SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Şunu eklemek istiyorum: Şimdi, Avrupa Birliğine -zaten gerekçede de belirtilmiş- bir uyum çerçevesinde düzenlemeler var ancak burada Avrupa Birliğinde yerleşmiş, yerleşik teamüller var ve bir zihniyetle yerleşmiş. Bizde ise bu kanunları bizim kanunlarımızla eşleştirdiğimiz zaman suiistimale açık hâle gelen bazı sorunlar olabiliyor. O yüzden burada daha net, daha açık olması gerekiyor bizim yasalarımızda. İşte Avrupalı firmaların ürün güvenliği noktasındaki hassasiyetleriyle ilgili Sayın Başkan da bazı örnekler verdi, biz de karşılaştık zaten. Belki tüketici olarak da karşılaştırmışızdır. Türkiye'de ise bu konular biraz suiistimale açık oluyor. Bizim kendi, bırakın kendi uluslararası firmaları yerel firmalarda dahi bu tür sorunlar olabiliyor. Burada kanunun amacı zaten bir uyumlaştırma, teknik bir düzenleme ve zaten de büyük bir mutabakatla geçiyor. Ama burada tabii, kaygıların da dile getirilmesi gerekiyor. Bizim tüketicimizi koruyacak noktada da bir hassasiyetimiz var elbette.

Ucu açık noktalar var mesela yazım konusunda, ima etmek istediğim o; "Yetkili kuruluşları görevlendirebilir, denetleyebilir, isteyebilir" gibi. Bunlar evet, Avrupa Birliği yasal çerçevesinden bir çeviri yapılmış ama bizde de bunlara biraz dikkat edilmesi gerekiyor. Bizim ulusal yapımız açısından da bunlara dikkat edilmesi gerektiğini ben vurgulamak istiyorum. Yoksa, zaten bizim, özellikle çok hassas olduğumuz Gümrük Birliğinde ticaret noktasındaki teknik düzenlemeler çok önemli, değerli. Zaten değerli bürokratlar da bu konuda açıklama yapıyor. Bizim de muhalefet ve AB konusunda da ortak bir hedefimiz olduğu için bu noktada da değerlendirmelerimiz önemli elbette.

Teşekkürler.