| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .01.2015 |
ALAATTİN YÜKSEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, bu, Sayıştayın 2009 raporundan bu tarafa süregelen bir olay. Yani, başlangıçta, Turgay arkadaşımızın da söylediği gibi, biz bunları gündeme getirdiğimizde, daha doğrusu Sayıştay önerilerini komisyonlarda gündeme getirdiğimizde "O tarih itibarıyla bütün varlıklarıyla alınıp satılmıştır, bunun üzerinde durulacak bir şey yok." diye hep yanıtlar almıştık daha önceki yönetimlerden. Yani, o tarihte bankada... Efendim, işte, burada söylediği gibi, mesela, 30/9/2009 tarihinde banka hesabında yoldaki paralar dâhil 14 milyon 885 bin küsur TL bulunduğu hâlde TEDAŞ Genel Müdürlüğünde bunun 4 milyon 435 bin... Yani, 15 milyonu 4,5 milyon olarak bildiriliyor. On iki gün içerisinde bankadaki toplam para tutarı da birdenbire 30 milyon 280 bin liraya çıkıyor. Bu önceden, işte, tahakkuk etmiş alacakların tahsil edilmemesi falan, onlar ayrı yani. Bu tür, böyle önemli bir sürü tespit var, bir dünya tespit var, hemen hemen bütün özelleştirmelerde Sayıştayın tespitleri var. O dönemde biz bunları gündeme getirdiğimizde "Efendim, dönem itibarıyla zaten bütün varlıklarıyla, alacağıyla, borçlarıyla devralmışlardı. Dolayısıyla, bunlarla ilgili çok fazla araştırılacak, söylenecek bir şey yok." deniyordu. Doğru, hem burada KİT Komisyonunun hassasiyetiyle bunun üzerinde durmasıyla hem de bu Teftiş Kurulundaki arkadaşların görevlerini yapmasıyla önemli bir aşamaya geldi. Ama, burada ben şimdi başka bir şey görüyorum. Yani, burada biraz Özelleştirme İdaresi Başkanlığına top atılarak, biraz Bakanlığa atılarak gene bunun önemli kısmından bir kapatma gayreti seziyorum bu Sayıştay raporlarında. Bu 2012 raporunda... En son 2013 Sayıştay Raporu da geldi elimize biliyorsunuz. Oradaki son duruma baktığımız zaman bununla ilgili... İşte, daha önce Bakanlık oluruyla -59 sayılı Bakanlık Oluru elimizde var- Bakanlığa havale ediliyor o iş. 59 sayılı Bakanlık Oluru var 7/6/2013 tarihinde hazırlanan. Burada bu rakamların, toplanan rakamların, EDAŞ'lardan talep ve tahsili gündeme getirilen yaklaşık 126 milyon TL'lik hazır ve blokeli değerin yine yaklaşık olarak 82 milyon TL'lik kısmının tahsili için yapılacak olan bir işlemin bulunmadığı... Yani, bu karara Bakanlık nasıl varıyor, Sayıştay bu konuda ne diyor, bunu tekrar aslında burada gündeme getirip tartışmamız gerekiyor diye düşünüyorum.
2009'dan 2015'e kaç sene geçmiş? Altı yıl geçmiş. Hâlâ, TEDAŞ Teftiş Kurulunca hazırlanan raporda söz edilen işlemlerin ise ancak yapılacak detaylı incelemeler sonunda belirleneceği belirtilmiştir. Sayıştay her seferinde ya şu işi bir detaylı inceleyin diye öneride bulunuyor ama yavaş yavaş belli bir aşamaya getiriliyor. Bunun da Bakanlık şimdi önemli bir kısmını kapatmaya çalışıyor. Daha sonra, Bakanlık oluruna bir daha gönderiliyor. Burada da 19/12/2013 tarihinde ve 146 sayılı 46 sayfadan oluşan bir Bakanlık oluru var. Bu Bakanlığın olurunu da bize gönderirseniz, bir önceki var ama bunu da bir rica edelim sizden.
Konuyla ilgili raporda, devre esas bilanço tarihinde şirketin banka hesaplarındaki mevcut tutarın blokeli veya serbest bakiye durumları bir iki günlük cari harcama tutarlarını aşan kasa ve banka hesap bakiyelerinin tamamının enerji KİT'lerine olan borçların ödemesinde kullanılması gerektiği hususuyla devre esas bilanço tarihinde banka hesaplarındaki mevcut tutarın bir kısmının repoya bağlandığı tespit edilmiştir. Bunlarla ilgili de bir araştırma istiyor gene Sayıştay. Sonuçta da bu tespitlere göre yapılan değerlendirmelerde bana göre son derece küçük rakamlar kalmış. İşte, Çamlıbel'de 4,5 milyon, Uludağ'da 12 milyon 861 bin, Yeşilırmak'ta 5 milyon 477 bin, Fırat EDAŞ'ta 3 milyon 272 bin gibi. Bunların tahsil edilmesi bu şirketlerden istenmiş, bir kısmı, iki şirket Çamlıbel ve Uludağ bunların bir kısmını ödemişler, faizlerini ödememişler -cevapta da görülüyor, onlar da isteniyor- Uludağ ve Çamlıbel EDAŞ ödüyor, bu ödediği parayla ilgili de tekrar dava açıyor kuruma. Yani "Bunu bana iade et, ben sana bunu ödedim ama haksız yere bunu tahsil ettin, bana bunu geri iade et, hatta yasal faizleriyle birlikte, 25/03/2014'ten itibaren yasal faizleriyle birlikte geri bana iade et." diyor. Evet, mesela, bunların KDV'sinin alınıp alınmayacağıyla ilgili gene bir karar verilemiyor.
Değerli arkadaşlar, elektrik tüketicisinden, sanayicisinden yani sizin, bizim evimizden, iş yerimizden, asgari ücretliden, işsiz vatandaşın evinde kullandığı elektrik bedeli üzerinden 9 ayrı kalemde bedel ödeniyor, elektrik parasının dışında bedel ödeniyor. 9'uncusu da KDV'dir arkadaşlar ya. Oradan KDV alınıyor, bu çalınan paranın, bir şekilde haksız kazancın, aktarılan paranın KDV'sinin alınıp alınmayacağıyla ilgili tartışma açılıyor. O da Özelleştirme İdaresi Başkanlığına havale ediliyor. Böyle havale edilerek geliyor hep bu işler bugüne kadar ve bununla ilgili de bakın, en son yani bu işte, üç tane öneride bulunuluyor. Efendim, bir disiplin açısından, bu personelin disiplini açısından cezalandırılması gerektiğiyle ilgili, hukuki açıdan cezalandırılması gerektiği ve de yani maddi açıdan. Disiplin açısından cezalandırılması gerekenlerin de iki yıldan fazla bir süre geçtiği için TEDAŞ Disiplin Yönetmeliği 28'inci maddesine istinaden ceza verme yetkisinin zaman aşımına uğradığı... Yani, bu disiplin yönetmeliğini kim hazırlıyor? Niye iki yıl, ne demek iki yıl? Yani, sen 50 milyonu, burada 100 milyonu, 200 milyonu yok et, ondan sonra iki yılda da zaman aşımından bundan disiplin yönetmeliği açısından en azından kurtul. Bu vatandaşlar, bunu yapanlar bu kurumda çalışıyorlar mı, hâlâ devam ediyorlar mı çalışmaya? Bunlar önemli.
Bakın, arkadaşlar, en sonunda şunu söyleyeceğim: Bu şirketler gene malum şirketler. Hemen her KİT Komisyonunda karşımıza çıkan, Türkiye'deki bütün ihaleleri alan, Kolin, Cengiz, Çalık, gene bunlar yani her yerde karşımıza çıkıyor. Biz milletvekilleri olarak bu milletin temsilcisi olarak buraya geldik, bu şirketlerin temsilcisi değiliz. Bu şirketlerin bu tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemelerine burada izin vermemeliyiz. Bir tek bu öneri bile, Sayıştayın bu önerisi bile bu kurumun ibra edilmemesi için ve gerçekten daha doğru dürüst, gerekli, detaylı bir incelemenin yapılması ve bunun suç duyurusuyla da ceza muhakemelerinin önüne gönderilmesi için yeterli nedendir diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.