İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Evet, çok teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, sorun orada. Yani şimdi, deprem riski söz konusu, tam da yaşam hakkı sorunsalın merkezinde ve bunu en üst düzeyde koruma çalışması yapmamız gerekiyor. Hatta biz Anayasa taslak çalışmalarında büyük depremden sonra Anayasa'ya depremle ilgili hükümler koyduk, yazmaya başladık çünkü bizim gerçekliğimiz en üst düzeyde yaşama hakkı korunsun diye.

Şimdi, Sayın Başkanlar burada, Sayın Demir burada; Anayasa madde 17 ve Anayasa madde 2 çerçevesinde düşündüğümüz zaman, hem hukuki belirlilik hem yaşam hakkı, bunu yönetmeliğe bırakmamamız gerekir. Sayın temsilci yaptığı açıklamada da kurumsal ölçütler, kurumsal aidiyetler yönünde bir arayışın olduğunu ortaya koydu. Şimdi, bu açıdan burada yönetmelikle bu olmaz. Şu anda yeterli uzmanların ve hazırlıkların olmadığını bu çerçevede görüyoruz. Bu bakımdan ya tanımı burada yapmak lazım, kurumsal bağlantı, mimarlık mühendislik fakülteleri çerçevesinde, işte meslek odaları çerçevesinde veya böyle bir yapılaşmanın önüne geçilmeli ki -hazırlıklar yapılıncaya kadar- en azından yaşam hakkı açısından risk doğurucu sonuçlar yaratacak olaylar önlensin. Bu da tam da -Sayın Başkan, siz de işaret ettiniz, Anayasa yetersiz ama akşam vurguladım iki üç kez, 2357 çerçevesinde- düzenleme ve denetleme mekanizmasının tam işletilmesi gereken bir alanda bir yönetmelik çıkarmak suretiyle Bakanlığa böyle bir hazırlığın yapılma yetkisinin verilmesi hem yaşam hakkı açısından açıkça Anayasa'ya aykırılık teşkil eder. Bu bakımdan bu maddenin tarafınızca gözden geçirilmesi -biz yardımcı olalım- çok yararlı olacak ve gereklidir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.