DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Yapılan tartışmalar sonucunda benim geldiğim nokta şu: Alayla valayla kurduğumuz Türk Varlık Fonu, Türkiye'deki kıt kaynak sorununu çözmek için kaynak bulacaktı, ilave kaynak yaratacaktı ve biz bunu bunun için kurduk. Biz de o zaman diyorduk ki yahu parça bütünden nasıl büyük olur? Varlık Fonu içinde Türkiye Cumhuriyeti hazinesinin bazı varlıkları var. Hazinenin yapamadığı ne iş var da bu Varlık Fonu yapacak diyorduk, geldiğimiz noktada görüyoruz ki o da kaynak yaratamıyor. Belki Sayın Vekilimin söylediği gibi bu düzenlemelerle pek tabii birtakım teminatlar yaratılacak, yurt dışından borçlanılacak. Hazinenin dediğim gibi yapamadığı ne var da Varlık Fonu yapıyor? Geldiğimiz noktada gördük ki kaynak yaratamıyor. Dolayısıyla bir teminat zinciri oluşturulacak, eğer o zincire eğer güvenen birisi varsa dışarıdan alıp kaynak yaratacak. Biz 2008 yılında Türkiye'de döviz kredileri kullanılsın mı, kullanılmasın mı, kimler döviz kredisi kullansın tartışması yapılırken ve o dönemde Ali Babacan Hazine Müsteşarı, Merkez Bankası döviz kredisi dünyada bol ama döviz geliri olmayanlara kullandırılmasın, düzenleme böyle yapılsın dedik ama "oversight" edildi ve bugün bir borç sorunuyla yüz yüze geldik. Bu yapılan düzenlemeyle gideceğimiz nokta burasıdır, ilave bir borç batağının içerisine gireceğiz.

Teşekkür ediyorum.