YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Öncelikle, Türk milletinin başı sağ olsun. Elazığ ve Malatya'da vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Dijitalleşen dünyada ekonominin itici güçlerinden birisi de e-ticaret. Dolayısıyla bu e-ticaretle ilgili genel olan şikâyetler üzerine burada bir kanun taslağı yapmaya gayret gösteriyoruz ama genel olan şikâyetlere baktığımızda vatandaşlarımızın ağırlıklı olarak verdiği şikâyet; gönderim sürelerinin beyan edilenden uzun olması, ürünün bozuk veya yanlış ürün olması "web" sitelerindeki arıza veya 7/24 açık olmaması, beklenmeyen işlem masrafları, yüksek kargo ücretleri ve kredi kartı bilgilerinin çalınması veya ürünün teslimi esnasında dolandırıcılık olayları vatandaşlarımızın genel şikâyetleri. Şimdi dünyada bu konuda en çok bilinen şirket Amazon. Amazonun bütçesine baktığımızda bizim Türkiye'nin bütçesinin üzerinde bir bütçesi söz konusu ve Türkiye'de de bu konuyla en bilinen şirketlere baktığımızda da aslında dünyadaki hacmin yanında -tabiri caizse- devede kulak kalıyor. Bu anlamda e-ticaretin bir sonraki aşaması da e-ihracat. Elbette ki bu taslak üzerinde çok önemli şeyler söz konusu ama yine dünya üzerinde baktığımızda tüketicilerin en önemli değer önerisi olarak Türk tüketicisi ucuzluğa bakıyor, dünya pazarındaki dünya vatandaşları ise kolaylığa yani en kolay nasıl teslim alınabildiğine bakıyor. Bu anlamda bu satış sonrası süreçlerin de iyileştirilmesi açısından bu konuda katkı verilebilecek ilave maddelerin de olması gerektiğini düşünüyorum. Satış sonrası süreçlerin bu işin içinde olmazsa olmazlardan biri olması gerekir.

Ayrıca, bahsettiğiniz gibi, gerek görsel televizyon kanallarından gerek kişisel verilerimizin, daha sonradan vatandaşların... Sizlerin de mutlaka başına gelmiştir. Bir bakıyorsunuz, bir telefon geliyor 850'li numaralardan veya 212'li numaralardan, hiç alakası olmayan bir şirketten bir reklam dinleyebiliyorsunuz. Dolayısıyla bu konularla ilgili kişisel verilerin de çok gizli kalmadığını görüyoruz. Bu anlamda e-ticaretin geliştirilebilmesi açısından bu taslağın böyle çok hızlı bir şekilde, günübirlik geçmemesi gerektiğini, üzerinde daha çalışılması lazım olduğunu veya sadece bu işin ürün güvenliğiyle ilgili kısmın dışında da e-ticaretin başka sorunları olduğunu da görmek lazım. Burada belki geçiş süreci olması açısından zorunluluk anlamında bir zorunluluk koymamışsınız. Tabii, dünya üzerinde de bu zorunluluk yok belki ama yani bu ürün güvenliğiyle ilgili sadece bir logo almakla, vatandaşın sadece o logoyu görmesiyle güvenliğin oluştuğunu da görmemek lazım. Bunun sonrasındaki o denetim aşamalarının... Yine, aynı şekilde e-ticaret vasıtasıyla, örneğin, siyanür tarzı satışların; örneğin, silah satışlarının yani kamu zararına oluşabilecek satışların da daha sıkı denetlenmesinin önemli olduğunu düşünüyor, ilerleyen safhada tekrar söz almak istiyorum.

Kolay gelsin.