| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2633) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 24 .02.2020 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, değerli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, meslek kuruluşlarının temsilcileri, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, biraz önce Nilgün Hanım sunumunu yaptı, 46 milletvekiliyle birlikte hazırladığı bu kanun teklifinin 21 kanunu ilgilendirdiğini söylüyor. 21 farklı kanunu ilgilendiriyor. Şimdi biz bunu toplu hâlde görüşeceğiz. 21 farklı kanunla ilgili olarak sadece bu maddeleri değil, Meclisin yapması gereken görevlerden bir tanesi de denetim olduğu için, ilgili kurumları da ilgili konuları da burada masaya yatırmamız gerekiyor. Yani bu maddelerle ilgili kurum ve kanunları masaya yatırıp konuşacağız. Bunların birçoğu ekonomiyle de ilgili. Ekonomimizin durumu ortada, böyle bir sıkıntı var. Benim hatırladığım, geçen sefer de söyledim, bu, 27'nci Dönemde gelen, bu Komisyondan geçen 19'uncu teklif. 2'si bütçeydi, 2'si de kesin hesapla ilgili; 15 kanun teklifi buradan geçmiş ama bunların hiçbiri yapısal reformları içermiyor.
Sayın Bakanım, siz bakanlığınız döneminde de bunları gündeme getirdiniz, bu hazırlıkları yapmakta olduğunuzu söylediniz. Hatta Onuncu Kalkınma Planı'yla ilgili başladı, projelendirildi. Bunların takibi esastı. Ondan sonra On Birinci Plan zaten daha farklı bir anlayışla hazırlandı. Neden bütün bunlar gündeme gelmez? Bakın, şimdi Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili olarak 5-6 madde var, konu gündeme gelecek. Şehitler, gaziler, şehitlerin yakınları konuları var. Bunları neden toplu hâlde gündeme getirmiyoruz, toplu olarak bu konuları çözmüyoruz? Yani böyle bütünü görmeden parça parça iş yapmakla konuyu çözümlememiz mümkün değil ki, ülke bu hâldeyken ekonomiyi bu şekilde düzeltmemiz mümkün değil ki.
Bakın, KOBİ'lerle ilgili olarak KGF konusu gündeme geldi. KGF, biliyorsunuz, küçük işletmelerin, KOBİ'lerin banka kredisine ulaşmalarıyla ilgili sıkıntıları söz konusuydu, özellikle teminat veremiyorlardı, bu teminat sıkıntılarını çözmek için ya da yeni kredilendirmelerde teminatlarını güçlendirmek için gündeme getirilen bir konuydu. Çıkarttım, 2008 global krizinde 1 milyar tutarında kamu kaynağı... Bakın o zaman, 2008'de 1 milyar konmuş. 2016'da bu 2 milyara çıkarılmış. 2017'de 25 milyar olmuş, bunun etkisi 200 milyar, tabii 10 kat bir etkide bulunuyor. Son Başbakandı Sayın Binali Yıldırım "Bizim KGF'miz dünyanın en büyük KGF'si oldu, KGF kredileri sayesinde 30 binden fazla firma batmaktan kurtuldu." demişti. En son Başbakanımız bunu söyledi. İki bin yıllık bir devlet geleneğimiz var -en son Başbakanı bu dönemde gördük- iki bin yıllık bir devlet geleneği içerisinde olmayan bir şey. Neden Başbakan gitti? Neden son Başbakandı ayrı bir konu ama "Şimdi 30 binden fazla firma batmaktan kurtuldu." demişti Sayın Başbakan. Şimdi öğreniyoruz ki KGF kredileri yetersiz kalıyor, bir 10 milyar daha artırılması söz konusu. Ama KGF'yle ilgili sayfaya, internet sitesine bakıyoruz Nilgün Hanım, orada farklı rakamlar söz konusu. 700 küsur bin firmanın bundan etkilendiği, kapsamda olduğu söyleniyor, yazılıyor orada; öyle midir gerçekten bilmiyoruz. Ayrıca 150 milyara yakın bir kredinin verilebilir olduğuyla ilgili bilgiler var. Onlar neden kullanılmıyor, onu da anlamak mümkün değil. Yani 150 milyara yakın bir kredi verilebilir durumdaysa neden bu 10 milyar gündeme geliyor; bunları bilmek, anlamak mümkün değil. Bunlarla ilgili bir bilgi verilmedi bizlere.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Şu an 400 milyon kalmış durumda.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunların ne kadarı takla attırıldı, bu 700 küsur bin KOBİ'nin, firmanın ne kadarı tekrar kredi aldı, durumu düzeltmedi? Bunlar ayrı ayrı mıdır, mükerrerlikler var mıdır? Bunları da bilmiyoruz hakikaten. Bunlarla ilgili...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bunları KGF Genel Müdürümüz, siz de şey yaparsanız.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bugün gazetelerde vardı; 2,5 milyon kişi kredi borçlusu; 2,5 milyon kişi. 2,7 milyon kişi de kredi kartı borçlusu Nilgün Hanım. KGF'yle ilgili bunları yapıyorsak, esnafın durumunu düzeltmek istiyorsak bu kadar borçlu olan bir toplumda esnafın durumunun düzelmesi de mümkün değil.
2,7 milyon kişi kredi kartı borcunu ödeyemiyor; 2,5 milyon kişi de ilave olarak kredi almış, ödeme yapamıyor, bu vaziyette. Neden ilave olarak 10 milyar talep ediliyor, onu da anlamak mümkün değil. Onunla ilgili hiçbir gerekçelendirme yapmadınız. Yani, KGF'nin böyle bir bilgi vermesini istiyoruz özellikle. Neden 10 milyar?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - MPL...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - MPL yüzde 2,3 yani batık kredi oranı yüzde 2,3. Normal bankalara baktığımızda...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Peki, öyleyse, bu verdiğiniz rakam doğruysa 150 milyar kadar KGF kredisi verilebilir durumda görünüyor, geri dönüşü sağlanmış... 300 küsur milyar -şimdi rakamları hatırlamıyorum- rakamdan...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Şu an 367...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani, bunun olması mümkün değil Nilgün Hanım.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Nasıl mümkün değil?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani, o kadar kredi batmışsa bugün bizim ilave olarak 10 milyar daha talepte bulunmamız normal değil.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Toplam...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Çünkü öbür tarafta potansiyel olarak duran rakamlar var, 150 milyar verilebilir bir kredi görünüyor.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Ök, böyle karşılıklı konuşmayalım. Siz, lütfen, notunuzu alın, sonunda bunları cevaplandırırsınız.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Notumu alayım, evet.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani, bu anlayışın değişmesi lazım, size verilen rakamlar da maalesef, doğru değil gibi görünüyor.
Değerli arkadaşlar, sosyal güvenlik reformunun da yapılması lazım. Bu şekilde, parça parça, sosyal güvenlikle ilgili olarak iş yapmamız mümkün değil. Bakın, 2018'in Eylülünde 1 milyon 886 bin iş yeri varmış Türkiye'de. En son Ocak 2019'da 1 milyon 847 bine düşmüş. En son, kasım rakamını vermişler, 1 milyon 886 bin, tekrar aynı rakama gelmiş. Yani, iş yeri sayılarında bir artış söz konusu değil, anormallik var bunlarda. SGK'ye bağlı iş yeri sayıları bunlar. Bir ara verilmedi, şimdi verilmeye başlandı, en son kasım rakamı verildi. Bunlarla ilgili olarak da epey bir sıkıntı var, hata var.
Bugün yine birçok gazetenin başlığıydı, sosyal güvenlik destek priminin tekrar gündeme getirilmesi söz konusuymuş Nilgün Hanım. Sosyal Güvenlik Kurumu iflas noktasında bir kurum, sürekli zarar ediyor, sürekli sıkıntılar içerisinde. Yapılan reform işe yaramadı, bunu görmemiz, bununla ilgili bir şeyler hazırlanması lazım. Teklif sahibi olarak -madem Sosyal Güvenlik Kurumunu ve sosyal güvenlik mevzuatını gündeme getirdiniz- bu konuyla ilgili görüşmeler yaparsanız memnun oluruz. Sosyal güvenlik destek priminin tekrar alınmaya başlanmasının konuşulması dahi Kurumun iflas noktasında olduğunu gösteriyor.
Eşe maaşta yeni bir yaş şartı, 30-35 yaş gibi bir baraj getirilmesi düşünülüyor, çalışan emeklinin maaşından yüzde 5 sağlık primi tekrar kesilecek gibi bir şey gündemde. Bütün bunlar insanların kafasını karıştıran, sosyal güvenlikle ilgili soru işaretleri yaratan, emeklilerimiz için sıkıntı, esnafımız için sıkıntı teşkil eden konulardır.
Bu 21 kanundan hangilerini gündeme getireceğim, inanın bilemiyorum. Örneğin, dernekler mali durumları nedeniyle zaten çok büyük zorluklar yaşıyorlar, sıkıntıları var, hemen hemen hiçbiri faaliyetlerini yürütemiyorlar. Şimdi, bu durumda olan dernekleri biz tutuyoruz, yeni bir yükümlülük içerisine sokuyoruz.
Sayın Bakanım, bu, derneklerin birçoğunun kapanmasına yol açacaktır. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeleri mümkün değil, dernekler sıkıntı içerisinde. Birçok derneğe belki gerek de yoktu yani "dernek" adı altında faaliyet yürütüyor görünüyorlar ama hiçbir faaliyetleri de yok. Belki bir kategorizasyon söz konusu olmalı; farklı derneklere, farklı konularda çalışma yapan derneklere farklı imtiyazlar verilmeli, bu alan teşvik edilmeli. Biz, yeni yükümlülükler getiriyoruz, birçok sıkıntı yaratacaktır derneklerde ve gerçekten faydalı olan, yararlı olan dernekler de olumsuz yönde etkilenecektir bu durumdan.
Sayın Başkan, bu şekilde 21 kanunu birden görüşmemiz, anlatmamız mümkün değil; sıkıntı olacak. Nilgün Hanım da kısa sürede bağladı, ben de çok fazla uzatmak istemiyorum, maddelerde tekrar görüşmek istiyorum. Ama biraz önce kendilerini tanıtırken de gördüğüm kadarıyla burada gazilerimiz var, madalyalarından anladım. Maddelere geçerken oradan başlasak daha iyi olur. Onları çok fazla bekletmemiş oluruz diye düşünüyorum. Gazilerimizle ilgili maddelerden başlarsak daha doğru yaparız diye düşünüyorum.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Peki, gazilerimizden başlayalım. Uygun bir teklif, uygundur bizim açımızdan da.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.