| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin (2/2596) kanun yapma tekniğine ve görüşülme usulünde eksikliklerinin olup olmadığına ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 11 .02.2020 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, bu salonda bulunan herkesi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, geçen hafta Elâzığ'da, sonra Van'da, İstanbul'da uçak faciasında ve İdlib'de vatandaşlarımızı kaybettik. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına da başsağlığı diliyorum.
Olağanüstü günlerden geçiyoruz Sayın Başkan ve bu olağanüstü günlerde de milletin Meclisinin öncelikleri olması gerektiğini düşünüyoruz. Yani, bir deprem ülkesinde yaşıyoruz, deprem oluyor, deprem anında olağanüstü bir hâle geçiyoruz ama bununla ilgili alınacak tedbirler konusunda milletimizin Meclisi duyarsız. Yani, bunlarla ilgili olan yasaları önceleyeceğine, bununla ilgili alınacak tedbirleri önceleyeceğine, maalesef, bugünkü torba yasada gördüğümüz gibi, belki öncelik sıralamasında çok daha rahat dönemde yapılabilecek düzenlemeler öncelik hâline gelebiliyor. Bu açıdan Başkanlık Divanınızı eleştiriyorum. Meclis Başkanlığında bekleyen çok sayıda yasa teklifi var. Bunları öncelemeyip bir anda Hükûmetin aklına gelen, öncelik olarak gördüğü yasaları getirmeniz, bunu gündeme getirmeniz konusunda Başkanlık Divanını eleştiriyorum. Öncelikle bu eleştirimi söylemiş olayım.
Sayın Başkan, ikinci olarak, ben beş yıla yakın süredir Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyim. Klasik eleştirimizi kayda geçirelim, yasa yapma şekli maalesef aynı tas, aynı hamam diyeceğim. Başkanımız değişti ama yasa yapma şeklimiz değişmedi. Yine, Hükûmetin öncelikleri doğrultusunda, Hükûmetten gelen, saraydan gelen fermanlara milletin Meclisinin mühür basmasını bekleyen şekilde bir öncelemeler ve bunların gündeme gelmesi şeklinde gündemimiz oluşuyor. Bu konuda da sizi eleştiriyorum Sayın Başkan. Milletin gündemi farklı yani intihar eden vatandaşımız var. Geçen cuma günü Hatay'da bir vatandaşımız intihar etti, "Çocuklarım aç." diyerek intihar etti. Yani sosyal meseleleri, yoksulluk meselelerini öncelememiz gerektiğini düşünüyorum, intihar eden vatandaşlarımızla ilgili konuları öncelememiz gerektiğini düşünüyorum. Bu sosyal politikalar konusunda neler yapabileceğimizi öne almamız gerektiğini düşünüyorum ama maalesef, işte, bankaların dertleri varmış, sermayenin dertleri varmış ama vatandaşın, milletin Meclisinin milletin, özellikle de yoksulların gündemini öncelemesi gerekir diye düşünüyoruz. Bu konuda da sizi eleştiriyorum Sayın Başkan.
Diğer bir mesele, yasa yapma şeklimiz maalesef kod yasa ya da reform şeklinde değil. Bir kez daha bir torba yasayla karşı karşıyayız ve bu torba yasada palyatif tedbirler öngörülüyor. Yani bir reformla yine karşı karşıya değiliz Sayın Başkan, tamamen palyatif tedbirlerle karşı karşıyayız ve burada da Hükûmet aklına gelen şeyleri bu torbaya doldurmuş.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bunun usulle ilgisi yok Sayın Başkanım. Bu, usulle ilgili değil.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye arkadaşlar, tamam, lütfen.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, var efendim. Öncelikler anlamında söylüyorum, önceliklerimizi söylüyorum. Önceliklerimizi yani öncelememiz gereken şeyleri söylüyorum. Bu, usuldür tam da, onu söyleyeyim.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Tamam, onu esasta anlatırsınız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şöyle ki bu konuda da Sayın Başkan bir eleştirimi de söyleyeceğim. Mesela, biliyorsunuz, bir madde var ki, bu bankaların aldığı ücret ve komisyonlar konusunda düzenleme yapılması, regülasyon yapılması önerisi var ki sonuna kadar destekliyoruz. Bu konuda vatandaşların çok sayıda şikâyeti var. Yani bir bakıyorsunuz, bir EFT yapıyor vatandaş, yüzlerce lira alınabiliyor. Bunun regüle edilmesi şart, mutlaka. Zaten yetki de var bu konuda, mevcutta bir yetki de var. Bu konuda da bir yasa teklifi önümüzde. Biz ne yapacağız bunu? İki gün, üç gün, günlerce, saatlerce çalışacağız değil mi milletin vekilleri olarak? Hükûmet bir teklif göndermiş, ben Mustafa Savaş göndermiş olarak demiyorum; Hükûmet göndermiş, belli, az sonra örneğini de karinesini de söyleyeceğim. Diyor ki Hükûmet: "Ben buna şöyle yetki vermek istiyorum, Merkez Bankasına vermek istiyorum, BDDK'ye vermek istiyorum." Biz de bunun üzerine konuşacağız, "Bu, iyi bir fikirdir veya şöyle olsun, ona verilmesin de şöyle verilse daha iyi olur." diyeceğiz, değil mi? Bunları konuşacağız. Ama Sayın Bakan dün yememiş içmemiş bir "tweet" atmış, "tweet"inde "Vatandaşlarımızın çok sayıda şikâyeti var bankaların aldığı komisyonlar ile ücretler konusunda. Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi (FİKKO) gündeme aldığımız konuyla ilgili, Merkez Bankası ve BDDK ücret ve komisyonlara standart getirdi." diyor. Yani bakın, "tweet" burada, diyor ki: "BDDK, Merkez Bankası oturdu, bunlara standart getirdi."
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Usulle ne alakası var? Hükûmeti tekzip edecekse gitsin basın toplantısı yapsın.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bunların da listesini vermiş Sayın Başkan.
Şimdi şunu söylüyorum: Bakın, tam bunun arifesinde -bitiriyorum- tam bunu konuşacağımız günün arifesinde Sayın Bakanın böyle bir "tweet" atması, yani yasayı buraya gönderip "tweet" atması manidardır, sıkıntılı bir durumdur. FİKKO'da da aynı şeyi yaptı, biliyorsunuz Sayın Başkan. FİKKO'nun kurulma konusundaki yasa teklifi buraya geldi...
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - O zaman Sayın Başkan yoktu.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, Süreyya Bey vardı.
"FİKKO kurulacak." diye yasa teklifi buraya geldi, Sayın Bakan "Biz 2'nci toplantısını yapıyoruz." diye "tweet" attı yani kurulla beraber "tweet" attı. Bunlar sıkıntılı yani Meclisin iradesini yok sayma, Meclisin Hükûmetten gelen teklifi daha iyileştirebileceği, yeni öneri sunabileceği durumuna engel sağlayan bir şey. Yani "Ben fermanı yazarım, Meclis mühür basar." bakışı doğru değil.
Son olarak da şunu söyleyeyim Sayın Başkan: Bu kurumların görüşlerini maalesef alamadık. Sabah ben SPK Başkanımızla uçakta rast geldim de bir konuda bilgi aldım. Farklı bir görüşüm oluşmuş bu kitle fonlamasıyla ilgili ya "Öyle değil de böyle." dedi. Hâlbuki bakın, ben ders çalışıyorum değil mi, 40 maddelik bir teklif var. Bu görüşleri SPK'den, diğer kurumlardan daha önce alabilseydik, bunlar bir kuluçka odasında yalnızca Mustafa Savaş'a değil de bütün vekillerimize sunulabilseydi görüşler ona göre oluşurdu ve tartışmalar çok daha kısa sürerdi. Bu konuda da sizi eleştiriyorum Sayın Başkan. Bu olgunlaşma konusunda tekrar hassasiyet göstermediniz. Bir anda yasayı getirdiniz gündemimize. Kurumların görüşleri yok, Bankalar Birliğinin görüşü yok yani bankalarla ilgili düzenleme yapıyoruz, bilmiyorum Bankalar Birliği burada mı, onların görüşleri yok. Bu konuda eksik yani kalitesiz, niteliksiz bir yasama yöntemine devam ettiğinizi düşünüyorum.
Bu konuların hepsiyle ilgili de görüşünüzü merak ediyorum Sayın Başkan.
Teşekkür ediyorum.