| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2633) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 25 .02.2020 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sivil toplum kuruluşlarının, meslek odalarının değerli temsilcileri; sizleri de saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, kanunların yorumlanmasında lafzı ve ruhu esastır. Yani bir kanunu yorumlarken lafzını ve ruhunu esas alıyoruz; gerekçesini, ne demek istediğini bir bütün olarak ele alıyoruz. Uygulamadaysa samimiyet esastır, kanunların uygulamasında samimi olmak gerekir.
Şimdi, Sayın Bakanım, şöyle bir hadise oldu, bu derneklerle ilgili bir konu: Geçenlerde sosyal medyada ortaya çıktı, BAŞKENTGAZ tarafından Kızılaya yani derneğe, Türkiye'nin en kıdemli derneğine, en mübarek derneğine 8 milyon dolar bağışta bulunulmuş. Mevzuata göre, vergi mevzuatına göre Kızılaya yapılan bağışlar yüzde 100 kazançtan indirilebilir. 8 milyon karşılığı -2017 yılında olmuş hadise- 30 milyon liranın üzerinde bir meblağ BAŞKENTGAZ'ın kazancından indirilmiş; daha doğrusu, öyle olduğunu tahmin ediyoruz. Bakın, 30 milyon lira, 30 milyon liranın üzerinde bir meblağ kazançtan indirilmiş. Bu normal bir işlem, bir bağışta bulunabilir, Kızılaya yapılan bağışlar da yüzde 100 oranında indirim konusu yapılabilir. Daha sonra, BAŞKENTGAZ, Kızılaya bir yazı yazmış -o yapılan işlem tamam- "Ama bunun 75 bin dolarını alıkoyun, geri kalanını da Ensar Vakfına gönderin." Böyle bir işlem var. Bu tamamen muvazaalı bir işlem, tamamen organize bir suç. Şimdi, Kızılay gibi yüz elli iki senelik, yüz altmış seneye yakın bir mazisi olan kuruluş, kamu görevi yapıyor, kamu görevi, kamu kuruluşudur. Kamu kuruluşları genel müdürlük şeklinde, bakanlık şeklinde olur, anonim şirket şeklinde olur Merkez Bankası gibi, KİT'ler şeklinde olur, bu da dernek şeklinde bir kamu kuruluşu. Bir vergi kaçırmaya aracılık ediyor ve bununla ilgili ne Maliye Bakanlığı ne İçişleri Bakanlığı işlem yapmadı. Burada dillendirdik, her şeyde söyledik. Şimdi, bu, iyi niyet midir Allah aşkına? Şimdi, ondan sonra diyorsunuz ki: "Bunu böyle yapalım." Dediği doğrudur İbrahim Bey'in, ben de tümüyle katılırım ama böyle bir uygulama yaparsanız biz buna inanır mıyız? Hakikaten, şu inandırıcı olur mu? Doğru mudur bu yapılan işlem? Kamu eliyle devlet istismar ediliyor, devlet ve bu millet istismar ediliyor. Şuna nasıl seyirci kalırsınız, nasıl işlem yapmazsınız bununla ilgili? Bu devlet, Türkiye Cumhuriyeti devleti istismar ediliyor; bu millet istismar ediliyor, buna nasıl seyirci kaldınız? Maliye Bakanlığı bir denetim elemanı göndermedi, siz derneklerden sorumlu olarak hiçbir şey yapmadınız, nasıl olur böyle bir şey? Ondan sonra, bunu götürüyorsunuz. Bu konu, bu dernekler meselesi tümüyle ele alınması gereken bir mesele. Biraz önce Kaboğlu Hocam anlattı, birçok konunun birlikte ele alınmasını gerektiriyor, kapsamlı bir çalışma gerektiriyor.
Madde gerekçesinde şöyle diyor: "Genel Kurul sonuç bildirimini ve dernek üyeliğine giriş ve çıkışlarda yapılması gereken bildirimlerin yapılmaması durumunda 2000 yılının yeniden değerleme oranına göre 1.586 lira olarak uygulanan idari para cezasının 500 liraya indirilmesi amaçlanmaktadır." E, böyle bir amaç olur mu, böyle bir gerekçe olur mu? Yani samimiyet esastır, Bakanlıktan da bunu arıyoruz, samimiyse destek olalım biz de ama o samimiyeti göremedik maalesef. Şu son olaylarda, şu yaşadığımız olaylarda ki toplumun, milletin vicdanı ve devletin itibarı zedelenmiştir. Maalesef böyle bir olay yaşadık ve böyle bir olayın arkasından bunu getirdiniz, üzüldüm sadece.
Teşekkür ederim.