KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Şimdi, Sayın Başkanım, Sayın Bakanla Sayın Atıcı'nın tartışmaları ayrı, onu siz kendi aranızda çözersiniz ama burada gelen teklife bakıyorum, şimdi geçen sefer bir şey sormuştum "Biz bunun içinden bazılarını çekeceğiz." dediniz ama...

BAŞKAN - Çektik.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - ...yeni bir teklif hâline geliyor, bu sefer içinde başka maddeler var. Yani, şimdi bir kısmını çekeceğiz derken yeni madde eklenmesine... Bu bir yeni teklif değil mi? Biz geçen gün ne kavgası ettik? "Bunlarla ilgili komisyonlar görüş bildirdi mi?" dedik. Şimdi bunu tartıştıktan sonra getirdiniz o gün, hatta bir tanesi 22'si tarihliydi, ertesi gün yeni bir teklif hâlinde imzalatıyorsunuz arkadaşlara, o da gene böyle matbu gibi duruyor, kusura bakmayın. Peki, şimdi bunlarla ilgili komisyondan yeni görüş istedin mi diyeceğim, şimdi çıkacaksın telefon edip gene sekretaryalardan getirmeye çalışacaksın. Bu yeni bir teklif.

BAŞKAN - Evet, hepsiyle ilgili görüşler geldi.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Nerede o görüşler? Verin bakalım o görüşleri.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Niye bize onu da dağıtmadınız? Ya, Sayın Başkan, bunu tartıştık; Sayın Bakanım, siz buradasınız.

BAŞKAN - Lütfen arkadaşlar, şimdiye kadar hiçbir zaman bunlar dağıtılmadı, ilk defa geçen defa...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Komisyonun raporu gelirse bize, göstermiyor musunuz?

BAŞKAN - Rapor dağıtılır ama...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Komisyon raporu gelirse diyelim ki görüştü...

BAŞKAN - Rapor olursa dağıtırız ama rapor yok.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Raporu olmayınca da rapor yok diye... Ne zaman sordun, yine cumartesi, pazar, ne zaman görüşecek bu adamlar?

BAŞKAN - Evet, teşekkür ederiz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani, hakikaten Değerli Bakanım...

Şimdi, Sayın Başkan bakın, bunlar böyle cinlikler, kusura bakmayın yani bakın ben tırnak içinde söylüyorum. Burada biz tam tersine bazı maddeleri çekeceğiz, sonra tekrar getireceğiz derken içine yeni madde koyup yeni bir teklif olarak getirmek... Ya, varsa bir şey alın Bakanlar Kuruluna, tasarı olarak getirin başka bir torba diye ya. Ya, bu hakikaten bizimle... Siz diyorsunuz ki: "Biz aldatmadık." Ben söyleyeyim size: Aha, burada bütün Komisyon üyeleri şahit, torba kanunun içerisinde 13'üncü madde vardı meşhur, Kamu İhale Kanunu'nda şahsa özel fiyat farkı. Burada çıkardık, aşağıda hem de Soma'yla ilgili, madenlerle ilgili fiyat farkının içine koydular, gece yarısı geçti. Bakın, yani burada koyduk, getirdik. Böyle bir şey olur mu? Yani, siz diyorsunuz ki: "Aldatmadık." Siz bu Hükûmetin bir üyesi değil misiniz, bu partinin bir mensubu değil misiniz? Burada bütün arkadaşlarımız şahit, Sayın Canikli telefon etti "olmaz" dedim. Geldi buraya arkadaşlar, anlattı "olmaz" dedik, "Peki, çekelim." dediler.

BAŞKAN - Hayır, lütfen...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Gece yarısı geldi, fiyat farkına ilişkin Soma'yla ilgili maddenin içine eklendi alt fıkra olarak geçti. Bu birinci değil, biz aldatılmaya alıştık yani kusura bakmayın. Şimdi, siz diyorsunuz ki: "O gün centilmenlik anlaşmasıydı, çektik." Zaten öyle oluyor. gün centilmenlik anlaşması yapıyoruz, tamam, perşembe günü çektik, Salı günü görüşeceğiz, ne görüşeceğiz? Öğretmenlerle ilgili olanı çekeceğiz, burada şey var, tamam, bir de bakıyoruz şimdi başka maddeler var. Şimdi, bu aldatılmak değil mi? Biz kendimizi öyle hissediyoruz. Yani, verilen söz tutulmadığı zaman bu, aldatılma oluyor. Siz onu belki hani nasıl oluyor... "Efendim, hırsızlıkla rüşvetin suçu ayrıdır." diyen hoca gibi hafife indirgemeye çalışıyorsak, bir alt kademeye cezayı veya işte disiplin suçunda kınamaya doğru getiriyorsak ona itirazımız yok ama böyle bir kanun yapma tekniği olamaz. Bir tasarı almış olarak gelmiş şeyi alıp sağ olsun Sayın Erdöl iyi niyetle içine koyuyor ama biz bu Kızılayı... Yeşilayı da daha önce tartıştık, geri çekilmişti zaten. E, bu da vardı, konulmuştu içine, "Bunların sırası değil." dedik. Yani böyle garip bir şey var ya, "Bu vakfa veriyorum."

Şimdi ben burada varsa Yeşilayın Genel Müdürüne soracağım önce, yani kanun gelmeden önce: Siz, genel kurulunuzda kendi mal varlıklarınızı devretmek üzere tüzük değişikliğiyle ilgili karar aldınız mı dernek olarak, almadınız mı? Eğer aldıysanız, onu devrederken neden biz burada hazine olarak onlara elimizdeki şeylerden kırk dokuz yıllığına devredelim? Adam elindekini dışarı satıyor.

Yani burada bir sürü şey var tartışmamız gereken. Bunun bir hükûmet tasarısı olarak gelmesi lazım. Herkesin farklı farklı şekilde koyduğu şey, süreçten geçmeden gelirse maalesef Sayın Başkanım bu usul tartışmalarını yaşarız. Sen almışsın, güzel... Bugün ayın kaçı arkadaşlar?

İZZET ÇETİN (Ankara) - 27'si.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - 27'sinde gelmiş. Bakın, sabahleyin hepsi aynı şekilde gelmiş, 26/1/2015'te almış, biz görüşmeyeceğiz. Ne zaman vermişsin? 23'ünde Cuma günü akşam. Zaten 22'sinde biz burada bunu geri çektik.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Meclisin komisyon başkanlıkları baskı altında.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani bu, sizin söylediğiniz gibiyse, en son söylediğiniz var ya "Biz yaptık; beğenirseniz beğenirsiniz, beğenmezseniz siz getirin." Biz beğenmiyoruz, böyle olmuyor. Niye beğenmiyoruz? Süreçlerden geçmiyor, ilgili kurumlardan görüş almıyor; kanun teklifi, hükûmet teklifi olarak geldiği zaman bu, böyle oluyor. Tasarı olarak gelecek ki siz de tartışacaksınız, diğer kurumlar da, diğer bakanlıklar da görüşünü bildirecek. Gerekirse on beş gün sonra çıksın, bir şey olmaz ama tam çıkar. Buradaki tartışmayı engellemiş olursunuz Sayın Başkanım.

Tekrar söylüyorum: Bu şekliyle yine yeni maddeler eklenmiş yani alt komisyon kurarak bir şekilde, yeniden bunları da geri çekin diye bir daha söylüyorum.