SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayın Başkan, Ruanda, insan hakları karnesi olarak gerçekten son derece trajik bir yer ve söz konusu anlaşmayı uygulamaya yetki sahibi olan taraflardan birisi de Türkiye ve Türkiye'de de İçişleri Bakanlığı. Şimdi, burada insan hakları anlaşmalarına uygun olarak kişilerin insan haklarına saygı göstererek bu anlaşmanın maddelerinin uygulanacağının garantisi veriliyor ama hem Ruanda'nın insan hakları karnesi açısından hem de Türkiye'deki İçişleri Bakanının özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden bugüne kadarki uygulamalarındaki antidemokratik yönleri bakımından buna ne kadar uyulacağı kuşkuludur diye düşünüyorum. Yani bu İçişleri Bakanının uygulamalarını bizzat yaşamış birisi olarak burada söylüyorum yani bir milletvekili olarak, Türkiye'de kendi faaliyetlerimin hayata geçirilmesinde bile İçişleri Bakanının yasaları, Anayasa'yı, Parlamentoyu hiçe sayan uygulamalarıyla karşılaşmış birisi olarak bunları burada ifade etmek istiyorum. Bu bağlamda, söz konusu anlaşmada güvenlik iş birliğinin hem Türkiye hem de Ruanda halkları açısından antidemokratik uygulamalarla hayata geçirileceğini bir kez daha burada vurgulamak istiyorum.

Sayın Bakan Yardımcısı, burada verilen eğitimler de, askerî olarak verilen desteklerin hepsi de aslında ben korkarım ki Ruanda halkına karşı oradaki yönetim tarafından kullanılacaktır. O yüzden, bunları burada belirtmek ve şerhimize de koyacağımızı söylemek isterim.

Teşekkürler.