| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonunun Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu ile Elâzığ Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu'na ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 27 .02.2020 |
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Değerli arkadaşlar, ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teknik ayrıntıya girmeyeceğim ama bazı konuları da alt komisyonda konuştuk, tekrarı olacak ama burada dile getirilmesi lazım. Tekrar dinleyecek olan arkadaşlardan özür dilerim şimdiden.
Şu hazırladığım şerh değil aslında çünkü şerh düşmedik, şöyle yaptık: Alt komisyonda çok güzel tespitlerin yapıldığı bir rapor olarak altına imza attığımızı söyledik, şerh düşmedik. Bir hazırlık yapma gereği duydum, size daha önce ulaştırsaydım belki daha faydalı olurdu, geç ulaştırdım, kusuruma bakmayın lütfen ama şöyle bir husus var: Yani bir tespit var, doğru, hepimiz duyuyoruz. Sayın Vekilimizin dediği gibi orada not alıyoruz. Bu, iddia olabilir, gerçek olabilir ama birçok verileri benzer yerden topladığınızda o iddianın sübutu güçleniyor ve algı da "Evet, bu böyle." şeklinde tarafımda oluşuyor çünkü farklı farklı verileri farklı farklı yerlerden toplayıp ortaklaştırdığımızda benzer sonuçları alıyoruz.
Şimdi, burada tarafımıza gelen mektuplar oluyor, ulaşan avukatlar oluyor. Cezaevi görüşlerimizde hepsini bir bütün olarak değerlendirerek bir sonuca ulaşmaya çalıştık. Tespitlerin tamamına katılıyoruz, eksik kalmamış, çoğu anlamıyla da tespitler tamam ama bakış açılarımız farklı. Şimdi, biz bu tespiti yaptık, evet, doğru, mevcut durum var ama bir, buna nereden bakıyoruz? Acaba bu hak ihlali mi, değil mi? O güvenlik dengesi ile insan hakkının ihlali arasındaki o ince çizgiye göre, bir arkadaşıma göre hak ihlali olmayabilir, "Güvenlik gerekçesiyle bu şarttır." denebilir. Özellikle bürokrasi tarafından daha çok güvenlik aşamasında yaşayacakları sıkıntıdan çekinebilirler ama bizim durduğumuz yer itibarıyla da insan hakları hak ihlali daha ağır bastığından ona dair yorum yapma gereği duyduk.
Şimdi, sorunlar ortak, çok güzel bir rapor hazırladık ama çözümlerimiz de farklı olabilir yani baktığımız yer farklı olduğu için çözüm önerilerimiz de farklı olabilir. Tam da bu gerekçeler ve tespitlerle beraber çözüm önerilerimizi de biz rapora sunduk. Şimdi, tabii, bu, rapora girer mi mesela, raporun eki olabilir mi? Olabilirse memnun oluruz ama "Mutlaka şerh olarak rapora girmesi gerekiyor, ekinde kalması lazım." diyorsanız, bunu şerh olarak kabul edin. Yani o yüzden, raporun ekinde mutlaka bizim de önerilerimizin bulunmasını istiyorum.
Başka bir şey, ben bir işe yaramak istiyorum.
OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) - Karar değiştiriyorsunuz.
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Karar değiştirme anlamında değerlendirmeyin.
OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) - Geçen günkü toplantıda öyle olmadı, şerh koymadınız.
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Yok, öyle oldu.
Şerh koymadık, zaten bu şerh değil. Bakın, katılıyorum, çözüm önerilerimle beraber sunuyorum. İşte, baktığımız yer açısından farklılık olabilir. Bunun hukuken ya da yasal olarak ya da yönetmelik gereği şerh olarak kalması gerekiyorsa rapor ekinde şerh olarak kabul edin. "Yok, hayır, bu hâliyle bu da ekinde kalabilir." diyorsanız şerh kabul etmeden ekinde kalmasını arzuluyoruz. Usulen yöntemi Komisyon Başkanlığımız belirlesin.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ben o raporu okumadım açıkçası.
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Yani ortaklaştığımız çok nokta var tabii ki.
Şimdi, demek istediğimiz şu: Mesela, burada kelepçeli muayeneden tutun sağlık sorunlarının çözüm önerilerine kadar sağlık sorunları... Aslında cezaevlerindeki temel problem, cezaevlerinin çok yoğun olması, kapasitesinin üstünde olması, personel sayısının yetersiz olmasından kaynaklı birçok sağlık sorunları, personelin sorunları, görüşler, birçok şey ortaya çıkıyor. Mesela, ben sevkin ücretsiz yapılması gerektiğini ama bu işin kötüye kullanılmaması gerektiğini... Raporda çözüm önerisi olarak bunlar yok çünkü. Ya da kelepçeli muayenenin mutlaka ayrıntılı değerlendirilmesini, o yükün bütün arkadaşlar ortak... Mesela Jandarma diyor ki: "Doktorum, siz bu kelepçenin çıkartılmasını istiyor musunuz?" "Evet, istiyorum, kelepçesiz muayene yapmak istiyorum." diyor. Jandarma hemen tutanağa başlıyor, oturuyor diyor ki: "Bir dakika, bunu, tutanağa al." Doktor bu sefer diyor ki: "Jandarma topu bana attı, mesuliyet bende, bu adamın başına bir şey gelir; camdan atlar, kaçar, bana bir şey yapar, o zaman yok yok kalsın, kelepçeli muayene yapayım." diyor. Zaten mahkûm o seviyeye gelene kadar o kadar zorlanıyor ki çünkü yoğunluk var, sevk zor, hastaneye ulaşmak zor, hastaneye ulaştığında kelepçeli muayene yapılmayı kabul etmediğinde süreç hop tekrar başa dönüyor ve bu tip sıkıntıları aşabilmek için hem doktorun yükünü hem jandarmanın yükünü alabilecek yeni bir düzenlemeye, ayrıntılı düzenlemeye ihtiyaç var. Bunların hepsi farklı farklı çözüm önerileridir; şerh olarak kabul ederseniz, siz bilirsiniz, şerh olarak ekleyelim. Yani amacımız bir şeylere muhalefet etmek değil ancak çözüm önerisi noktasında ayrılıklarımız varsa bunun da rapora ek olarak dâhil edilmesini istiyoruz.
Tek tek ayrıntıya girmeyeceğim ama ben bir işe yaramak istiyorum. Şurada yaşadığımız sorunların çözümü anlamında mutlaka ama mutlaka bir adım atmak lazım.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ali Haydar Bey, şerh illa olumsuz olmuyor, olumlu da şerh oluyor; onun için problem yok. Ben değerlendireceğim.
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Evet, nasıl kabul ederseniz Başkanım.
Şöyle bir şey, bu yükü bürokrat arkadaşlarımızın omzunda da bırakmayalım; bu, siyasi bir iradeyle yapılabilecek bir şey. O yüzden bu siyasi iradeyi mutlaka ortaklaştırarak göstermek gerekir. Bakan Bey'den randevu alınıp gidilebilir, izah edilebilir, ortaklaştığımız dokunuşlar hemen birlikte yapılabilir çünkü tespitler doğru. Sonuç almak adına, kısmi rahatlatma adına en azından bugüne dair cezaevindeki mahkûmların durumunu kısmen rahatlatmak adına fiilî olarak bizim adım atmamız lazım.
Ben bunu öneriyorum.