dışarıdan koyma imkânı yok.
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) - Yok, içeriden biri koymuş olmalı.
KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - İçeriden biri ya da... İçeriden biri olduğu düşüncesi bizde vardı, o yüzden biz 3 kişiyi dinledik. Çocuğu attılar, ittiler değerlendirmemiz yoktu. Belki çanta konusunda ya da bir tartışma konusunda bir şeyler geçmiş midir şüphesiyle biz o 3 kişiyi dinledik. Onda da bir netice alamadık. Yani üç ay boyunca hem kişiyi dinliyoruz ama diğer taraftan -kelimem biraz yanlış olacak- konuşması için çevresini rahatsız ediyoruz, veri almaya çalışıyoruz. onlarla ilgili herhangi bir tespitte ya da sonuçta ciddi bir şüphe uyandıracak veriye ulaşamadık. Geriye kalıyor bu çantayı ilk bulanların ve yanlarındaki çelişkileri arz ettim. "Dokunmadık." diyor, onun karşısında bir sürü var dokundukları. "Ellemedik." diyor farklı bir yere götürdükleri var. "Sallamadık." diyor, salladığını görenler var. O zaman geriye kalıyor, bu çantayı bulanlar acaba farklı bir yerden alıp da panikle bizim de parmak izimiz çıkmasın diye ani bir şekilde en yakın mesafeye bırakmış olamazlar mı?
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) - İşte farklı bir yerden nereden? Asıl kilit nokta burası.
KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Onun da şeyi var. Binan içi kısmı yani merdivenlerden terasa çıkıldığı ilk alan tam bir curcuna yani evdeki ne kadar fazla eşya varsa orada.
SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Gördük, tüp müp dizili.
KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Ne ararsanız var orada. Oradan çatıdan çıkan bir insan çanta aramaya çıkmıyorsa ya da bir şey, materyal aramaya çıkmıyorsa dikkat etmeyebiliyor.
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Görmeyebilir.
KIDEMLİ BAŞPOLİS MEMURU HÜSEYİN EMİR - Görmeyebilir. Ya da çıkışta hemen sağda bir çakıl yığını, sandalye, çiçek, saksılar, değişik şeyler var, onların arasında da olur, eğer... Ki Güler de sandalyenin orada olduğunu söylüyor gündüz. O bölgede de olması durumunda görülmeme ihtimali var. Kastım bu. Kesin böyle olmuştur söyleminde bulunmuyorum ama çantanın dışarıdan getirilmiş olmasına ihtimal vermiyorum sadece ve ilk bulanların beyanlarındaki çelişkiler yani 3'ü birbirini yalanlıyor. Neşet "Kesinlikle dokunmadım." diyor, diğer, beraber bulduğu 2 kişinin "Neşet ağabey eline aldı, iki adım, üç adım ileriye kadar gitti." şeklinde söylemi var. Bunları da göz önünde bulundurursak çantanın yerinin değiştirilmiş olma ihtimalini daha olanaksal görüyorum.