| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Filistin Devleti Hükümeti Arasında Güvenlik İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/2221) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 05 .02.2020 |
AHMET BERAT ÇONKAR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Ben de öncelikli olarak Hükûmetimizin özellikle Filistin davasında göstermiş olduğu liderliği alkışladığımızı ifade etmek istiyorum. Aynı zamanda Meclisimizdeki tüm partilerin bu konuda Hükûmetin arkasında verdikleri destek de önemlidir. Milletimizin sesinin çok daha gür bir şekilde ifade edilmesine imkân sağlamıştır. Tabii, bu noktada Filistin'le ilgili bu anlaşmayı görüşürken Tulay Hanım'ın -ifade ettiği- özellikle Kürt vatandaşlarımızla ilgili Türkiye'de ve Suriye'de yaşanılan süreçleri bu konuya bağlaması kesinlikle kabul edilebilir bir yaklaşım değil. Hepimizin malumu Kürt halkının, Kürt vatandaşlarımızın gerek Suriye'de gerek Irak'ta, Türkiye'de nerede bulunursa bulunsun en büyük hamisi, destekçisi yine Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletimizdir. Suriye'de yaşanan hadiselerde ülkemize sığınan Kürt kökenli kardeşlerimize Hükûmetimiz tarafından nasıl sahip çıkıldığı hepimizin malumudur. Siyasi haklar noktasında zaten Türkiye'nin tüm vatandaşlarının eşit haklar çerçevesinde eşit vatandaşlık haklarından yararlandığını hepimiz biliyoruz. Sizler burada, Meclisimizde siyasi parti temsilcileri olarak her gruptan, her etnik yapıdan tüm vatandaşlarımızın eşit temsil noktasında tüm haklarını kullandığını biliyorsunuz. Bu noktada, Hükûmetimize ve partimize bu noktada bir eleştiri getirilmesinin yanlış olduğunu söylemek istiyorum. Maalesef ki özellikle Kürt halkına Kürt çocuklarını dağa kaldırarak orada hiç ifade etmek istemediğimiz şekilde bütün her türlü zulmü reva gören, insan haklarına aykırı olarak etnik temizlik yapan, terörün her türlüsünü maalesef ki Kürt-Türk demeden bütün milletimize karşı uygulayan PKK/PYD ve YPG terör örgütlerinin asıl problemin kaynağı olduğunu tekraren vurgulamamız gerekiyor. Eğer bu teşhisi yapamazsak maalesef ki böyle anlamsız bir inatlaşma içerisinde milletimize fayda üretmeden siyaset yapmış oluruz. Bu noktada, İsrail'in zulmünü net bir şekilde kınarken kesinlikle bu nokta üzerinden Türkiye'mize yönelik olarak bir eleştiri getirilmesini kabul etmiyoruz. Bizim millet olarak, Hükûmet olarak vicdanımız, zulme karşı duruşumuz, adalete yaklaşımımız bütün dünyaca bilinmektedir. Bu Mecliste görev yapan tüm milletvekillerimizin de bu hususta hassasiyet göstermesini istirham ederiz.
Teşekkür ediyorum.