SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bir şey ekleyebilir miyim Başkanım?

Çok özür diliyorum, müdahil olmak istemiyorum da Komisyonumuzla ilgili. Bu Avrupa Birliği Uyum Komisyonu da Meclisin önemli komisyonlarından biri ve gerçekten uyum içinde çalışan ve ortak hedefler benimsemiş bir Komisyon. Çok değerli Başkanımızı da burada zan altında bırakmak istemiyoruz ama sanırım İç Tüzük gereği kendisinin bireysel inisiyatifi ki bizim de işte...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben zan altında bırakıyorum efendim.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır hayır, genel olarak söylüyorum Komisyon tutanaklarında yer aldığı için. Hayır, kötü niyet...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - İç Tüzük'ün verdiği boşluğu kullanıyor.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - İç Tüzük'te eğer Başkan kendi yetkisiyle...

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Yetkiyi kullanıyor.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - İşte, burada aslında başa dönüyoruz, kişisel bir yetkiyle. Aslında bizim de burada...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yetkiyi doğru kullanmıyor, keyfî kullanıyor.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Evet, keyfîlik var.

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ - Lütfen sataşmayın Sayın Tanal, Sibel Hanıma sataşıyorsunuz.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Burada bir keyfîlik var, Sayın Tanal'a katılıyorum. İç Tüzük'te işte, keyfîlik gereği bunu iletmeyerek aslında bence burada Avrupa Birliği Uyum Komisyonuna zorunlu olarak iletilmesi noktasında. Çünkü Avrupa Birliğine uyumu gerektiren önemli bir yasal düzenleme yapılıyor ve en önemli anlaşmamız olan gümrük birliğiyle ilgili ticaret anlaşması konusunda. Hani burada "kötü niyet" kelimesi Sayın Tanal, sadece "kötü niyet" kelimesi... Hani "Başkan, kötü niyetli" gibi, öyle bir kavram kullanmak istemiyorum ama o keyfîliği kullanarak doğal olarak Komisyonumuzu bilgilendirmedi.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben "kötü niyetli" diyorum, o ibare bana ait efendim, size ait değil.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır, ben Komisyonun geneline geçen "kötü niyet" kelimesi diyorum.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hayır, ben kullandım, bana ait.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Onu ima etmek istedim hani öyle bir durum olmasın çünkü gerçekten bilgilendirmeye dönük ya da Komisyon üyelerinin talepleri doğrultusunda çalışmaya çalışıyoruz ama bu kanunda bilemiyorum ne şekilde oldu ama Komisyonumuzun gündemine gelmedi bize de kanun metin olarak dahi gönderilmedi.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Toplantıya da çağırılmadınız.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Toplantıya da çağırılmadık metin olarak da gönderilmediğini ben Sanayi Komisyonunun bilgisine sunuyorum.

Sayın Tanal'ın terimlerle ilgili değerlendirmeleri oldu. Yine aynı noktaya geliyor yani kelime, cümle ifadeleri sıkıntıları var. (k) bendinde de "Piyasaya arz" diyor değerli üyeler. "Ürünün piyasada ilk kez bulundurulması" Yani bu herhangi bir ürün yani burada anlaşılan sanki o ürün ilk kez piyasada bulunuyormuş gibi. Piyasaya arz; bir ürünün, herhangi bir ürünün -o ilk kez bulunması şart değil- piyasaya sunulmasıdır, yani üretilip sunulan bir üründür piyasaya. Hani burada "ilk kez" terimi bilemiyorum, sadece bilgilerinize, takdirlerinize sunuyorum. "İlk kez" kavramı...