| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi (2/2555) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 28 .01.2020 |
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu depremde yitirdiğimiz canları saygıyla anıyorum, ailelerine baş sağlığı, halklarımıza baş sağlığı diliyorum, yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekilimiz gerekçeyle ilk başlarken bence orada biraz durmak gerekir: "Osmanlı'da bekçilik sistemi vardı, biz bunu devam ettiriyoruz." Osmanlı'da şeyhülislamlık da vardı kardeşim, sadrazamlık da vardı, kadılık da vardı; o zaman hepsini, o kurumları bugünkü modern cumhuriyete taşıyalım. Böyle bir gerekçe olmaz.
Öbür taraftan, dünyanın demokratik ülkelerinde hukuk devleti olmak önemlidir, güvenlikçi devlet değil. Türkiye, bugünkü yapısıyla güvenlikçi bir yapıyı örgütlüyor ve bununla Türkiye toplumunda huzur, demokratikleşme mümkün değil. Düşünün, köy korucularıyla, jandarmayla, şimdi oluşacak bekçilik sistemiyle, polis sistemiyle yani neredeyse kişi başına 1 güvenlikçi tayin edeceğiz; bununla ülkemizi kalkındıracağız, huzur ve demokrasiyi getireceğiz. Bu, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş.
Öbür tarafta, tüm demokratik ülkeler, tüm kurum ve kuruluşlarda, devlet kurumlarında eğitim kalitesini yükseltip profesyonelliği teşvik ederken -bugün üniversite bitiren gençlerimizin resmî rakamlarla yüzde 26'sı, yüzde 27'si işsiz- biz ortaokul mezunlarından silahlı bir güç oluşturuyoruz ve bu çok muğlak. Hep dedik ya, makul şüphe, şu, bu; her şey muğlak. Bu bekçileri nerede görevlendireceğiz arkadaşlar, hangi alanlarda görevlendireceğiz? Hiçbir şey yok. Tuzluçayır'da mı, Mamak'ta mı, yoksa başka yerde mi? Nerede görevlendireceksiniz bu bekçileri? Bu konuda da hiçbir şey yok.
Onun dışında, bunların Polis Vazife ve Sal?hiyet Kanunu'ndaki tüm yetkileri kullanabilecekleri söyleniyor. Ne kadar büyük eğitim veriyormuşuz biz bunlara ya. En çok verdiğimiz eğitim toplam 240 saat.
NİHAT YEŞİL (Ankara) - 256 saat.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - 41 gün.
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Yani bu eğitimle, insanların can güvenliğini o insanlara teslim edeceksiniz ya.
Şunu şöyle açıkça söyleyin: "Biz paramiliter bir güç oluşturuyoruz -bu da bizim Türkiye'de yaşanmamış, tecrübelerle şahit olunan bir durum değil- biz kendi gençlerimize, kendi taraftarlarımıza bir iş alanı açıyoruz, orayı alacağız." Şimdiye kadar yapılan tüm KPSS'yi de tut, hangi sınav layıkıyla yapılmış, hak edenler alınmış? Yok, KPSS'de en üst sıralarda olan, ilk 100'e giren insanlar bugün işsiz. Ne var? Çünkü orada sözlü sınav var. Sözlü sınava sıra geldi mi Kürtlerin orada yeri yok, Alevilerin orada yeri yok, sol sosyalistlerin orada yeri yok. Kimin yeri var? Dayısı olanların. Bu da mevcut iktidarın, tarikatların. Yani tarikatların ve şeyin... Onun için, bu kanun teklifinin baştan sona kadar reddedilmesi gerekiyor. Eğer yapılması gerekiyorsa, polisimizin eğitim düzeyinin yükseltilmesi, daha profesyonelleşmesi, uzmanlaşması ve eğitilmesi sağlanmalı ancak buna yapılacak yatırımlar buraya yapılmalıdır.
Başka? Biz yeni bir paramiliter güç, o da cahil sürüsünden... Kusura bakmayın. Ortaokuldan başlayacak liseye kadar. Üniversite mezunlarımız ne oldu arkadaşlar? Bunlar niye işsiz dolaşıyor? Polis olacaklar gidip bir eğitimden geçiyorlar, uzmanlık kazanıyorlar. Polisliğin içinde çeşitli uzmanlık dalları var. Bu bekçilere her işi yaptıracaksınız ya. Hangi uzmanlıkları var bunların? Bunlar narkotikte mi görevlendirilecek, bunlar şurada mı, bunlar burada mı? Hangi konuda uzmanlar? Uzman olmayan insanların eline bizim, toplumun can güvenliğini vereceksiniz. Şimdiye kadar uygulamalarda gördüğümüz, cezasızlık yani kamuda suç işleyenlere karşı bir cezasızlık hukuku da oluşmuş durumda. Böyle devam edecek. Bu kabul edilemez bir şey. Bu teklifin baştan sona hepsinin, bunlar şey olana kadar geri çekilmesi gerekiyor.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Dinlemiyor kimse, baksana.
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Dinlemiyorlarsa kendilerinin sorunu o.
BAŞKAN CELALETTİN GÜVANÇ - Dinliyoruz, dinliyoruz; hepsi kayda giriyor. Lütfen, ne demek. Saygıyla dinliyoruz.
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Teşekkür ederim.