KOMİSYON KONUŞMASI

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Şimdi, 7'nci madde... O, hakikaten "sıvazlama" denilen şey aslında bence bunların yanında hiçbir sorun değil. Yani bir üst aramak mı yoksa kurşun sıkmak mı? Yani gerçekten zor ve silah kullanma yetkisi veriyorsunuz ve birilerine bunu verirken hangi saiklerle veriyorsunuz, nasıl bir eğitimle veriyorsunuz? Yani polis dahi belirli durumlarda silah kullanma yetkisine sahipken herhangi bir psikolojik, hukuki eğitime doğru dürüst tabi olmayan bekçilere böyle bir yetkinin verilmesi durumu yeni güvenlik krizlerine sebep olacaktır. Ben yedi medi derken aslında 8'in, 9'un buradan geçtiğini düşünüyorum ve hakikaten doğru dürüst bir müzakere de olmadığını düşünüyorum açıkçası.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Lütfen, üç buçuktan beri konuşuyoruz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ama öyle değil, asıl sorunlu maddeler bunlar. O yüzden zaten rica ettik...

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Ama zaten geneli üzerinde tüm maddeler masaya yatırıldı.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Hayır, o yüzden rica ettik bu saatte, on birde değil de ertesi gün hiç olmazsa daha sağlıklı şekilde... 7, 8, 9; bunlar sorunlu maddeler; ondan sonrasında doğru dürüst bir şey yok ki.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Peki, teşekkür ediyorum.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yani bu, hakikaten o, işte silahlanma ve bir başka paramiliter güç düşüncesinin, hani o dediğiniz niyet okuma mı değil mi artık bilemeyeceğiz ama bireysel silahlanmanın da hakikaten daha fazla artış göstermesini ortaya çıkartıyor. Ben, yine, bunu Cumhurbaşkanının bugün artık sokak güvenliğini sadece kolluk kuvvetleriyle sağlayamadığımız şeklindeki ifadesine bağlıyorum. Bu madde kabul edilemez açıkçası.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Peki, teşekkür ediyorum.

Efendim, 9'uncu maddeyle ilgili bir önerge var, görüşleri aldım, 9'uncu maddeyle ilgili önergeyi okutuyorum.

SERMET ATAY (Gaziantep) - Yeni önergeyi verelim 7'nci maddeyle ilgili, görüşmesini yarın yapalım.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Hayır, yok, görüşmesini yapmayın, madem ısrar ediyorsunuz yapalım arkadaş. Bir şey yok, herkesi dinliyorum ben. Zaten müzakere yapıyoruz arkadaşlar yani siz öyle diyorsanız öyle yaparız. Getirin önergenizi, onu yapalım.

Siz diyorsunuz ya...

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Okusun, ben konuşacağım Sayın Başkanım.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Tabii, konuşun. Sen diyorsun ya: "Güven unsuru yok." Diyor ki: "Yarın manşet atılır, 7'nci maddeyi de çektirdik, o zaman geçirelim." Okutacağım.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Ama Sayın Başkan, inatlaşmayla nasıl yaparsınız bunu?

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Ben yapmıyorum.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sizden beklemezdim bunu hiç Sayın Başkan.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Ama ne yapayım?

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Böyle bir şey olabilir mi ya? "Basın ne diyecek?" diye biz bir...

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Efendim, hayır, arkadaşların görüşü şu, diyorlar ki...

Şu maddeyi bir halledelim Hocam, konuşalım. Ben istemiyorum, benim tarzım bu değil ama işimi de yapayım.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Basın sizin söylediklerinizi söyleyecek şimdi.

BAŞKAN CELALETTİN GÜVENÇ - Söylesinler yani ama muhalefet...

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - İşte, saçma bir şey olacak yani.