| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .11.2014 |
BAŞBAKAN YARDIMCISI YALÇIN AKDOĞAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.
Öncelikle Meclisimizin en çalışkan, en gayretli komisyonuna sunum yapmaktan mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ve Tanıtma Fonu 2015 Yılı Bütçe Kanunu ile 2013 Yılı Kesin Hesap Kanunu tasarılarını arz ediyorum.
Müsaadenizle, öncelikle, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile başlamak istiyorum. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü 7 Haziran 1920 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldıktan hemen sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün gerekçesini bizzat kaleme aldığı 6 sayılı Kanun ile "Matbuat ve İstihbarat Müdüriyet-i Umumiyesi" adıyla kurulmuştur. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, yeni devletimizin dünyada kendine saygın bir yer edinme gayretinin simgelerinden biridir. Nasıl ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi Millî Mücadeleye komutanlık ettiyse, yeni devletin kurulmasına öncülük ettiyse, aynı şekilde Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü de o süreçte önemli misyonlar üstlenmiştir. Genel Müdürlük, Kurtuluş Savaşı'ndan itibaren -dediğim gibi- önemli görevler yerine getirmiş, yurt içinde ve yurt dışında devlet enformasyonu alanında ülkemizin en köklü kurumlarından biri hâline gelmiştir.
Cumhuriyetle yaşıt bu köklü kurumumuz merkez teşkilatı, 17 il müdürlüğünden oluşan taşra teşkilatı, 39 basın müşavirliği ve ataşeliğinden oluşan yurt dışı teşkilatı ve toplam 711 çalışanıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Genel Müdürlüğümüz, bir asra yakın tecrübesini günümüz ihtiyaçlarıyla buluşturma noktasında önemli adımlar atmıştır. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü sayesinde dünyayı izliyor, Türkiye'yi anlatıyoruz. Genel Müdürlük, basın yayın ve enformasyon alanındaki gelişmeleri yakından takip ederek faaliyetlerini güncellemeye devam ediyor. Bu çerçevede, Genel Müdürlüğümüz, dünyadaki gelişmelerin karar vericilere zamanında ve doğru şekilde yansıtılması, yerli ve yabancı basın mensuplarının çalışabilmesi için uygun ortam oluşturulması, Türkiye'nin dünyaya daha iyi tanıtılması ile basın kuruluşları ve çalışanlarının çalışma koşullarını en iyi seviyeye çıkarma yolunda önemli görevleri yerine getirmektedir. Bilgi teknolojilerindeki baş döndürücü gelişmelere ayak uydurmak, hatta buna yön vermeye çalışmak Genel Müdürlüğümüzün en önemli hedeflerinden biri olmuştur ve bu süreçte önemli adımlar atılmıştır. İletişim devriminin gereklerini yerine getirme hedefiyle Genel Müdürlük kapasite artırımına ve niteliksel dönüşüme özel bir önem vermiştir. Son yıllarda hizmet kalitesini daha da artırmak ve modern çağın gereklerini yerine getirmek üzere insan kaynağını daha güçlü ve dinamik kılma noktasından kritik adımlar atılmıştır. Bu çerçevede, uzman, uzman yardımcısı, mütercim ve redaktör istihdamına önem veren Genel Müdürlük, son dönemde 30 basın ve enformasyon uzmanı, 55 basın ve enformasyon uzman yardımcısı, 24 redaktör ve 31 mütercim alımı gerçekleştirmiş olup, yıl sonuna kadar 24 basın ve enformasyon uzman yardımcısının alım işlemlerini tamamlayacaktır. Böylece, hizmetlerini daha genç ve nitelikli personeli eliyle daha etkin ve kaliteli bir şekilde gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Özellikle bu dönemde bu Genel Müdürlüğümüze Türkiye'nin yurt dışında ve yurt içinde millî menfaatlerini koruma noktasında daha etkin bir kamu diplomasisi görevini veriyoruz ve daha ağırlıklı olarak bu faaliyetlerde bulunmasını istiyoruz.
Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; sizlere Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün faaliyetlerini birkaç ana başlıkta özetlemek istiyorum.
Devlet Enformasyon Sistemi: Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, habere dayalı enformasyon faaliyetlerini, mevcut donanım ve sistemlerini, bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelere uyarlamış ve "Devlet Enformasyon Sistemi" adı altında projelendirmiştir. Bu proje kapsamında her gün dünyanın önde gelen yayın kuruluşlarından Türkçe yayın yapan 3 önemli radyo ile 40 yabancı televizyon kanalının yayınları kaydedilip deşifre edilmekte, 1 yerli, 30 uluslararası haber ajansı sürekli izlenmekte, 400 İnternet haber sitesi ile 92 ülkeden 1.700'ü aşkın gazetenin ilk baskıları günlük olarak takip edilmektedir. Böylece, haber kaynakları çeşitlenerek artmış ve dünya üzerinde daha geniş bir coğrafyadan sürekli haberdar olma imkânı elde edilmiştir. Genel Müdürlüğe gelen haber havuzundan yapılan değerlendirme sonucunda ilgili kuruluşlara 2014 yılının ilk dokuz ayında 30.797 adet haber iletilmiştir.
Uluslararası basın kuruluşu temsilcilerine yönelik faaliyetler: Genel Müdürlük, hem Türkiye'deki yerleşik uluslararası basın kuruluşu temsilcilerinin hem de başta yakın coğrafyamız olmak üzere dünyanın 5 kıtasında gazetecilik mesleğini icra eden, Türkiye'ye ilgi duyan basın emekçilerinin mesleki çalışmalarına yardımcı olmak için faaliyetler gerçekleştirmektedir. Ülkemizde faaliyet gösteren mevcut yerleşik yabancı basın mensubu 2000'li yıllarda 30-40 kişi iken, 2014 yılında bu rakam 375'i bulmuştur. Davet edilen ve resmî ziyaretlere eşlik eden basın mensubu sayısı ise 2014 yılının ilk dokuz ayında 520'ye ulaşmıştır. Ülkemizin iller bazında tanıtımına da katkı sağlamak amacıyla uluslararası basın mensupları için çeşitli programlar düzenlenmektedir.
Uluslararası Medya Forumları: Genel Müdürlük, uluslararası arenada ülkemizin sesini duyurmak ve daha geniş iş birliği imkânları oluşturmak, çeşitli bölgelerden gelen gazeteciler arasında etkileşimi güçlendirmek amacıyla faaliyetlerde bulunuyor. Bu çerçevede, Türk dış politikası vizyonu ile uyumlu ve dünya gündeminde öne çıkan meseleler ekseninde hem tematik hem de bölgelere yönelik forum ve kongreler düzenleniyor. Türk dili konuşan ülkeler medya forumları, Balkan ülkeleri medya forumu, Türk-Arap medya forumu, uluslararası kadın ve medya sempozyumu, Türkiye-Afrika medya forumu, hukuk ve medya bağlamında uluslararası İslamofobi konferansı, Avrupa medya buluşmaları ile çocuk ve medya kongresi bu bağlamda düzenlenen faaliyetler arasındadır.
Türkiye Medya Eğitimi Programı: Genel Müdürlüğün medya alanında ülkemizin daha görünür olmasına ve uluslararası arenada iş birliği mekanizmaları tesis edilmesine katkı sağlaması için hazırladığı projelerden biri de Türkiye Medya Eğitim Programı'dır. Program, mesleğe yeni adım atmış uluslararası basın mensuplarına yönelik teorik eğitim, uygulamalı eğitim, dış tanıtım faaliyetleri olmak üzere 3 boyuttan oluşmaktadır. 19-20 Nisan 2012 tarihlerinde Gabon'un başkenti Libreville'de düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı 9. Enformasyon Bakanları Konferansı'nda İslam İşbirliği Konferansına üye ülkelerin medyalarını birleştirmek ve aralarındaki iletişimi artırmaya yönelik olarak İslam İşbirliği Konferansı medya forumunun kurulması kararlaştırılmıştır. Ülkemizin tanıtımına ve yeni iş birliği alanlarının tesisine olumlu katkı sunacağı düşünülen ve merkezi İstanbul olarak belirlenen forumun sekretarya faaliyetlerinin kurumumuz tarafından yürütülmesi planlanmaktadır.
Yerel medyanın güçlendirilmesi: İfade özgürlüğünün sağlanmasının ve farklı görüşlerin kamuoyu nezdinde tartışılmasının en önemli yollarından biri basın kuruluşlarının çeşitlenmesi ve küçük bütçelerle yayın yapma çabası gösteren basın kuruluşlarının seslerini duyurmalarını sağlayacak ortamın yaratılmasıdır. Bu kapsamda, yerel medyanın güçlendirilmesi Genel Müdürlüğün asli görevlerinden biridir. Genel Müdürlük tarafından yerel medyaya yönelik olarak mesleki konular ile medya alanındaki mevzuat, yerel medyanın sorunları ve çözüm önerilerinin görüşüldüğü yerel ve bölgesel medya buluşmaları düzenlemektedir. İlki 1998 yılında Diyarbakır'da olmak üzere, 25 adet yerel ve bölgesel medya buluşması gerçekleştirilmiştir. 26'ncı Yerel ve Bölgesel Medya Buluşması'nın ise "Spor ve Medya" teması ile 2015'te Samsun ilimizde düzenlenmesi planlanmaktadır. 2014 yılı sonuna kadar ise yine farklı temalarda kadın ve medya sempozyumu ile çözüm süreci ve medya çalıştayı faaliyetlerinin yapılması planlanmaktadır. Öte yandan, yerel medyayı teşvik etmek amacıyla her yıl Anadolu basınını özendirme yarışmaları düzenleyen Genel Müdürlük, yerel medya mensuplarının ihtiyaç duyduğu mesleki konularda yerinde bilgilendirme toplantıları da düzenlemektedir.
Kurumun son dönemde faaliyete geçirdiği önemli bir proje de Türkiye'deki yaklaşık 8 bin blog yazarı ve yerel medya sitesini bir araya getirerek blog yazarlarıyla iletişime geçilmesini ve yerel medyanın dijitalleşmesini sağlayan "blobr" isimli portalın yayına başlaması olmuştur. Ayrıca, tüm Türkiye'den 500'e yakın yerel gazeteye günlük olarak tek mobil uygulama ile ulaşılmasını sağlayan "Anadolu'nun Sesi" uygulaması da yerel medyanın dijitalleşmesini teşvik bakımından önemli bir faaliyettir.
İletişim fakülteleriyle etkin iş birliği yapılmaktadır. 2015 yılında genç haberciler özendirme yarışmasının ilkinin gerçekleştirilmesini planlıyoruz. 231 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de yapılan değişiklikle Türkiye medya veri tabanını oluşturmak ve güncel kalmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak Genel Müdürlüğe verilen bir görevdir. Bu çerçevede, Türkiye medya veri tabanı oluşturulmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir.
Basın İş Kanunu çalıştayları yapıyoruz. Gazetecilerin çalışma koşullarını iyileştirmek hedefiyle Genel Müdürlük, kısaca "Basın İş Kanunu" olarak adlandırılan Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'un yeniden ele alınmasıyla ilgili olarak çalıştaylar düzenlemektedir. Bu çalıştaylardan ilki 25 Eylül 2014 tarihinde Ankara'da gerçekleştirildi. Söz konusu çalıştayın ikincisi 6-7 Kasım 2014 tarihinde Doğu Anadolu'da yer alan 15 ilden medya mensubu, akademisyen ve ilgili kurum temsilcilerinin katılımıyla Erzurum'da gerçekleştirilecek. Nihai sonuçların çıkacağı 3'üncü ve son çalıştay 2015 yılında İstanbul'da yapılacak. Bu konuda gerçekten ciddi bir sıkıntı yaşanıyor. Yani basın emekçilerinin yaşadığı mağduriyetler, sıkıntılar biliniyor. Yani bırakın 212 sayılı Basın Kanunu'na tabi olarak çalıştırılmaları, birçok basın emekçisinin kayıt dışı çalıştırıldığını da görüyoruz. Bu konuda ciddi birtakım tedbirler alınması için var olan kanunun kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesine dönük çalıştaylar devam ediyor.
Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; Genel Müdürlük, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye'nin kamu diplomasisi faaliyetlerinin yürütülmesinde ve Türkiye markasının oluşmasında medya stratejilerinin belirlenmesi faaliyetleri başta olmak üzere ülkemizi tanıtmak, uluslararası arenada iş birliklerini geliştirmek, devletin önemli bir enformasyon kurumu olmak ve medyamızı güçlendirmek için daha da artan bir etkinlikle çalışmaya devam edecektir. Bu bilgiler ışığında, 2015 yılında Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü için toplamda 235 milyon 985 bin TL bir bütçe öngörülmüştür.
Değerli Başkan, değerli üyeler; sözlerime Radyo ve Televizyon Üst Kurulu faaliyetleri hakkında bilgi vererek devam etmek istiyorum. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesi ve denetlenmesi amacıyla 1994 yılında 3984 sayılı Kanun'la kurulmuştur. Yayıncılık sektöründeki gelişmeler, yeni ihtiyaçlar, toplumun beklentileri ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararları göz önünde bulundurularak 2011 yılında Avrupa Birliği standartlarına bağlı kalınarak ve tarafsız bir perspektifle yayıncılık mevzuatı tamamen yenilenmiş ve Avrupa Birliği normları ile sektörün görüşleri dikkate alınarak hazırlanan 6112 sayılı Kanun 3 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun hükümleri kapsamında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından ilk olarak, Türkiye'nin karasal sayısal yayın standardı belirlemiş, belirlenen standart esas alınarak karasal sayısal televizyon frekans planı yapılmıştır. Bununla ilgili birtakım yönetmelikler ve hukuki zemin hazırlandıktan sonra ihaleye çıkarılacak kapasite belirlenerek kamuoyuna duyurulmuş ve başvuruların alınmasının ardından 16 Nisan 2013 tarihinden itibaren belirlenen yayın türleri için ihaleler gerçekleştirilmiştir. Karasal sayısal TV yayın l/isansı sıralama ihalesinde ulusal yayın türü için 820 milyon 850 bin, bölgesel yayın türü için 14 milyon 760 bin, yerel yayın türü için 40 milyon 352 bin TL teklif alınmıştır ancak açılan davalar sonucunda ihale iptal edildiğinden karasal sayısal yayıncılığa geçiş süreci kesintiye uğramıştır. Karasal sayısal yayıncılığa geçişin en önemli aşaması olan karasal sayısal televizyon yayın lisansı sıralaması ihalesinin mahkeme tarafından iptal edilmesinin Türkiye'nin sayısal yayıncılığa geçiş sürecini aksatmaması için gerekli önlemler alınmaktadır. Bu bağlamda yapılan mevzuat değişikliğiyle radyo frekanslarının tahsisi televizyon ihalesinden bağımsız hâle getirilmiştir. Ayrıca, karasal yayıncılıkta teknolojik dönüşümün gerçekleştirilebilmesi ve 2015 yılında karasal sayısal yayına geçilebilmesi için alternatifler değerlendirilmektedir.
Radyo ve televizyonlara lisans tahsisi: Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun görev alanlarından biri yayın kuruluşlarına lisans tahsis edilmesine yönelik çalışmalar. Radyo ve televizyon yayınları iletildikleri ortama göre karasal, kablo ve uydu ortamından yapılan yayınlar olarak sınıflandırılıyor. Ülkemizde kablo ortamında 140, uydu ortamında 410 yayın kuruluşuna lisans verilmiştir. Karasal ortamda ise 245 televizyon ile 1.059 radyo kuruluşunun lisans başvurusu bulunmaktadır. Uydu ve kablo ortamından yayın iletmek üzere RTÜK'çe değerlendirilen 5 uydu platformu, 5 uydu altyapı işletmecisi, 3 kablo platformu, 3 kablo altyapı işletmecisi bulunmaktadır. Uydu ve kablo platformları ile IPTV yayınlarının 2014 yılı itibarıyla abone sayılarının toplamı 6 milyon 617 bin 693'tür.
Kanal ve frekans ihaleleri: Radyo ve televizyon yayınlarının yapılabilmesi için kullanılan frekans ve kanallar ülkelerin doğal kaynaklarındandır. Kanal ve frekans ihalesi gerçekleştirilemediğinden, karasal ortamda yayın yapan kuruluşlardan 1994 yılından beri kullandıkları kanal ve frekanslar için herhangi bir kullanım bedeli de tahsil edilememiştir. 6112 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle birlikte kullandıkları kanal ve frekanslar için yayın kuruluşlarından 2011 yılından itibaren ilk kez kullanım bedeli tahsil edilmeye başlanmıştır. Bu kapsamda 2014 yılında 33 milyon olmak üzere 2011 yılından bu yana 130 milyon lira tahsilat yapılmıştır.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; radyo ve televizyonlara lisans tahsisi ve kanal ve frekans ihaleleri dışında RTÜK faaliyetleri arasında denetleme ve düzenleme faaliyetleri, izleyici denetimine ilişkin faaliyetler, medya okuryazarlığı ve önleyici faaliyetler ve medya ve yayıncılık alanında yapılan bilimsel araştırmalar yapmak ve bunlara destek vermek bulunmaktadır.
Denetleme ve düzenleme faaliyetleri: 6112 sayılı Kanun'un 37'nci maddesi kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde faaliyette bulunan radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınları aynı kanunun 8'inci maddesindeki yayın hizmeti ilkelerine ve Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası antlaşmalara uygunluğu açısından Üst Kurul tarafından denetlenmektedir. Denetleme faaliyetleri AB normlarına uygun olarak ve uluslararası yayıncılık ilkelerine bağlı kalınarak tarafsız biçimde yürütülmektedir. Uydu, kablo ve karasal ortamdan alınan yaklaşık 110 televizyon ve 80 radyo yayını, yedi gün yirmi dört saat boyunca kesintisiz olarak Üst Kurulun Ankara'daki merkezinde kısaca "SKAAS" olarak adlandırılan Sayısal Kayıt Arşiv ve Analiz Sistemi aracılığıyla izlenip arşivlenmekte ve analiz edilmektedir. Bunlara ilaveten, 200 yerel ve bölgesel televizyon yayını da Ankara'ya aktarılarak izlenip, kaydedilmektedir. SKAAS, günümüzün yüksek bilişim teknolojileri kullanılarak, 6112 sayılı Kanun'da yer alan Üst Kurul yayın izleme ve denetleme yükümlülüğünün etkin bir şekilde yerine getirilmesi amacıyla TÜBİTAK ile birlikte millî bir proje olarak gerçekleştirilmiştir.
Sayın Başkan, değerli üyeler; yayın içeriklerinin denetiminde başvurulan yöntemler: RTÜK uzmanları tarafından yapılan doğrudan denetim, 444 1 178 RTÜK İletişim Merkezi, RTÜK web ve RTÜK e-posta kanallarından izleyici şikâyetlerinin değerlendirilmesi yoluyla yapılan izleyici denetimi ve yayıncılık etik ilkeleri ile izleyici temsilciliği müessesesi üzerinden yayın kuruluşlarının yaptığı öz denetimdir. Yayınlar, Üst Kurul uzmanları tarafından düzenli olarak izlenmekte ve 6112 sayılı Kanun kapsamında denetlenmektedir. Uzmanlar tarafından hazırlanan raporlar Üst Kurul tarafından değerlendirilerek müeyyide uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmektedir. Üst Kurul yayınlara önceden müdahale etmemekte, programlar yayından önce değil, yayından sonra denetlenebilmektedir. Bu değerlendirmeler çerçevesinde, 2014 yılının dokuz aylık döneminde 2.969 radyo ve televizyon değerlendirme raporu hazırlanmıştır. Bu raporların Üst Kurul tarafından değerlendirilmesi sonucunda ise 1.871 müeyyide kararı almıştır. Müeyyide kararlarının 1.364'ünün konusu reklam ihlalleri olmuştur.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; 6112 sayılı Kanun gereğince, seçim dönemlerinde radyo ve televizyon yayınları Yüksek Seçim Kurulunun belirlediği ilkeler çerçevesinde RTÜK tarafından denetlenmekte, ancak yayın ihlali görülmesi hâlinde RTÜK değil, YSK tarafından kuruluşlara müeyyide uygulanmaktadır.
Bu kapsamda, 2014 mahallî idareler seçiminde, YSK ilke kararları doğrultusunda 198 adet değerlendirme raporu düzenlenmiş, 161 adet değerlendirme raporunda ihlal olduğu kanaati belirtilmiş, YSK tarafından 113 adet raporla ilgili müeyyide uygulama kararı verilmiştir.
Yine 2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde, YSK ilke kararları doğrultusunda 226 adet değerlendirme raporu düzenlenmiş, YSK tarafından 123 adet rapora müeyyide uygulama kararı verilirken, 49 adet raporla ilgili ise müeyyideye gerek olmadığı yönünde karar verilmiştir.
İzleyici denetimine ilişkin faaliyetler: Bildiğiniz gibi, izleyiciler 444 1 178 RTÜK iletişim merkezini arayarak, yayınlarla ilgili görüş ve düşüncelerini iletebiliyorlar. Gelen bildirimlerin istatistiksel değerlendirmeleri yapılmakta ve rapor hâlinde Üst Kurula sunulmaktadır. Aynı zamanda bu bildirimler analiz edilerek, televizyon kanallarının izleyici temsilcilerine düzenli olarak veriliyor.
Alo RTÜK 178 hattı var, burası da aynı şekilde çalışıyor. Yani çok etkin bir şekilde izleyicilerden gelen şikâyetler, görüşler bir şekilde sisteme katılıyor.
RTÜK web sayfasının yenilenmesi: Bu da görüş ve önerilerin alınması açısından önem taşıyan bir uygulama.
2014 yılının 9 aylık döneminde RTÜK iletişim merkezine gelen yayınlarla ilgili bildirimlerde, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 20 oranında düşüş olmuş ve toplam 86.044 adet bildirim yapılmıştır. Bu bildirimlerin yüzde 31'inin reklam yayınlarıyla, yüzde 20'sinin dizi filmlerle, yüzde 12'sinin haber bültenleriyle, yüzde 10'unun beceri ve direnç yarışmalarıyla, yüzde 6'sının kuşak programlarıyla, yüzde 3'ünün talk showlarla, yüzde 2'sinin naklen yayınlarla ve yüzde 16'sının diğer program yayınlarıyla ilgili olduğu görülmüştür.
İzleyicilerden gelen bildirimlerde çoğunlukla bu yayınlara neden izin verildiği şikâyet edilmekte ve eleştirilen programların yayından kaldırılması talep edilmektedir ancak bildiğiniz gibi basın ve yayın özgürlüğünün korunması ve yayıncılık standartlarının geliştirilmesi ana hedefleri arasında yer alan Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun, programları önceden izleyip denetleme ya da yayından kaldırma yetkisi bulunmuyor. Üst Kurul, programları yasayla kendisine verilen yetkiler çerçevesinde denetliyor, gerektiğinde müeyyide uygulanmasına yönelik karar veriyor.
Medya okuryazarlığına yönelik birtakım faaliyetler yürütüyor RTÜK. Birtakım araştırmalar yapıldığını biliyoruz, Medya Okuryazarlığı dersi, Akıllı İşaretler Sembol Sistemi, İzleyici Temsilciliği gibi önleyici yaklaşımlar üzerinde önemle duruluyor.
Yapılan araştırmalarda, Türkiye, her yaştan çocuğun günde iki-dört saat gibi uzun sürelerde televizyon izledikleri bir ülke olarak dikkat çekiyor. Yılın dokuz yüz saatini okulda geçiren, buna karşılık yaklaşık bin iki yüz saat televizyon ekranı karşısında zaman harcayan çocukların okul öğrenmelerinde bozucu etkiler kaçınılmazdır. Bu tür problemlerle baş etmenin en etkili yolu eğitimdir. Medya içeriklerinden yararlanmak, korunmak, çağdaş anlamda bireyin bilinç düzeyini yükseltecek ve değerlendirme yapabilme gücünü geliştirecek olan medya okuryazarlığı eğitiminden geçmektedir. Özellikle son otuz yılda üzerinde önemle durulan Medya Okuryazarlığı dersi, AB müktesebatı kapsamında ve BM çalışmaları bağlamında da dikkatle not edilen başlıklardan biridir.
Medya okuryazarlığı kavramı ilk kez 2003 yılında, RTÜK, TRT ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün iş birliğiyle düzenlenen İletişim Şûrası'nda gündeme gelmişti. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun girişimleri sonucunda 2006'da 5 pilot ildeki ilköğretim okullarında Medya Okuryazarlığı dersi verilmeye başlandı. 2007 yılından itibaren seçmeli ders olarak Millî Eğitim müfredatına girdi. Bugüne kadar Türkiye genelinde medya okuryazarlığı dersini seçen öğrencilerin sayısı 4 milyonu aşmıştır.
Medya, yayıncılık alanında birtakım bilimsel çalışmalar yapıyor. Türkiye'de Çocukların Medya Kullanma Alışkanlıkları Araştırması. Türkiye 1'inci Çocuk ve Medya Kongresi'nde bu araştırma açıklandı.
Televizyon Yayın Hizmetleri Sektörü İşgücü ve Program Yayın Profili Araştırması, Radyo Dinleme Eğilimleri 2014 Araştırması gibi birtakım bilimsel çalışmalarla veri tabanı geliştirilmektedir ve bunların üzerine de sektör raporu hazırlanarak, yayıncılık sektörümüzle, kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bütün bu 2014 yılında görsel-işitsel medya sektörünün tarihine, bugününe ve geleceğine ışık tutan, kapsamlı bir değerlendirme raporudur.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Kurumsal Kimlik Kılavuzu'nun hazırlanmasına da bu yıl içerisinde başlandı, çalışmalar tamamlanma aşamasına gelmiş durumda.
Sayın Başkan, değerli üyeler; Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, 6112 sayılı Kanun kapsamında radyo ve televizyon yayın hizmetleriyle ilgili uluslararası platformlarda ülkemizi temsil ediyor. Birçok uluslararası kuruluşun üyesi durumunda RTÜK. Avrupa Konseyinin medya alanındaki çalışmalarını Türkiye'yi temsilen takip ediyor, Avrupa Birliğiyle başlatılan mevzuat uyumlaştırma ve müzakere toplantılarına yayıncılık alanında sorumlu kuruluş olarak katılıyor. 35 fasıldan oluşan müzakerelerde 8 tanesinin tanıtıcı ve ayrıntılı tarama toplantılarına bizatihi aktif destek verdi RTÜK. Bölgesel platformlarda ülkemizi aynı şekilde temsil ediyor. Üst Kurul, Avrupa Düzenleyici Otoriteler Platformu (EPRA) ile Akdeniz Düzenleyici Otoriteler Ağının (MNRA) üyesidir. Dediğim gibi, birçok kuruluşun da yönetim kurullarında yer almaktadır.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun 2015 yılı bütçe tasarısını oluşturan kalemlerin ayrıntısına girmeyeyim, toplamda 248 milyon TL bir bütçe öngörülmektedir.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, kurulduğu yıl dışında genel bütçeden pay almamıştır, buna karşılık her yıl bütçesinden harcanmayan kısmı düzenli olarak Hazineye aktarmaktadır. 2015 yılında da cari transferler ödeneğinin 142 milyon 347 bin liralık kısmından 120 milyon lira genel bütçeye aktarılacaktır.
Son olarak Tanıtma Fonu hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum.
10/06/1985 tarihli ve 3230 sayılı Kanun'la kurulan Tanıtma Fonu'nun amacı, ülkemizi yurt içi ve yurt dışında çeşitli yönleriyle tanıtmakla görevli kuruluşların kaynaklarını artırmak, Türk kültür varlığının yayılmasını sağlamak, devlet arşiv hizmetlerini müessir hâle getirmek, milletlerarası kamuoyunu memleketimizin menfaatleri istikametinde yönlendirmeye çalışmaktır.
Türkiye markasının güçlendirilmesi için ciddi bir çaba harcanmaktadır. Türkiye'nin yeni hikâyesinin küresel düzeyde gerçekçi bir biçimde aktarılması ve 5 kıtada gerçekçi bir Türkiye algısının oluşması açısından Tanıtma Fonu, kamu diplomasimizin kritik araçlarından biridir. Bu çerçevede, tüm resmÎ kurum ve kuruluşlar ile yerli veya yabancı gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri, ilgili mevzuata uygun olarak hazırladıkları projelerine fondan destek talebiyle ilgili fon temsilciliklerine müracaat edebiliyorlar. İlgili fon temsilciliği kanalıyla Genel Sekreterliğine ulaştırılan projeler, Genel Sekreterliğinde tekrar inceleniyor ve hem içerik hem de şekil şartları açısından tamam olan projeler değerlendirilmek üzere Tanıtma Fonu Kuruluna arz ediliyor, Tanıtma Fonu Kurulu da dediğim gibi teşvik mahiyetinde bu projeleri destekleyici birtakım yardımlarda bulunuyor.
Başbakanlık Tanıtma Fonu, bütçe dışı bir fon olup, kaynakları 5602 sayılı Şans Oyunları Hâsılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 7'nci maddesi uyarınca üçer aylık dönemler itibarıyla Maliye Bakanlığı tarafından aktarılıyor.
Maliye Bakanlığı tarafından aktarılan meblağın yüzde 20'si 3230 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesi, yüzde 5'i ise 93/4987 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca kesilmekte, aktarılan kaynağın yüzde 75'i fon kaynağı olarak değerlendirilmektedir.
2014 yılında şans oyunlarından hasılat payı 92 milyon, Başbakanlık Merkez Saymanlığı 18 milyon, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan 5 milyon, proje gelirleri de 59 milyon 288 bin lira olarak gerçekleşmiştir.
Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri; Başbakanlık görev dağılımında uhdemde bulunan kurumların 2015 mali yılı bütçesi sunuşunun sonuna gelmiş bulunuyorum.
Sözlerime son verirken idarelerimizin bütçe ve kesin hesap görüşmelerine katkılarınız ve gösterdiğiniz ilgi için, gerek Sayın Başbakanımız gerekse şahsım adına teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.