KOMİSYON KONUŞMASI

NECDET İPEKYÜZ (Şırnak) - Aslında, isme baktığımızda "İşsizlik Fonu", hepimizin benimsediği ve hem normal sosyal devlet anlayışında hem siyasi tercih olarak olması gereken bir şey ve daha çok desteklememiz lazım fakat tercihlerimize baktığımızda, ilk çıktığı günden bugüne kadar -yani ben bilemiyorum ama burada yetkililer- var 8-9 kez değişmiş, çeşitli vesilelerle getirilmiş, değişmiş ve bir şeyde değişim varsa o değişimde insan verilere bakar, neye yönelik değişmiş. Kim daha kazançlı çıkıyor, yararlanıyor, baktığınızda da o zaman tercihler ön plana çıkıyor. İşsizlik Fonu ilk çıktığında daha çok işçilerle ilgili düşünülmüş ve benim bildiğim 9 kez -ama yetkililer düzeltebilir- yapılan değişikliklerle giderek işverenin lehine değişiklik olmuş. En son mesela 22 Şubat 2019'da yani bundan dört beş gün öncesi için bir yıl öncesine gittiğimizde, tekrar bir torba kanunla biz İşsizlik Fonu'ndan işverenlere teşvik sağlanması için, SGK'ye olan borçlarının silinmesi için Mecliste oylama yapmıştık ve bizler karşı çıkmıştık o zaman; bunun doğru olmadığını, isminin İşsizlik Fonu olduğunu söylemiştik ama yine işverenler tercih edilmişti.

Şimdi, bir taraftan da baktığımızda, zaten Türkiye bir krizde, krizde bir miktar para toplanıyor, işsizlikle ilgili her gün bir haber ve ciddi potansiyel taşınmakta. Türkiye'de şu anda kadınlar ve genç işsizler had safhaya ulaşmış, Avrupa'daki en üst düzeyde ve mevcut işi olup iş kaybetmekle karşı karşıya olanların birçok problemi var.

Şimdi, arkadaşlarımızın birçoğu özetledi, ben de değişik verilerden baktım. Sadece İŞKUR'un 2019'daki rakamlarında işverenler İşsizlik Fonu'ndan 19 milyar 97 milyon almışlar, işsizler 10 milyar almışlar. Yani İşsizlik Fonu'ndan işveren 19 milyar alıyor, işsizler 10 milyar. Burada haklı olarak şu söylenebilir: "Aslında işverenler direkt cebine atmıyor, bunu çeşitli yatırımlar ve istihdam için kullanıyorlar." Ama sonuçta, biz bir taraftan işsizlerden söz ediyoruz ve krizden söz ediyoruz ve her gün haberlerde çıkan sonuçlara bakıyoruz.

Bir diğer konu, 2013 ile 2014 arasında -bir çalışma yürütülmüş- giderlerin gelirlere oranına baktığımızda yüzde 28; 2017'de yüzde 49; 2018'de yüzde 68; 2019'da yüzde 90'a ulaşmış yani bir adaletsizlik söz konusu. Bu 19 milyar ve 10 milyar oranına baktığımızda, 2019 yılı içerisinde kendilerine düşen pay üzerinden işverenler normalde ne kadar para yatırmışlar? Yatırdıkları para 11 milyar 31 milyon. Ne kadar almışlar? 19 milyar.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - O 19 milyarın içerisinde aktif iş gücü programları var mı?

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - 16 milyar 58 milyon teşvik desteği, 3 milyar 39 milyon işbaşı eğitimi.

Şimdi, Sayın Başkan, böyle olunca... Ne olursa olsun, ismi üstünde İşsizlik Fonu; istihdam, eğitim, çıraklık eğitimi, birçok şey var ve Türkiye'de bununla ilgili gerçekten mevzuatta ve farklı bakanlıklarda kurumlar da var yani gele gele İşsizlik Fonuna mı ihtiyaç duyuluyor?

Bir diğeri, normalde "İşsizlik Fonu" dediğinizde sivil toplum örgütünün oradaki temsilcileri veya işçi sendikalarının oradaki temsilcileri de çok önemli. Şu anda 1'e 6 oranına düştü ve yetki neredeyse tek bir makama bağlandı. Şimdi sendika yöneticileri de buradaydı. Sendika yöneticilerinin olmadığı bir yerde bu daha ciddi sıkıntılara neden olmakta. Amaçtan uzaklaşıyoruz, Türkiye İş Kurumuna para aktarıyoruz, fon gelirleri azalıyor, fonun gideri artıyor, fondan vergi alma, fonu hazineye devretme ve öyle bir hâle geldik ki Soma'da facia oluyor, hadi buraya dönelim, başka bir yerde oluyor... Yani nasıl ki deprem vergisi toplanıyordu -nereye gittiği konusunda epey bir spekülasyon çıktı- şimdi de İşsizlik Fonu, hep ihtiyaç duyulduğunda üstünde değiştiriliyor ve birileri tercih ediliyor. Yani Türkiye'de mesela Kamu İhale Kanunu da 190 kez değişti, hep birilerinin lehine dönüştürüldü. İşsizlik Fonu'nda da gerçek bir şey yapmak istiyorsak bunun işsizlik için kullanılması lazım, amacı dışında kullanılmaması lazım.