KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Sayın Başkanım, şimdi, mesela, onu fark edebiliyoruz, sizin dediğiniz bir algı yönetimini kullanarak şikâyet ile bir gerçekliği ayırt etmeye çalışıyoruz bizler de yani her şeye dâhil olmuyoruz. Oradaki o suları da gördük ama mesela başka bir şey var: O sular çamurlu akıyordu, sebebini biliyoruz, boru hattının eski olmasından dolayı, "Değişti." diyor arkadaşlar, sonra ziyaret etmedik ama umarım o şikâyet kalkmıştır. Bir süre akıtıyorlar, çamur gidiyor, ondan sonra giriyorlar falan gibi.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Doğru bir tespit, doğru.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Yani ne gerçek? "Ya, baştan çamurlu akıyor ama akıyor, işte bunun dengesinin sağlanmasına ulaşabiliyoruz."

Dilekçe sıkıntısına dair ben kendi yaşadığım olay üzerinden gidiyorum. Mesela Edirne F Tipinde ta 2016'da tarafıma gönderilen mektuba engelleme koyulmuş, mahkûmun kendisi Anayasa Mahkemesine başvuruyor, burada bir hak ihlali tespit ediyor, diyor ki: "Nasıl böyle bir komisyon üyesine bu mektubu engellersiniz?" ve gerekçe çok kötü, paylaştım alt komisyonda. Aynı cezaevi Anayasa Mahkemesinin kararından on beş gün sonra bu ihlalde ısrarcı oluyor ve tarafıma gönderilen bir mektubu tekrar engelliyor ama aynı şahsın aynı içerikli Hüseyin Başkana yazdığı mektubu gönderiyor, çok ilginç. Şimdi bu uygulamalar, bu keyfî uygulamalar insanı rahatsız ediyor tabii.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Bunlar mutlaka giderilmesi gerekiyor tabii ki.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Şimdi, bunun üzerinden çıkarımlar yaparak bir sonuca varmak mantıklı. Her şikâyet gerçek değildir, bunun farkındayız ama onu da süzüyoruz emin olabilirsiniz.