KOMİSYON KONUŞMASI

ARZU AYDIN (Bolu) - Başkanım, şahsınızda heyeti ben de saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum; gerçekten etkili ve sahadaki sorunlara çözüm getirecek bir çalışma olmuş, elinize sağlık, yüreğinize sağlık.

"Kanun varken neden genelge?" Bu, hukuk mantığının yani hukukla alakalı kanun, tüzük, yönetmelik piramidi ve bununla alakalı uygulamadaki eksikliklerin bu tip genelgelerle düzenlenmesi hukuk mantığının vazgeçilmez ya da değişmez bir geleneğidir. Bu, uygulamada var olması gereken, yürüyen bir sistem. Kaldı ki sayın katılımcılar bilgi verirken o sosyal inceleme raporunun tedbir verilmesi için ön şart olmadığını ilk cümle olarak söylemişken -isyan mı diyeyim ya da ne diyeyim buna, bütün bu ön şart ve tek cümle olarak geçmişken- neden ısrarla hâlâ yani "Bu sosyal inceleme raporu bir haftada hazırlanacak." "Niye hazırlanacak?" "Bu, karar vermek için ön şart mı?" Bakın bu, algıda seçiciliktir. Bu, algıda seçiciliğin ve söylemlerle beraber gelen... Burası KEFEK, hâlâ bu Komisyonun farkındalığının farkına varılmamış olması, söylemlerde ısrarla, yok "Türkiye'de internet erişimi" yok "gazetecilerin tutuklu olması" ya odak noktasının kendi, insanların algılarıyla başka yerlere çevrilmeye çalışılmasını bir milletvekili olarak değil, bir kadın olarak, bir hukukçu olarak hoş karşılamadığımı ve bunu içime sindiremediğimi, bunun çok yanlı bir bakış açısı olduğunu ifade etmek istiyorum. Burada mevzu kadınsa bakın, Sera Hanım da bir hukukçu olduğu için uygulamadaki eksiklikleri ve fikirlerini gayet rahat, güzel ifade etti. Bu, algıda seçicilik değildir; bu, uygulamadaki eksiklikleri ve nasıl daha iyi olabiliri göstermekten ibarettir. Ben bu bağlamda kendisine teşekkür ediyorum. Çünkü biz fikirlerle varız ve fikirlerle daha iyi yerlere gideceğiz. Burada -çok rica ediyorum- şahsileştirmeden Komisyonun ne olduğunun farkına vararak çalışırsak daha değerli bilgilere ulaşırız diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.