| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2633) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 24 .02.2020 |
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yani ben aslında çok uzun bir konuşma düşünmedim ama dikkatimi çeken bir husus var, onu da belirtmek istiyorum.
Şimdi, yine bir torba yasa ve bu torba yasa tabii isminden de anlaşılabileceği gibi birçok maddeyi içeriyor, birçok farklı düzenleme var. Dolayısıyla da şimdi birçok farklı maddesi olan bir teklifin geneli üzerinde konuşmak çok anlamlı değil yani nesinin geneli üzerinde konuşacaksın? Onun için ben şöyle bir yol izliyorum kendime göre, şöyle bir soru soruyorum: İktidar bu torbayı niye getirdi? Hangi maddeler acaba iktidar açısından önemli? Onları anlamak istiyorum fakat onları anlamak için de doğrusu yine konu olduğu için yani bir perspektif vermek bakımından...
BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Hepsi önemli, hepsi önemli.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Öyle değil "Hepsi önemli..." Bilmiyorum, daha doğrusu neyin önemli ve neyin daha az önemli olduğunu ayırabilmek için bir etki analizinin elimizde olması lazım. Şimdi mesela benim dikkatimi çekti, 3 tane madde var bana göre bu yasanın hazırlanmasında, bunlardan bir tanesi 8'inci madde. Bu madde kamu taşınmazları üzerinde turizm tesisleriyle ilgili yapılmış olan yatırımlarla ilgili bir madde fakat şimdi bu maddeyi burada gördüğümde daha önce bir yasa tasarısını konuşurken de gündeme gelmişti o, hatırlayacaksınız, kırk dokuz yıllığına kiralanan tesislerin artık bundan sonra yirmi yılla sınırlandırılmasına ilişkin bir kanun teklifini burada geçirmiştik, onun bir parçası gibi de geldi bu. Fakat bu ne kadar bir alanı kapsıyor? Yani, burada umulan kazanç kamu açısından baktığımızda ne kadar bir meblağı kapsıyor, bunu anlamak mümkün değil. Onun için de bir şey söylemek mümkün değil.
Diğeri, 18'inci madde ki önemli olduğu açık, Kredi Garanti Fonu'ndan verilen desteklerin 10 milyar lira artırılmasına ilişkin madde. Yani bu madde üzerinde konuşacağız maddenin kendisi geldiğinde ama ben mesela Hükûmetin bu konudaki tedbirlerinin esasında bir sıkışıklığın sonucu olduğu kanaatini taşıyorum. Yani Hükûmet bankacılık kesimini yeteri kadar yönlendiremiyor çünkü bankacılık kesiminin sahip olduğu, uymak zorunda olduğu kurallar var, o kuralları esnetme şansı pek fazla olmuyor. Onun için de bankaları biraz baypas etmek anlamına gelen bir kamu kaynağı kullanımı biçiminde ki eskiden de bunu yaptı Sayın Cumhurbaşkanı. Hatırlayanlar vardır, benim ilgimi çektiği için hatırlıyorum. Mesela bankalara "Kredi vermiyorsunuz." biçiminde demeçler verdikten sonra Kredi Garanti Fonu'nu ilk kullanma kararını verdi ve bu makul da bir şey bir tarafıyla yani çünkü küçük ve orta boy firmalar hepimiz biliyoruz ki bu ülke ekonomisinin önemli bir dinamizmini orada taşıyor fakat bu dinamizmin orada gerçekten çekmesi gereken ilgiyi henüz çektiği kanaatinde değilim. Neden değilim? Şundan değilim: Mesela hâlâ bankaları konuşuyoruz, bankaların kredilerini konuşuyoruz ama bankaların bu kredileri ipotek karşılığı verdiklerini atlıyoruz nedense. Hâlbuki burada asıl önemli olan şey o mekanizmanın içinde. İpotek karşılığı verildiği için ve bankalar bu ipoteklerin nakde çevrilmesi bir hukuk sürecini gerektirdiği için uzun sürdüğünü ve dolayısıyla da maliyetli olduğunu gördüğü için esasında kredi faizlerini yüksek tutuyor bu bakımdan yani bir marj olarak 1-2 puan yükseltiyor. Şimdi, dolayısıyla da yani zaman zaman konuşuyoruz palyatif tedbirler ile yapısal tedbirler konusundaki farklılıklarımızı. Evet, yani, şimdi, verirseniz 10 milyar lira daha fazla verirsiniz ama sorun çözülmez çünkü sorun orada değil. Sorun, birincisi, bankacılık sektörünün yapısında; ikincisi yargı sisteminin çok ağır çalışıyor olmasında. Dolayısıyla da bunları siz değiştirmeden, bunlara ilişkin bir öneri getirmeden, bu tedbir, ben size söyleyeyim, faizlerin düşürülmesi nasıl ki borçluluğu yükseltiyorsa, bu da kredi geri dönüşleriyle ilgili olarak ciddi bir sıkıntı yaratacak gibi geliyor. Bundan önceki deneyimlerimiz öyle oldu bildiğim kadarıyla. Yani, bugün itibarıyla bankalarda birikmiş olan, tahsil edilemeyen bu krediler stokuna baktığımızda bunun ciddi bir stok olduğunu görüyoruz. Hatta, işte onu bankacılık sisteminden nasıl dışarı çıkarabiliriz diye de konular konuşuluyor, vesaire.
Son olarak da, yine, dikkatimi çeken maddelerden biri de bu 27'nci madde, işsizlik sigortası. Daha önce, işte, geneli üzerine konuşan arkadaşlarımız da konuştular. İşsizlik sigortasında bir destek, asgari ücret desteği vermeyi planlıyor. Şimdi, dolayısıyla benim sorum şu: Bu üç madde iktisat ve ekonomiyle ilgili ve iktidarın da şu anda ekonomiyle ilgili sıkıntısı olduğunu düşündüğümüzde, bu üç madde bu torbanın gelmesinin sebebi olan üç madde gibi geliyor bana fakat bunu da tam olarak anlamamız mümkün değil çünkü bu üç maddenin neye tekabül ettiği yani nasıl bir kaynak yaratacağıyla ilgili olarak hiçbir bilgimiz yok.
Onun için, buradan esas söylemek istediğim cümleye gelecek olursam, bu yasama sürecinin, kanun yapma sürecinin sorunlu olduğu çok açık arkadaşlar. Yani, ben demin bir öneride bulunmuştum, hani, mekanizmasını çok iyi bilmiyorum ama Grup Başkanları mı bu işi önerir, biz Plan ve Bütçe Komisyonu olarak mı öneririz bilmiyorum ama en azından Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşme usulleriyle ilgili olarak Meclis Başkanlığından bir talepte bulunabiliriz gibi geliyor bana. Yani, buraya gelecek olan yasaların nasıl geleceği, nasıl tartışılacağı gibi meseleleri netleştirecek bir yaklaşım olması lazım. Ben, Sayın Başkandan rica ediyorum, dinlemiyor beni ama olsun, önemli değil.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Dinliyoruz, kusura bakmayın.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Biliyorum, biliyorum ama bu meseleyi hakikaten, özellikle kendisinin, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olarak gündeme getirmesinin buraya liderlik yapması açısından da önemli olduğunu düşünüyorum.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Son cümlenizi bir daha tekrar edebilir misiniz?
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Efendim?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Son cümlenizi kaçırdım, diğerlerini dinledim de.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Hayır, şunu demek istedim Sayın Başkan: Hani, genel olarak Meclis İçtüzüğü vesaire ağır işler diyorsunuz, haklısınız ama en azından Plan ve Bütçe Komisyonundaki kuralları konuşabilmek için, Meclis Başkanıyla, nasıl diyeyim, bir ilişki içinde bunu gündeme getirebiliriz. Yani, burada kanun geldiğinde nasıl gelmesi lazım, nasıl tartışılması lazım, bunları netleştirmemiz çok zor değildir gibi geliyor bana ama ben belki yeteri kadar bilmiyorum bu mekanizmanın kendisini. Onun için, Sayın Başkan, sizden rica ediyorum. Yani, siz liderlik yapın, Plan ve Bütçe Komisyonunun İç Tüzük'teki karşılığı olan maddelerin yeniden gündeme getirilmesini...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Teşekkür ederim.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Mustafa Bey de rahatsız, benim anladığım kadarıyla, Cemal Bey de rahatsız ve hepimiz rahatsızız.
Teşekkür ederim.