ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, devlet güvenlik mahkemelerinin kaldırılması bir ihtiyaçtan doğdu ve hepimiz çok iyi biliyoruz ki özellikle Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları sonucunda, adil yargılanma ilkesinin ihlal edilmesi nedeniyle devlet güvenlik mahkemeleri yürürlükten kaldırıldı. Dolayısıyla, yürürlükten kaldırılmış ve demokrasi yönünde adil yargılanma hakkının ihlaline ilişkin de onlarca karar olmasına rağmen yapılması gereken uygulamanın -uygulamalarda kısmen bunları gördük- şu şekilde olması gerekiyor: Devlet güvenlik mahkemelerinin vermiş olduğu kararların resen başvuru yapılmaksızın veya başvuru yapılsa dahi mevcut olan mahkemenin, o konuda görevlendirilmiş, 250'ye göre görevli olan mahkemelerin bu konuda dosyayı yeniden ele alıp, yargılama yapıp yeniden bir karar vermesi gerekir idi fakat uygulamada -son dönemlerde de sıklıkla karşılaştığımız gibi- bazı dosyalar açısından bir ikilik yaratıldı yani ikili bir hukuk sistemiyle karşı karşıya kaldık bu konuyla ilgili. Örnek vermek istersek, özellikle bu Hizbullah dosyasında yargılanan birçok hükümlünün dosyasını, devlet güvenlik mahkemeleri tarafından verilen kararları mevcut olan ceza mahkemeleri ele aldı ve karar verdi. Karar sonucunda da suça karışmış olan birçok kişi de maalesef Türkiye'den kaçtı veyahut da bir daha izlerine rastlanmadı. Bu işin bir örnek tarafıydı ama gerçek anlamda adil yargılama ilkesine uymayan bu mahkemelerin vermiş olduğu kararlardan dolayı onlarca kişi de şu anda mağdur durumda.

Dolayısıyla, yapılması gereken husus şudur: Resen bu konuda daha önce devlet güvenlik mahkemeleri tarafından verilen kararlarda 250'ye göre yetkili olan mahkemelerin yeniden yargılama yapması gerekiyor. Bu nedenle, biz özellikle bunun yasalaştırılması ve bu şekildeki mağduriyetlerin önlenmesi açısından bu ihdasla bu maddenin teselsül ettirilerek bu teklife eklenmesini talep ediyoruz.