KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Aydemir, izin verirseniz...

Sayın Öztunç -bizim de dinlediğimiz konuşmasında- gayet açık şekilde neyi ifade ettiğini söyledi.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Saat üçte Avrupa Birliğinden gelen bir heyetle görüşmemiz olacak, o nedenle bana öncelik tanıdınız, çok teşekkürler.

Şimdi, açıkçası, bakın, konuşmalar da ortaya çıkarıyor -Sayın Öztunç da buraya geldi, katıldı- ya, yöntem ve usulde bir sıkıntı var yani Meclisimizin çalışma sistematiğinde bir sorun var. Şimdi, bu yasa kasım ayının sonunda İçişleri Komisyonuna geldi ve büyük bir tartışmayla da Genel Kurula geldi. Genel Kurulda bu yasanın görüşmeleri esnasında bu maddelerde büyük kaygılar vardı ancak bir mutabakat sağlandı ve bu kaygılar orada bütün grupların da kabulüyle ve... Zaten bu maddelerin asıl sorumluları İçişleri Komisyonunun üyeleri ve Komisyon üyelerinin birçoğunun haberi olmadan Plan ve Bütçe Komisyonunda bir torba yasaya ilave ediliyor ve buraya getiriliyor, görüşülüyor ve iki üç gün sonra da Genel Kurula gelecek. Yani hem Meclise hem İçişleri Komisyonunun üyelerine... Etik olarak açıkçası ben bunu doğru bulmuyorum. Madem bu maddeleri tekrar getireceksiniz, oradaki kaygıları neden kabul ettiniz o gün? Neden o gün o Genel Kurulda görüşülmedi o maddeler ya da neden tekrar İçişleri Komisyonunun üyelerine gitmiyor? Şimdi, bu ilginç bir durum, bu, Meclisimiz açısından gerçekten doğru bir yöntem değil. Ki zamanında bu Anayasa görüşmesi yapılırken ne denilmişti? Bu ucube sistem getirilirken ne demiştik? Biz bütün bu kaygılarımızı söylemiştik orada. Meclisin güçlenmeyeceğini, aksine işlevsiz hâle geleceğini; milletvekillerinin güçlendirilmeyeceğini, aksine işlevsiz hâle getirileceğini söylemiştik ve biz bu durumu bütün gerçekliğiyle bütün görüşmelerde yaşıyoruz.

Bakın, şimdi, birazdan ben uluslararası bir görüşmeye gideceğim. Avrupa Birliği üyelerine bu yaptığımız bütün yasal düzenlemeleri biz anlatamayız, gerçekten anlatamayız çünkü demokratik kazanımlarımızla bırakın ileriye götürmeyi, geriye gidiyoruz. Bakın, bu üyelik sistemi, kabul, ilgili bildirim, derneklerin, vakıfların sorumlulukları, yönetim yapıları; bunlar bizim kanunlarımızda var. Ancak, evet, uygulamada yaşanan bazı sorunlar olmuştur, şimdi bunların çözümü bütün gerçekliğiyle ortaya konulup iyi anlatılmalı ve o üyelik bildirimlerindeki sorunlar nasıl aşılabilir... Tabii ki, elbette, vatandaşımız bildirimi dışında bir kuruma üye olmak, bir vakfa, bir derneğe, bir cemaate üye olma konusunda kaygılı. Bunu biz nasıl çözebiliriz? İfşayla, bildirmekle sorun çözülecek mi? En yüksek üyeye sahip derneği belirlemek noktasında bu düzenleme doğru bir düzenleme mi? Türkiye'nin gerçekten gelmiş olduğu noktada sivil toplum kuruluşları üzerindeki baskılar, genel olarak örgütlenme özgürlükleri noktasındaki, ifade özgürlükleri noktasındaki sorunlarımız, bunları yaşıyoruz hep birlikte ve gerçekten o darbe girişimi sonrası ortaya çıkan vakıf, dernek, cemaat yapılarında ne tür durumlar ortaya çıktı, bunları gördük, yaşadık. Bu sorunlar çözülmeli, evet ama bu getirdiğiniz düzenleme bir çözüm olmayacaktır; bu, sadece vatandaşın üzerinde bir baskı oluşturacaktır, özgürlüklerini kısıtlayacaktır. İşte bakın -ben Avrupa Birliği Komisyonu üyesiyim- Avrupa Birliği Türkiye raporu gerçekten ciddi uyarılarda bulunuyor, sivil toplum alanında ciddi bir gerileme yaşadığımızı... Şimdi, biz bu maddeyi getirdiğimizde -işte "Biz reform yapıyoruz, yargı reformu, özgürlükler noktasında..."- bunların hepsini anlamsız hâle getireceğiz. Sivil toplum kuruluşlarının daha özgürlükçü bir ortamda ya da gerçekten vatandaşların özgür düşündüğü bir ortamda üyeliklerin, bunların gerçekleşmesi gerekir.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Tamamlayalım Sayın Vekilim.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Elbette.

AGİT'in, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının önemli uyarıları var, diyor ki: "İsim, adres ifşa yükümlülüğü getirilmemelidir." Şimdi, bizim bu uluslararası kuruluşlara karşı sorumluluklarımız var. Bunların raporlarına yansıyacak bu düzenlemeler ve biz bunları nasıl ifade edeceğiz? Bir düzenleme yapılacaksa gerçekten bu maddeler çekilip İçişleri Komisyonunun gerekli üyeleriyle beraber düzenlenmeli, anayasal açıdan değerlendirilmeli, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu açısından değerlendirilmeli.

Sayın Bakan Yardımcısı, bu söylediğiniz sorununun, bu üyelik bildirimiyle, bu üyeliklerle ilgili sorunun ciddi bir şekilde bütün vatandaşların haklarını koruyacak, özgürlüklerini kısıtlamayacak, herkesi güvence altına alacak bir teknik düzenlemeye ihtiyaç varsa yapılmalıdır elbette.

Ben, bu görüşlerimi paylaşmak istedim.

Sayın Başkan, öncelik verdiğiniz için tekrar teşekkürler.