| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2762) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 03 .04.2020 |
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Şimdi, Başkanım, bu kanun geldiyse biz böyle tek tek, madde madde söyleyeceğiz. Yani, ben yine söyleyeceğim.
OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Tabii ki.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Şimdi, bu kanunda bu maddelerin ne işi var? Ya da bunun aciliyeti ne? Ben anlamadım. Yani açıkladı... Ben bu arada hukukçuyum, ben de en azından kanun geldiğinde buraya ek yapıldığını, ne için yapıldığını yani arka plandaki amacını -söylemiyorum ama- o kadarını anlayabiliyorum da bugünlerde bu corona salgınında, dünya kırmızı alarmdayken bu niye geldi?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sekiz aydır çalışıyoruz Ayşe Hanım, sekiz aydır corona yoktu.
AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Bekleyebilirdiniz, adliyeler şu anda tatilde arkadaşlar acil işler dışında. Acil işler dışında adliyeler kapalı. Kapalı şu anda adliyeler.
Bu arada, bizim sürekli dillendirdiğimiz bir meseleyi de söyleyeyim burada, hazır bütün gözler buradayken: Adliyede belli acil işler kabul ediliyor, az önce de arkadaşımız söyledi, corona günlerinde en fazla risk grubu yani coronadan sonra başka bir risk daha var, maalesef kadınlar evlerinin içerisinde şiddete uğruyor ve bir taraftan da erkek şiddetiyle karşı karşıya kalıyorlar. Şimdi adliyelerde maalesef Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu çerçevesinde şu anda acil iş olarak kabul edilmiyor. Onun için aciliyeti olan işleri bari sayalım buradan. Yani bu mesele, özellikle kadına ve çocuğa karşı işlenen suçlar, oluşturulan mekanizmalar, 6284 sayılı Kanun adliyelerde acil işlerden kabul edilmeli ve bu konuda da daha hızlı çalışılması sağlanmalı. İşte bu acil bir iş. Bakın, ben daha sayabilirim aciliyeti. Yine aciliyeti söyleyeyim: Hasta ve risk grubundaki şu anda cezaevinde bulunan insanlar, 65 yaş üstü ve -yine tekrar söyleyeyim, sabahtan da söylüyoruz, tekrar tekrar, tekrar tekrar, belki gerçekten derdimizi anlatabiliriz diye tekrar ediyorum- belli kronik hastalıkları olan... Bakın, ben ağır hastalardan söz etmiyorum, İHD'nin tespit ettiği A listesinin içerisinde olanların dışında söylüyorum, onlar bir risk grubu, kalp hastalığı olanlar, işte kanser hastası... Fatma Özbay kanser hastası, bir defa atlattı, ikinci defa metastaz yaptı ve şu anda büyük bir risk altında. Ve bu kadın, orada bırakın herhangi ölümcül yani daha böyle sağlığı daha yerinde olan insanları öldürebilecek bir hastalığı, en ufak bir enfeksiyonda yaşamını yitirme seviyesine gelecek. Ama işte bu kadar aciliyet varken, bunu konuşabilecekken, gerçekten, eğer bunu konuşuyor olsaydık, ben de bu kadar nefes tüketmeyecekken, yani derdimizi anlatmak için, bu insanların yaşadıklarını anlatmak için biz de kendimizi bu kadar yıpratmak, böyle nefes tüketmek zorunda kalmayacakken, infaz hâkimliği meselesinin bu kadar aciliyeti ne, ben hâlâ anlamadım, anlamayacağım da yani 40 defa anlatsanız yine anlamayacağım, bence aciliyeti yok.
Acil olan şu var, acil olan şudur, bir: Bir daha söylüyorum, cezaevlerinde büyük bir felaket yaşanmadan, oradaki insanların can güvenliklerinin bize emanet olduğunu bilerek, risk grupları başta olmak üzere, o cezaevinin kapılarını açmak, böyle getirip önümüze koyduğunuz bir kanunla "Şunu da kısıtlayalım, bunu da kısıtlayalım. Bu da kalsın, bu da kalsın. Ama bunlar terörist, bunlar kalsa da ölebilir." mantığıyla yaklaşacağımız bir mesele değil bu, değil. Eğer bir insan suç işlediyse -sizin de hep ifade ettiğiniz gibi- hâkimler yargılar -biz adil yargılanmanın olmadığını ifade ediyoruz zaten, bu başka bir mesele- Ceza Kanunu'ndaki cezalar uygulanır ama bunun haricinde siz fiilî olarak insanların orada ölümüne yol açacak böyle bir ihmali, hatta kasta -tekrar söylüyorum- yaklaşamazsınız. Bu Meclisin aciliyeti bu olmalı. Bu Meclisin aciliyeti, hâlâ bu corona günlerinde işlerine gitmek zorunda kalan insanlar olmalı. İşçiler "Virüs çıktı tersanede." diyor, iş bırakma eylemi yapıyor, valilik iş bırakma eylemini yasaklıyor, işten kaçınma eylemini yasaklıyor. Bu Meclisin asli görevi, bütün vatandaşlarının -cezaevindekiler ve dışardakiler- can güvenliğini korumak, acil işi budur. Hâkimler teknik bir mesele, bir hâkimlik kurulur, hatta bu kanunun içerisinde bu kadar başka bir biçimde gelmezse tüm partilerin ortak kararıyla bile kurulur, bu çok mesele değil. Yani ben işkilleniyorum da yine, bir şey vardır bunda ama mesele bu değil. Mesele, Meclis kendi aciliyetini, kendi gündemini, toplumun gündemini görmeden yaklaşıyor yani bu bizim gündemimiz olamaz arkadaşlar, benim gündemim değil. Gidin, arayın, bakın, size iddia ediyorum, herhangi bir listeden çıkartıp 100 kişiyi arayın, 100 kişiye deyin ki: "Ya, sizin gündeminiz ne?" Birine deyin ki siz: " 'İnfaz hâkimliği' diyoruz biz. Ya, Mecliste böyle bir gündem varmış." Bu halk güler. "Olur mu öyle şey?" der. "Siz dalga mı geçiyorsunuz?" der. "Dünyanın gündemi bu iken olur mu öyle şey?" der. Yapmayın arkadaşlar! Ya, bu Meclisin ciddiyetine de yakışan bir tavır değil bu. Ya, bu Meclisin ciddiyetine, yaptığımız işin ciddiyetine, bizi burada tuttuğunuz saatlerin ciddiyetine yakışmaz. Konuşacağım tabii çünkü ben binlerce insanın hukuku için bunu konuşuyorum. Binlerce insanın hukukuyla biz karşı karşıyayız, hatta milyonlarca insanın... Bakın, binlerce, 300 bin... 300 binin anne babasını sayarsanız ikişer kişiden, oradan 600 bin, 900 bin, sadece anne baba, milyonlarca insanın hukuku için ben burada konuşuyorum, beş saat de konuşurum. Ama siz bizi beş saat infaz hâkimliği için konuşturuyorsunuz. Onun için diyorum, arayın, eğer bu halk size "Ya, ne alakası var?" demezse, "Biz açız, ekmek istiyoruz." demezse, eğer bu halk "Bu vatandaşların, cezaevindeki vatandaşların can güvenliğini sağlayın." demezse, eğer bu halk "Ya, bizi korumak için daha fazla tedbir alın." demezse, eğer işçiler, emekçiler "Ya, biz çalışıyoruz ama büyük risk altındayız." demezse, eğer kadınlar "Biz evde tehlike altındayız, erkek şiddetiyle de yüz yüzeyiz." demezse, eğer kadınlar "Bir taraftan hem erkek şiddetiyle, bir de ekonomik krizle karşı karşıyayız. Bakın, biz işimizden aşımızdan olduk çünkü hiçbirimiz güvenceli çalışmıyoruz." demezse, tamam, ben derim ki: "Siz haklısınız." Ama bunu diyecek. Hiç kimse size "İnfaz hâkimliğini ne yaptınız Ey Meclis!" demeyecek. Onun için arkadaşlar, bu toplumun gündemi başka, bu toplumun gündemi yaşam şu anda, yaşamak istiyor; dışarıdakiler de yaşasın istiyor, içeridekiler de yaşasın istiyor. Kimse "Şu çıksın, bu çıksın, bu kalsın, bu ölsün." demiyor. Böyle bir yaklaşım yok, yapmayalım. İnsanların yaşamının arasında ayrım yapmayalım, gerçek gündemimize dönelim. Onun için bu teknik olsa bile, beni işkillendirse bile, ben arkasında başka bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü, bunun için biz sonuna kadar konuşmaya devam edeceğiz, yine bunun karşısında da muhalefet etmeye devam edeceğiz. Umarım ki günün sonunda sizi ikna edebiliriz, o vicdanlarınıza gerçekten seslenebiliriz. Umarım ki ikna edebiliriz. Umarım ki bu halkın gündemini sizin gündeminiz hâline getirebiliriz.
Teşekkür ederim.