| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2596) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 11 .02.2020 |
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Evet, çok dokunmadan eleştireyim. Mustafa Bey, hazır mısınız eleştirilere?
Teşekkür ediyorum Başkanım.
Değerli arkadaşlar, değerli basın mensupları, değerli kamu kurumunun temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, ben gençlik yıllarımda "Kaos Teorisi" diye bir kitap okumuştum. Yazarın ismini hatırlayamadım ama ifade şöyleydi: "Amazon ormanlarında bir kelebeğin kanat çırpması Amerika ve Avrupa kıtasında fırtınalara neden olabilir." diyordu. Kelebek teorisi veya kaos teorisi. Yazarın ismini hatırlayamadım. Şimdi bakıyordum tam Başkan söz verince vazgeçtim.
Değerli arkadaşlar, finansal piyasalar küreselleşti. Artık, dünya entegre oldu. Herhangi bir bölgede meydana gelen bir hadise hepimizi yakından ilgilendiriyor. Bunu niye söyledim? Bugün görüştüğümüz kanun teklifi 40 maddeden oluşuyor ama esasında Sayın Kalaycı'nın dediği gibi bu bir torba kanun olma niteliğini taşımıyor çünkü 2 tane önemli kanun var: Bankacılık Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanunu; bunları görüşeceğiz. Yani 2 kanunda teknik düzenlemeler yapılıyor.
Ben dün yurt dışındaydım. Azerbaycan'da seçimler için gözlemci olarak görevliydim ama gece sırf bu şey için aslında gündüz gelecektik. Gece uçağıyla saat dört gibi Sayın İbrahim Aydın'la beraber geldik ve özür dilerim, İbrahim Aydemir'le, İbrahim Aydın değil. Ona da şifa diliyorum. İbrahim Bey de kaza geçirdi. Bilmeyen arkadaşlar olabilir. Trafik kazası geçirdi ve şu anda ameliyatta Antalya Milletvekilimiz İbrahim Aydın.
İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Geçmiş olsun.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ona da buradan geçmiş olsun diyorum tekrar.
Biz İbrahim Aydemir'le beraber dün Azerbaycan seçimleri için Bakü'deydik gözlemci olarak. Gece geldik sabahleyin hatta İbrahim hiç uyumamış. Bu kanun teklifiyle ilgili de teknik bilgiler almak üzere bazı arkadaşlarla görüştük. Onlardan aldığım bilgi şu: Bu kanun teklifi esas olarak Türkiye'deki mevzuatın Basel Kriterlerine uygun hâle getirilmesi için -bu düzenlemeler -esasında o maksatla getirilmiş ama neticede biliyorsunuz, bu, küreselleşme -gerekçede de var- bütünleşme, tüketici tercihlerinin değişmesi, teknolojinin değişmesi vesaire bizim de mevzuatımızı değiştirmemizi gerektiriyor. Nitekim, Sermaye Piyasası Kanunu 2013 yılı başında yürürlüğe giriyor ama aradan geçen yedi sene içinde dünya değişiyor, Türkiye değişiyor; yeni fonlar, yeni tercihler, yeni üretim, tüketim, ticaret alışkanlıkları ortaya çıkıyor. Buna göre de bu, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun da değişmesi, hakeza yine Bankacılık Kanunu'nun değişmesi bir zorunluluk olduğu için Sayın Mustafa Savaş ve arkadaşları bu teklifi Komisyonumuza, Meclise sundular, tabii ki Komisyonumuza geldi.
Değerli arkadaşlar, hani "tenkit" dedi Sayın Kuşoğlu, doğru. Biz yasama görevlisiyiz, milletvekiliyiz. Her ne kadar iktidarın partisiyiz, iktidar partisi; doğrudur, üzerimizde böyle bir sorumluluk da olmakla beraber yasa yapma yetkisi bütün Meclisindir, hepimiz bu sorumluluğu taşıyoruz. Zamanın ruhuna göre, yeni tercihlere göre de kanunları birlikte yapmak zorundayız. Bu iki kanunda getirilen değişiklikler teknik mevzular. Elbette muhalefet cephesinde olan arkadaşların hem katkı babında hem de iktidarı ve iktidarın partisini köşeye sıkıştırma babında mutlaka tenkitleri, eleştirileri olacaktır, buna saygı duyuyoruz. Ben sabahleyin usul konusunda söz alırken Sayın Paylan -dört buçuk yıldır ben de buradayım- her kanun teklifi geldiğinde veya geçmişte tasarılar geldiğinde usul üzerine mutlaka söz aldığı için o karşı cevabı vermek zorunda kaldım. Elbette, kanunlar yapılırken çok olumlu katkılar da oluyor, ki teklif sahiplerine maddelerde de biz de soracağız. Burada Değerli Başkanlar var, uzman arkadaşlar var, amacın ne olduğu konusunda onlardan açıklama isteyeceğiz. Ama Sayın Kuşoğlu, haklısınız, etki analizi konusunda hakikaten her defasında gündeme geliyor, biz Sayın Başkan Vekilimiz vasıtasıyla Başkanlığımıza da bunu söyleyelim. Teklifler gelirken etki analizinin de mutlaka olması hepimizin faydasınadır çünkü neticede, kanun çıkarırken getiri götürüsü, faydası zararı yani SWOT analizi şeklinde olmasa bile mutlaka bir analizin yapılması gerekiyor. Çok haklısınız, ben de bu konuda size katılıyorum.
Değerli arkadaşlar, tabii, iki ana kanunda değişiklik yapılmakla beraber, mesela Sermaye Piyasası Kanunu 2013 yılında yürürlüğe girdi ve bu geçmiş yedi sene içinde kanundaki hükümler birçok tecrübeyi de beraberinde getirdi; eksiklikler ve ihtiyaçlar ortaya çıktı ama benim edindiğim, bu kanun teklifinde -özellikle SPK açısından, Sermaye Piyasası Kanunu açısından söylüyorum- 4 tane önemli teklifte önemli düzenleme geliyor. Mesela, uygulamada tecrübe edilen aksaklıkların çözümüne dair yenilikler getiriliyor. İkinci olarak mevcut düzenlemelerin sadeleştirilmesi sağlanıyor, ben öyle görüyorum en azından sabahtan beri yaptığım incelemelerde. Yeni sermaye piyasası ürün ve hizmetlerinin altyapısı hazırlanıyor bu teklifle. Yine, denetim ve gözetim faaliyetlerinin de etkinliğinin artırılması amaçlanıyor, ki değişiklik maddeleri geldiğinde bunları tek tek de görüşeceğiz mutlaka.
Ben, tabii ki arkadaşların, sizlerin de olumlu katkılarınızın olacağına inanıyorum, olması gerektiğini hepimiz kabul ediyoruz. Her ne kadar teklif sahibi milletvekili arkadaşımız bankacılıktan, finans kurumlarından gelse de yanında da Maliye Bakan Yardımcımız ve Sermaye Piyasası Kurulu Başkanımız, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanımız da burada, BDDK Başkanımız burada, hepsi konularında uzmanlar. Ama bir konuya temas etmek istiyorum -çünkü biraz önce sanıyorum Sayın Paylan dile getirdi- değerli arkadaşlar, elbette yaranız olursa birileri kaşır; doğrudur, bizim finans piyasalarımızda bir eksiklik vardı ki 2018 yılı Ağustos ayında kur ataklı büyük bir saldırıya maruz kaldı Türkiye. Ciddi bir saldırıydı ve geçen yıl da Birleşik Devletler Başkanı bizzat ağzıyla ne dedi: "Ben Türkiye'ye..." Açık tabirle dedi ki: "Canlarına okudum, biliyorsunuz, yine okurum." Amerika Birleşik Devleri Başkanı bunu ikrar etti. Tabii, işin bir veçhesi o, cephesi. Saldırı var, bunu kendi ağızlarından da ikrar ettiler ama demek ki bizim açığımız vardı, bir yaramız vardı ki saldırıldı. Bunu birçok şekilde başlıklar hâlinde ifade etmek mümkün olmakla beraber, bir konuda yine Sayın Paylan tarafından denildi ki: "Swap oranı yüzde 25'ten yüzde 10'a çekildi." Değerli arkadaşlar, o gün alınan tedbirlerin en önemlisi swapın yüzde 100'lerde olmasının yüzde 25'e çekilmesiydi çünkü akşamdan özellikle Uzak Doğu piyasalarından Londra kaynaklı olarak Uzak Doğu piyasaları kanalıyla Türk bankalarından TL kredisi alıp dövizi yükseltip yine Türklere dövizi satarak bizim taşımızla âdeta bizim kuşumuzu vururcasına Türk sermaye piyasalarının, Türk lirası kaynaklarıyla Türkiye'de dövizi spekülatif bir şekilde artırmaları, üç gün içinde dövizin 4,5 liralardan neredeyse 7,4 liralara kadar çıkarılması bizim bir açığımızdı ama BDDK ve bizim bürokrasimiz, Hükûmetimiz bu açığı gördüler. Ben hep diyorum, Sayın Kuşoğlu, belki bu bir tenkit olacak ama Allah bize yardım etti, o saldırılar çarşamba, perşembe, cuma günü devam etti ve cumartesi piyasalar tatile girince biz de o cumartesi günü bu açığı gördük ve tedbiri aldılar. Yani, swap oranının yüzde 25'e çekilmesi o dönemde bu spekülatörlerin büyük zararlar yazmasına neden oldu. Ha, şimdi yüzde 25'ten tekrar yüzde 10'a çekildi. Bunun açıklamasını da biraz sonra veya maddeler sırasında Sayın BDDK Başkanından -ben de merak ediyorum niye bunu yaptık, öyle bir tehdit mi vardı?- dinleriz.
Tabii, bu kanun teklifinin temel amacı, biraz önce söylediğim gibi, uluslararası kriterlere ki başta Basel Kriterlerine Türkiye'deki sermaye piyasalarının, bankacılık sistemimizin ve diğer finans sistemimizin uygun hâle getirilmesi yönüne matuf olduğunu ben de düşünüyor, teklifin ülkemize, piyasalarımıza ve bütün kuruluşlarımıza, bütün taraflara hayırlı olması dileklerimle hepinizi saygıyla selamlıyorum.