İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Günaydın hepinize.

Şimdi, bu düzenleme vesilesiyle İçişleri Bakan Yardımcısı da aramızdayken... Esasen Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konularda yaptığı düzenlemede ana amacın silahsızlandırma; genel, bireysel, toptan silahsızlandırma olması gerekiyor. Yani bu genel silahsızlandırma hedefine gölge düşürücü veya silahlanmayı meşru kılıcı düzenlemeden kaçınmak gerekiyor çünkü İçişleri Bakanlığının varlık nedeni zaten güvenliği sağlamak.

Şimdi, bu açıdan, bununla ilgili düzenleme, açıklandığı üzere... Tabii, farklı amaçlara yönelik olmakla birlikte, üç ay kadar önce Gümrük Kanunu'na gece yarısına doğru yapılan 2 sayfalık eklemede ruhsatlı silah taşınmasının veya bulundurulmasının genişletilmesine dair bir düzenleme yapıldı. Yani Meclisimiz bu tür düzenlemelere aslında araç olmamalı.

Şimdi, bu açıdan bakıldığı zaman, burada belki bir alçakgönüllü düzenleme -silah sanayisi- ama yapılan ayrımda "Ruhsatlı silah ve ruhsatsız silahla adam öldürmede ruhsatlı silahların payı yüzde 10." dendi, bu az mı acaba? Yani ruhsatlı silahlarla da öldürülüyor veyahut bir kadın milletvekilimiz silah konusunu bu şekilde gündeme getirmesinde acaba Ceren Damar olayını düşündü mü? O ruhsatlı silahla mı öldürüldü üniversitede, Başkentin göbeğinde öğrenci tarafından, yoksa ruhsatsız mı, canavarca hisle? Onu savunan kişinin hangi hislerle onu savunduğunu ve öldükten sonra da 1 kez daha, 10 kez daha öldürdüğü...

Şimdi, bu haftanın sıcak olayı ve bizim esasen burada görüştüğümüz konuda kullandığımız dili, "silaha ihtiyaç", "Silahı seviyoruz.", "Silah bir sanayi sektörüdür." biçimindeki söylemlerimize ilişkin dili değiştirmemiz gerekiyor. Bu bakımdan, belki Sayın Bakan Yardımcısının bize bir açıklama yapması uygun düşer. Türkiye'de ihtiyacımız olan şey genel olarak bireysel silahsızlandırma ereğinde ciddi adımlar atmaktır. Çünkü her gün bu kadar kişinin öldürüldüğü ve mezara girdikten sonra da farklı biçimlerde öldürüldüğü bir toplumda bu konuları çok hassasiyetle düzenlememiz gerekir.

Bence Sayın Ersoy, sizin deneyimizin hem buradan hem Bakan Yardımcısı olarak... Polis ve jandarma dışında yani görevi gereği, görevi başında olup silah kullanma yoluyla görevini yapanların dışında hiç kimsenin silah sahibi olmaması gerekir bulundurma dâhil olmak üzere çünkü biz bu ülkede başka türlü can güvenliğini sağlayamayız. Burada çok kritik bir denge söz konusu; yaşam hakkı ve silahlanma. Silahlanma bir hak değildir, çok istisnai bir durumdur. Bizim yaşam hakkını öne çıkarmamız gerekir ve yaşam hakkı ereğinde silahla ilgili düzenlemeler gündeme geldiği zaman ait olduğumuz siyasal partileri unutup esasen bu konuda toplumun ortak geleceğine yönelik...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Bitireyim cümlemi Sayın Başkan.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun tamamlayın.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Bizim toplumsal barışı düşünmemiz gerekir ve gelecek kuşaklara nasıl bir ülke armağan edeceğimizi hiçbir zaman gözden uzak tutmamamız gerekir.

Teşekkür ederim.