HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Şimdi, şöyle bir şey söyleyeyim: İktidarın bütün kamu görevlilerini bu kadar kontrol ettiği, hemen hemen hepsini güvenlik soruşturmalarıyla belirlediği -ki sonrasında bunun hukuksuz olduğu ve olmaması gerektiğiyle ilgili şey olduktan sonra uygulamayı kısmen durdursa da özellikle ceza infaz kurumlarında çalışan hâkimlik, savcılık gibi görevlerde yer alan kişilere bunu uyguladığını zaten biliyoruz- her şeyi bu kadar kontrol altında tuttuğu bir süreçte yine cezaevinde kalan kişilerle ilgili, onların denetimli serbestlik haklarının da yine iktidarın belirlediği kişiler tarafından, onların insafına bırakan bir anlayışla kanunun düzenlenmesi bence hukuken tam bir garabettir; bu, bir.

Ben hukukçu değilim, tıpçıyım ama şunu söyleyeyim: Kanun net olur, anlaşılır olur ve keyfiyete izin vermez ama bu kanunda yapılan değişiklikler büyük keyfiyetlere yol açacaktır. O ceza infaz kurullarında yer alan bu gözlem kurulları ya da idare, bu konuda ciddi anlamda içeride de suçsuz yere... Sadece sosyal medyadan bir tane mesaj attığı için ya da muhalifleri yaptığı bir basın açıklamasından dolayı üye olmamakla birlikte üyelik sıfatına soktuğu için orada da "Biz sizlere denetimli serbestliğe ya da açık cezaevine çıkarma konusunda kesinlikle izin vermiyoruz, bu bizim keyfî durumumuza bağlıdır." tarzında bir uygulamanın yansımasıdır bence. Bence Komisyonun bu konuda detaylı düşünüp ileride ciddi anlamda keyfiyete yol açacak bu maddeden vazgeçmesi lazım.