AYHAN EREL (Aksaray) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, az önce bir sayın milletvekilinin de dediği gibi her ne kadar yasa teklifi, İnfaz Yasası'nda ve bazı kanunlarda değişiklik içeriyor gibi görünse de kamuoyuna baktığımızda bize gelen sorulardan, bize gelen taleplerden genelde bir "af yasası" veya yargıda bir paket "yargı paketi" şeklinde algılanıyor. AK PARTİ'li Grup Başkan Vekilinin "Milletimizin talebi ve vicdanında yer bulduğu." görüşüne baktığımız zaman, mevcut düzenlemenin milletin vicdanında yer bulmadığını aksine milletin vicdanını kanattığını görmekteyiz.

Netice itibarıyla en basitinden, 48'inci maddede yapılan düzenlemelere baktığımızda bu düzenlemelerde daha önce çıkarılan bir kanun hükmünde kararname var. 17 Ağustos 2006 tarih ve 29804 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan kanun hükmünde kararnameyle denetimli serbestlikte yeni düzenlemeler yapılmıştı. Buraya baktığımızda, kasten öldürme suçunun, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçların yine uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar gibi suçların bu kanun hükmündeki kararnamede düzenlenen denetimli serbestlikten faydalanmadığını görmekteyiz. Ama yapılan bu İnfaz Yasası'ndaki değişiklikle, özellikle 48'inci maddeyi, ben her ne kadar ceza hukukçusu olmasam da bir hukukçu olarak anlamış değilim, tane tane anlatacak bir arkadaşım olursa mutlu olurum.

Maddeye baktığımızda, şu şu şunlar değiştirildikten sonra cinsel dokunulmazlığa, cinsel saldırı suçlarına geliniyor. Deniliyor ki "Cinsel saldırı (madde 102, ikinci fıkra hariç)". Yine "...reşit olmayanla cinsel ilişki (madde 104, ikinci ve üçüncü fıkra hariç)" ve cinsel taciz (madde 105) suçlarından süreli hapis cezasına mahkûm olanlar cezasının üçte 2'sini çektiği takdirde bu yasadan faydalanırlar.

Şimdi, buraya baktığımızda bu maddenin (c) fıkrasında 103'üncü madde sayılmıyor yani çocuğa karşı cinsel istismar, bu istismarcılar yarı oranında faydalanacaklar.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bir daha söyleyebilir misiniz, bir daha tekrar edebilir misiniz. Netleştirelim, bu çok önemli.

AYHAN EREL (Aksaray) - Benim görüşüm bu. Benim buradan anladığım, (c) fıkrasında 103'üncü madde sayılmıyor yani çocuğa karşı cinsel istismar... Bu istismarcılar yarı oranında faydalanacaklar. Kamuoyunda bu... Eğer böyleyse bu, ilerleyen maddelerde bir düzenleme yoksa...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Sayın Erel, maddelere geldiğimizde o detaylara gireceğiz.

AYHAN EREL (Aksaray) - Yok, bu genel anlamda.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Detayları maddelerde konuşursak...

AYHAN EREL (Aksaray) - Bir saniye efendim...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Buyurun.

AYHAN EREL (Aksaray) - Hiç alakası olmayan konularda arkadaşlar konuşurken tepki göstermiyorsunuz. Ben madde...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Buyurun, devam edin. Ben tepki göstermedim.

AYHAN EREL (Aksaray) - Lütfen Başkanım, müdahale etmeyin.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Buyurun, devam edin.

AYHAN EREL (Aksaray) - Ben kanunla ilgili konuşuyorum, limonla, kolonyayla ilgili de konuşmuyorum.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) -Biz az önce... Ayhan Bey, çok özür diliyorum.

AYHAN EREL (Aksaray) - Estağfurullah.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Biraz önce Ayşe Hanım çıktı, bu konuyu müzakere ediyorduk.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Bir saniye...

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Açabilir misiniz Sayın Başkanım?

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Şöyle yapalım: Değerlendirmelerini bitirsin Ayhan Bey, en son... Not alalım bunları.

AYHAN EREL (Aksaray) - Şimdi, Ali Bey, benim gördüğüm kadarıyla bu maddede çocuğa karşı ceza var ama yetişkinlere karşı bir ceza yok. Vatandaşın aklında -lütfen yanlış anlamayın, yanlış anlayacaksanız beni hiç anlamayın- sanki Ensarcıları buradan affetmek gibi bir düşüncenin egemen... (Gürültüler)

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bu çok önemli bir konu.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Devam etsin, bitirsin.

AYHAN EREL (Aksaray) - Ben maddenin gelişinden söylüyorum yani maddenin gelişini söylüyorum. Çocuğa cinsel istismardan dolayı suç işlediyse cezası var ama yetişkinlere böyle bir ceza öngörülmemiş burada. Yani ben şimdi maddeyi niye bu kadar dolandırdınız, maddeyi niye bu kadar anlaşılmaz hâle getirdiniz, maddeyi niye bu kadar çelişkili hâle getirdiniz anlamış değilim. Şunu şunu diyebilirdiniz: "102'nci maddenin şu şu fıkraları 2/3, şu şu fıkraları 3/4, şunun, 102'nin, 105'in, 103'ün şu şu maddeleri 3/4, şu şu maddeleri 1/2 veya 2/3." derdiniz. Yani bu kadar dolandırmanın, bu metni bu kadar çelişkili yazmanın anlamı nedir, anlamış değilim.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Karşılaştırmalı metinden baktığınızda o anlaşılıyor ama anlaşılıyor aslında da.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Saygıdeğer Başkanım, çok basit bir şekilde anlatacağım.

AYHAN EREL (Aksaray) - Ben anlamıyorum, anlatırsanız mutlu olurum.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Başkanım, bu kısım çok önemli yani kamuoyunda yanlış algılanmaya müsait. Ayhan Bey'in de bir tereddütü de olabilir, bu da makul.

Şimdi, 107'nci madde koşullu salıverme. İkinci fıkrası bugün itibarıyla 2/3, 1/2'ye indiriyoruz.

İki, 108'inci madde mükerrirler, ikinci defa suç işleyenler ve bunun 9'uncu fıkrasında uyuşturucu, cinsel suçlar bunlar var, bunlarda dörtte 3.

AYHAN EREL (Aksaray) - Ali Bey, 103'üncü maddede çocuklara ilişkin ceza var ama yetişkinler için bir ceza öngörülmüyor.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Üstadım orası bakın, 102 ne diyor "İkinci fıkra hariç." Ne demek? Birinci fıkrası. Birinci fıkrası nedir? Cinsel suçun yetişkinlere karşı basit hâlidir. Basit hâli 2/3, bugün de 2/3, dün de 2/3, yarın da 2/3.

6545 sayılı Kanun; 28 Haziran 2014'ten önce bu suç 2/3 idi. O tarih itibarıyla 3/4'e çıkarıldı, uyuşturucu ve cinsel suçlar. Şimdi biz oraya bunu yazarak diyoruz ki "Eğer yazmazsak 1/2'ye inecek." 1/2'ye inmemesi için onu yazıyoruz ve orayı koruyoruz. Oraya 3/4 yazarsak bu defa kanunu geriye işletmiş oluruz, haksız uygulama yapmış oluruz. 108'in 9'uncu fıkrasıyla erişkinlerin suçları 3/4'tür cinsel suçlarda, niteliksiz hâli bugün de dün de 2/3, bunda bir sorun yok.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Birinci fıkrasında.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Tabii. Yani bu çok net, uygulamada da net. Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanımız, Türkiye'de bu işi en iyi bilenlerden birisi Osman Atalay Bey'dir, Ankara savcılığından beri. Aksi bir şey varsa ben Osman Atalay Bey'e...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Teşekkür ediyoruz Sayın Özkaya.

AYHAN EREL (Aksaray) - Şimdi ben açıkçası tatmin olmuş değilim. Ama bir kez daha söylemlerinizde...

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Rahat ol.

AYHAN EREL (Aksaray) - Tabii, tabii. Söylemlerinizden sonra bakacağım ama buraya baktığımızda ben hâlâ tereddüt içerisindeyim. Sanki bu maddeler içerisinde -lütfen yanlış anlamayın- sanki bazı kesimler veya bazı kişiler korunuyor gibi bir izlenim yaratılıyor.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Biz o konuda düşünsek bile Allah'tan korkarız. Böyle bir şey asla söz konusu değil, yok böyle bir şey.

AYHAN EREL (Aksaray) - Bir saniye kardeşim...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Ayhan Bey...

AYHAN EREL (Aksaray) - Bakın, arkadaşlar, yarın öbür gün bu boşluklardan faydalanıp çocuğa tecavüz eden insanlardan birkaç kişi tahliye olursa bunun sorumluluğunu hiç kimse kaldıramaz. Açık ifade ediyorum, bir kez daha söylüyorum.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Yeniden yazılabilir.

AYHAN EREL (Aksaray) - Siz diyorsunuz ki: Bu maddelere baktığımızda...

HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Başkanım, önergemi o zaman uygulamaya koyun.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Sırası gelince alacağız.

HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Bu virüs insan sağlığını tehdit ediyor diyoruz -kanunu getirdik- bu virüs çok süratli yayılıyor diyoruz ama bir konuda bir saat konuşuyoruz. Böyle şey mi olur?

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Bir saat değil, makul süre veriyoruz.

AYHAN EREL (Aksaray) - Ben daha dikkatli oldum. Grup adına yirmi dakika konuşma hakkım var.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Sayın Erel, bitirdiniz mi?

AYHAN EREL (Aksaray) - Bitmedi daha.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Devam edin, buyurun.

AYHAN EREL (Aksaray) - Şimdi, bir kez daha söylüyorum: Yarın öbür gün bu yaptığınız düzenleme neticesinde cinsel suçlardan dolayı tahliyeler olursa bunun sorumluluğu sizlere ait.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Tam tutanak tutuluyor değil mi Sayın Başkan burada?

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Tutuluyor, tutuluyor.

AYHAN EREL (Aksaray) - Yine bu maddede (e) fıkrasında uyuşturucudan yatan çocuklar 2/3, erişkinler ise 1/2'den faydalanıyor gibi bir anlam çıkıyor. Bunu da kabul etmek mümkün değil.

Değerli arkadaşlar, bu yasanın çıkarılma amaçlarından bir tanesi veya en önemli amacı, cezaevlerindeki insan sayısını azaltmak. Yaklaşık 300 bine yakın tutuklu ve hükümlünün olduğu söyleniyor. Bunlardan yaklaşık yüzde 20'si tutuklu. Bize gelen taleplerde ve isteklerde, suçu ne olursa olsun yaklaşık dört yıla yakındır tutuklu olan vatandaşlar olduğu söyleniyor. Bunların yakınları bu durumda...

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Görevli arkadaş yok mu içeride? Şu en dipteki camları açabilir miyiz? Havalandıralım içeriyi.

AYHAN EREL (Aksaray) - Dört yıllık bir tutuklama süresi, artık tutuklamanın amacını aşmış durumdadır. Mademki cezaevlerinde bu salgın hastalıktan dolayı sıkıntılar var, tutuklulara da denetimli serbestlik uygulanarak belirli suçlarda, mesela on yılın üzerindekilerde altı ay, daha altındakilerde üç ay gibi bir düzenlemeyle bu cezaevlerindeki 60 bine yakın tutuklunun büyük bir bölümüne evlerinde denetimli serbestlik uygulayarak istediğimiz hedefe ulaşabiliriz diye düşünüyorum.

Yargıda güven, herkesin bildiği gibi, maalesef çok alt düzeylerde. Bunun en basit örneklerinden bir tanesi de son zamanlarda yaşanan Murat Ağırel dosyası. Burada bulunan herkes biliyor ki Murat Ağırel kendisine atılı suçlamanın maddi ve manevi unsurlarını kesinlikle ihlal etmemiştir. Murat Ağırel'in tek suçu, iktidara mensup belediye başkanlıklarında meydana gelen olumsuzlukları, yolsuzlukları yazdığı için ve bununla ilgili belgeler ortaya koyduğu için bu kalemi susturmak, bu kalemi kırmak adına maalesef böyle -sıfatını söylemek terbiyeme müsait değil- bazı hâkimler tarafından bugün içeride tutulmaktadır. İlk hâkim adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına karar veriyor ancak daha sonra itiraz üzerine aynı dosyada yarım saat içerisinde hangi deliller toplandı, dosyaya hangi yeni deliller girdi bilinmiyor, tutuklanmasına karar veriliyor. Bu tür uygulamalar maalesef yargıya olan güvenin yerlerde sürünmesine sebep oluyor.

Yine, yargıya güvendeki azalmanın en önemli sebeplerinden bir tanesi de özellikle avukatlar arasında hâkim seçilirken hepimizin bildiği gibi -bu sadece AK PARTİ'ye mensup değil, daha önceki yıllarda belki bazı diğer siyasi partiler de yapmıştır- siyasi partilerde yöneticilik yapmış üst düzeydeki insanları hâkim, savcı yaparsanız bu arkadaşların tarafsız ve objektif olması mümkün değildir. Tarafsız ve objektif karar verseler bile karşı taraf, mağdur olan kişi bu kararı vicdanında kabul etmez diye düşünüyorum.

Yine, bu düzenlemede adli para cezası veriliyor vatandaşa. Parayı bulup yatıramadığı için bu adli para cezaları hapis cezasına çevriliyor ama bu -hapis cezasına çevrilen- vatandaşlar maalesef bu İnfaz Yasası'ndan gördüğüm kadarıyla faydalanamıyorlar. Bu da kamu vicdanının kabul etmediği bir durum.

Ben teşekkür ediyorum. İlerleyen zamanlarda da maddeler üzerinde tekrar görüş bildireceğim.