ŞEVİN COŞKUN (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, teklifte siyasi mahkûmları kapsam dışı bırakılmasının adaleti sağlamayacağını defalarca vurguladık ancak görüyoruz ki bu tasarıyla yine siyasi tutukluları kapsam dışı bırakmakla yetinmiyor, keyfî disiplin cezalarına hukuksal kılıflar da bulunuyor.

Mahkûmların mahkemelerde özgürce savunma hakkını kullanabilmek, ring aracında insanlık dışı bir uygulamaya karşı, sevk edilmesine karşı çıkmak ya da kelepçeli muayeneyi reddetmek en doğal hakkıdır. Bu değişiklikle mahkûmlar cezalandırmayla karşı karşıya kalacaktır. Bir tutuklu isterse mahkemede, ring aracında, koğuşunda slogan atabilir, bu onun kendini ifade etme biçimidir. Ring aracında kendisine yönelik muameleye karşı çıkabilir, kelepçeli muayeneyi reddedebilir, bu da en doğal hakkı. Burada sorun, evrensel sağlık hakkına aykırı bir şekilde mahkûmları tedaviye zorlamaktır. Çözülmesi gereken sorunlar bunlardır ancak tasarı sorunları çözmek yerine daha da katmerleştiriyor. Biz cezaevlerini boşaltın diyoruz ancak siz cezaevleri içinde cezaevleri yaratıyorsunuz.

Bu tasarı iki temel hakkı da ihlal ediyor. Mahkemelerdeki tutukluların disiplin soruşturması konusu yapılması özgürce savunma hakkını engeller, adil yargılanma hakkını da ihlal etmektedir. Kelepçeli muayeneyi reddetmesinin disiplin konusu olması sağlık hakkının ihlalidir. Ayrıca mahkûmun yanında başka bir mahkûm yokken güvenlik personelinin tutanak tutması da keyfî disiplin cezalarının daha da artmasına neden olacaktır.

Teşekkür ediyorum.