| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2633) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 25 .02.2020 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, şimdi, ben bu kararın siyasi bir karar olduğunu düşünüyorum, siyasi bir tercihte bulunuluyor yani 150 milyar gibi bir kaynak, bir M3 para genişlemesi söz konusu olacak. Makroekonomiye ciddi etkileri olacağını düşünüyorum. Şimdi, bu kararı da Kredi Garanti Fonunun verdiğini elbette düşünmüyoruz. Nilgün Hanım getirdi yasa teklifini ama sonuç olarak Hükûmetin verdiği bir karar var ortada. Bunun savunusunun da ve makroekonomiye olacak sonuçlarının da mutlaka Hükûmetin bir temsilcisi tarafından savunulması gerektiğini düşünüyorum yani bizi, bunun makro ekonomiye olacak etkileri konusunda, bunun makro ekonomide dengeleri bozmayacak durumda olduğuna dair ikna etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda bir davet yaptınız mı yani ekonomi yönetimimizden Bakanımıza, Bakan Yardımcımıza?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Şimdi, şöyle: İlgili genel müdür arkadaşımız burada, KGF'den de burada. Zaten teknik düzeyde tüm çalışmaları bunlar yapıyorlar. Dolayısıyla bu sorulara bu arkadaşlarımız cevap verecek.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, ama bu arkadaşlarımız bu kararı veren kişiler değiller. Bunu hepimiz biliyoruz, siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz. Sonuç olarak bu Hükûmetin aldığı bir karar.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Teknik düzeyde çalışmaları yapan bu arkadaşlarımız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teknik düzeyde yaparlar ama şimdi ben arkadaşa sorsam bunun makroekonomik göstergelere etkisini, bana cevap veremez. Yani bilse bile veremez çünkü onun alanını aşar. Yani, diyeceğim ki bu yıl iktidar yüzde 5 büyümek istiyor. Evet, büyümek istiyor. Şu anda o kadar büyüyemeyeceğini öngörüyor pek çok sebeple. Şimdi, biraz kredilere gaz verip yüzde 5 büyütmek lazım. Tamam, peki, bunun enflasyona olacak etkisiyle ilgili bana cevap verebilecek mi Genel Müdür arkadaşımız?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Soracağız, teklif sahibi Sayın Ök'e soracağız, ilgili arkadaşlara soracağız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bir dakika, yapmayın. Enflasyona olan etkisiyle ilgili bir şey söyleyebilir mi? Bence söylememesi de gerekir, yani söyleyebilme durumunda olsa bile...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ya arkadaşlar, pazarlık mı yapacağım burada ya?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, şunu diyorum Başkanım, yani enflasyona etkisi.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Siz neyse sorunuz sorun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kime soracağım?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Ök'e. Ya, sorun, karşımızda Sayın Ök var teklif sahibi, cevap vermekle mükellef. İlgili teknik konularda da diğer arkadaşlarımız cevap verecek.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, o zaman ben talebimi yineleyeyim. Bunu mümkünse yarına bırakın. Ekonomi yönetiminden bir kişi gelip -bunun makroekonomik dengelere çok ciddi etkisi olacak- onunla ilgili cevaplar versin diyorum. Reddederseniz devam edeceğim.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, siz devam edin, buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Peki.
Sayın Başkan, şimdi bu mesele -bir Kredi Garanti Fonu her zaman vardı ama- 2017 yılında bu kadar hayatımızın merkezine konulan bir duruma geldi. Çünkü 2016 yılındaki darbe girişiminden sonra ekonomi ciddi anlamda darbe almıştı; ekonomik göstergeler kötüye gidiyordu, piyasaya bir can vermek, bir can suyu vermek anlamında Kredi Garanti Fonu devreye sokuldu. Dönemin Başbakanı -Binali Yıldırım'dı sanıyorum- dedi ki: "Biz piyasaya can vereceğiz." "250 milyar TL kredi piyasaya sokulacak." denildi.
Şimdi, arkadaşlar, size bir grafik göstereceğim. Şurası, 2017 yılının Şubat ayı. 2017 yılının Şubat ayında ticari kredilerin bir anda fırlatıldığını görüyoruz. Yani o 250 milyar TL'lik. Ticari kredilerin artışı yüzde 45-50 artırıldı, ticari krediler.
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Hangi ay?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 2017 yılının Şubat ayında, Mart ayında oluyor ve arkadaşlar bu bir kortizon etkisi gibiydi, piyasaya bir doping verildi. 2017 yılının Şubat, Mart, Nisan, Mayıs aylarının da sonuna kadar.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Can suyu.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, can suyu ama bence kortizon ve dopingdi. Biz o zaman burada -tutanaklara baktım o gün- aynen şu uyarıları yaptık, aynen şunları demişim: "Bir anda piyasaya 250 milyar TL kredi verilebilir, verilebilir bir can suyu, verilebilir ama bunun sonuçları ne olur? 250 milyar TL vermek mi doğrudur, 50 milyar TL vermek mi doğrudur? Bu 250 milyar TL'yi verirsiniz ama bunun sonuçları olur. Enflasyonu yükseltirsiniz, cari açığı yükseltirsiniz, bunun sonucunda bütçe konusunda sıkıntılar söz konusu olur ve faizler yükselir. Sonucu alimallah bir kriz olabilir." Arkadaşlar, bir yıl sonra yaşadığımız derin ekonomik krize yol açan sebeplerden birisi de bu Kredi Garanti Fonu'yla verilen dopingdir.
Şimdi, bakın, bu yıl ne oluyor? Bu yıl, bakın, şu mavi gösterge ticari kredilerin artış oranı, yüzde 70.
SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Tüketici kredileri.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Özür dilerim ters söyledim. Tüketici, bireysel krediler.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Söylediğinle ters düşmedin mi? Büyümeyi ortalama içinde tutmuş gösteriyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Mavi olanlar. Geçen yıl son derece düşmüştü bireysel krediler, bir anda bireysel kredilere hız verildi, yüzde 70'e varan artışlar var. Ticari krediler geride kaldı. Düşünün ki bir de şu anda ticari kredi artışı yüzde 15'lerde. Eğer bu 150 milyar TL'yi verirseniz piyasaya ticari kredi artışları da yüzde 50-60'a vuracak. Evet, bu kortizonu da verebilirsiniz. Bu yıl ekonomi yüzde 5 veya 6 da büyüyebilir. Allah korusun, eğer bir savaş durumu, bir olağanüstü durum olmazsa yüzde 5-6 da büyüyebilir ama korkarım, bu dopingin sonucu, eğer dünyada da rüzgârlar tersine dönerse gelecek yıl... Biliyorsunuz doping etkisi bittiğinde, hani sporculardaki gibi düşünün, hızlı koşar ama sonra bir anda çökebilir. Bu yıl yüzde 5 büyürüz, gelecek sene yüzde 5 küçülebiliriz ve derin bir ekonomik kriz daha yaşayabiliriz.
Bu anlamda sizleri uyarmak istiyorum. Sayın Başkan, bunun makroekonomiye etkilerini mutlaka derinlemesine analiz etmemiz lazım. Bu konuda etki analizini rica etmenizi sizden bir kez daha istirham ediyorum.
Diğer bir mesele, o gün yaptığımız bir eleştiriydi arkadaşlar. Bu 250 milyar TL'yi verirken herhangi bir şartınız olacak mı dedik. "Yok." dediler. Ne yaptılar biliyor musunuz? Dendi ki: "Ziraat Bankası sana 40 milyar, Vakıfbank 30 milyar, şu banka 40 milyar, Akbank 20 milyar..." Dağıtıldı bu para yani hak verildi. Sonra bankalar müşterilerine...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Para dağıtılmadı.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, "dağıttı" da yetki anlamında söylüyorum Başkanım.
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Para dağıtılmıyor ama.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sadece kefalet.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, dağıtılma değil, bir para verilmiyor tabii ki.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Garanti veriliyor.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Garanti veriliyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Garanti veriliyor, kefalet veriliyor.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Şöyle anlatalım: İşte 20 milyar tahsis edilmişse bu 20 milyar yüzde 7'sine ben kefil oluyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Doğru, doğru. Kefil oluyor, kefalet veriliyor. Şöyle oldu arkadaşlar, bakın...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neyine, ne kadarına kefalet veriyor?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne oldu ama bakın, şimdi kefalet olduğu zaman risk de olmaz. Bankalar atıyorum yüzde 15'i...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne kadarına ama?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Arkadaşlar, 20 milyar TL verildi diyelim Akbanka...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değil işte, bu kefalet değil tamamı.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamamı değil arkadaşlar.
Müdahale etmeyin.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen arkadaşlar, müdahale etmeyelim Sayın Paylan'a.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi şöyle oldu: Bankalar diyelim ki normalde yüzde 15'le kredi veriyorlardı, bu sıfır riskli bir kredi gibidir çünkü kefil devlet. Ne yaptı? Müşterilerini aradı "Gel bende yüzde 12'den kredi var." dedi. Vatandaş da mevcut kredisi de varsa buna çevirdi. Diyelim ihtiyacı yoksa bile "Gel sana 3 milyon, 5 milyon." dendi bu krediler alındı çünkü daha düşük maliyetli olduğu için. Bir anda bu kredi verildi piyasaya. Ya sen üretim mi yapacaksın, makine mi alacaksın, yeni yatırım mı yapacaksın denmedi. Arkadaşlar, bu krediler Mercedes'e dönüştü, BMW'ye dönüştü, yata dönüştü, kata dönüştü. Bilerek söylüyorum bunları. Yatırıma doğru düzgün dönüşmedi, tüketime dönüştü, cari açığı patlattı, enflasyonu patlattı, faizleri patlattı ve sonucu da şurada 2018'de yaşadığımız kriz oldu. Şimdi bu yıl da bunu yaparsanız... Bakın, hiçbir şartı yok.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Şirketler veriyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır. "Bir yatırım yapacağım, bir yatırım planım var." diyene denmiyor. Bir yatırım planı, herhangi bir şeyi yok; herhangi bir yatırım yapmak, efendim üretime atmak, belli sektörleri öncelemiyor, herhangi bir öncelemesi yok. Rastgele... Mustafa Bey hep söyler: "Her şeyi teşvik ediyorsa hiçbir şeyi teşvik etmiyorsunuz sayılırsınız." Rastgele veriyorsun. Hiçbir öncelemesi olmayan, hiçbir ülkenin öncelikleriyle ilgili hiçbir planı olmayan bir kredi genişleme planıdır.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kim veriyor bu krediyi Sayın Paylan?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Devlet sağlıyor arkadaş, devlet sağlıyor.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır, devlet vermiyor. Kredi vermiyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, siz kefil oluyorsunuz.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama yüzde kaçına?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Önemli değil ki onu garanti ediyorsunuz. Allah Allah!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Nilgün Hanım, anlatsaydınız keşke, bilgilenseydik. Ben tam bilgi sahibi değilim mesela.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Anlattım ama siz yoktunuz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, mesele şu: Piyasada kimse teminat veremiyor arkadaşlar, teminatlar erimiş durumda. Niye? Çünkü şirketler -atıyorum- gayrimenkulü teminat veriyordu, 1 milyondu gayrimenkul, düştü 300 bin liraya, 400 bin liraya. Teminatlar veremediği için şimdi diyor ki devlet: Teminatı ben koyuyorum, sen krediyi ver." Bu kadar açık bir şekil. Teminatı devlet veriyor, krediyi ver diyor. Bunun sonucunda parasal genişleme olacak. Bakın, iktidarın yüzde 5 büyüme hedefi var, kabul ediyorum ama yüzde 8,5 da enflasyon hedefi var. Ben bunun sonucunun enflasyon hedefinden vazgeçmek olacağını düşünüyorum, net bir şeklide. Ve dolar kuru şu anda 6,15. Size teminle söylüyorum, eğer bu kadar parayı piyasaya verirseniz dolar burada durmaz arkadaşlar. Yine dolar-faiz-enflasyon sarmalına gireriz alimallah. Girebiliriz, burada geçen yıl olduğu gibi. Bu konudaki risklerle ilgili derinlemesine bir analiz yapmadan böyle bir parasal genişlemeyi yapmamız son derece sıkıntılıdır.
İkinci dediğim nokta da rastgele veriyoruz, hiçbir şart olmadan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Teşekkür ediyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - ...yatırım mı yapacak, Mercedes mi alacak bilmeden bu kredi genişlemesini yapmak aynı sonucu doğuracaktır. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek de ancak zaman...