GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, yine tabii ki emsal olsun diye söylemiyorum ama Çiftlik Bank meselesi gündeme geliyor. Ama burada 1 milyon TL'ye kadar bir üst sınır var. Yani küçük yatırımcı da...

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Projesi olan.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Daha doğrusu, fikrî olan şeylerin önünü açmak için. Biz burada 2017 yılında bunu geçirdik, orada destek de verdik yani böyle bir şeyin olması gerektiğinin doğru olduğunu söyledik ama kaygılarımızla beraber. Şimdi, şöyle: 1 milyon lira da az bir para değil. Bazı vatandaşlarımızdan, biliyorsunuz, hayal satanlar var, Türkiye'de bu çoktur. Yani ben şununla karşılaştım: Suyla hayal satanlar var Mustafa Bey. Yani "Suyla çalışan araba yaptım arkadaş." diye bir sürü benim de tanıdıklarımdan para toplayanlar oldu. Ben, deli misiniz, niye para veriyorsunuz arkadaş buraya dedim. "Suyla çalışan araba yaptım." diye para topladılar insanlardan. Çiftlik Bank meselesi başka bir uç yani insanlarımız dolandırıldı. 1 milyon lirayla sınırlasanız bile, buna, atıyorum, vatandaşlarımız küçük küçük birikimleriyle 10 bin lira, 20 bin lira, 50 bin lira borç verebilirler. Ama bununla ilgili yalnızca bence SPK olarak... SPK değil mi burada sorumlu olan, yetki verecek?

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Evet, evet.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yalnızca teknik olarak bakmamayı öneriyorum bu meselelere. Yani tabii ki hayalleri büyütmek önemlidir ama hayallerin gerçekçiliğine, hayal dışı, olmayacak dolandırıcılığa varan meseleler olup olmadıklarına da içerik olarak da bakıyor musunuz diye merak ediyorum. Yani "Ben suyla çalışan araba yapacağım arkadaş, bir fikrim var, bana borç verin." deyip 1 milyon lirayı toplayıp da ortadan kaybolan insanlar da söz konusu olabilir, bunun var örnekleri de. Yani bununla ilgili, içerikle ilgili de bir denetim olmalı. Yani "Hayalin ne senin arkadaş?" "Şu." Ben tabii ki hayallerine ket vuralım demiyorum mevcut doğrularımızla, bazı hayaller gerçek de çıkabilir. Ket vurmak anlamında demiyorum ama dolandırıcılık olduğu belli olan meselelerle ilgili içerik takibi de yapılıyor mu, içerik anlamında da bakılıyor mu, bakılacak mı bu borçlar hakkında?

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Ayrı bir kurul gibi bir şey oluşturulacak. Hani vardı ya bir televizyonda yayınlanmıştı bu.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, şundan dolayı söylüyorum: Bakın, ortak olmak başka bir şeydir, borç vermek de başka bir şeydir. Ortak olduğunuz zaman daha çok sorumluluğunuz vardır. Yani bir projeye sen ortak olmuşsundur, orada batarsın çıkarsın, bu başka bir şeydir ama kimisi ortak etmiyor, borcu alıyor ve ortadan kaybolup gidiyor. Ortak olduğu zaman söz sahibi de olursun, biliyorsun, ortak olduğun zaman onun yönetim kurulunda olursun, yürütmesinde olursun.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Paylan, bununla ilgili SPK Başkanımızdan da bir görüş alalım mı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tabii. Ama borç verdiğin zaman söz hakkın da yoktur.

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Başlangıçta bir denetim komitesi tarafından, komite tarafından onay verilecek, ondan sonra para toplamaya başlayacak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım, farkını söyleyeyim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - O zaman soruyu bitirelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Soruyu bitiriyorum.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Karşılıklı olmuyor bu.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ortak olduğunda sorumluluk ortağındır yani SPK'ye içeriğe bak dememin bir anlamı yoktur orada. Çünkü ortaktır projeye, suyla çalışan araba yapmaya ortak oldun sen arkadaş, battı çıktı, senin sorumluluğundur. Ama borç verdiğin zaman hayali satan ile borç veren arasında bir sıkıntı vardır; hayali satar, borcu alır ama ortadan kaybolur gider. İçeriğe bakmak sorumluluğu da gerekir bence burada.