ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Evet, söyleyeceğimi söyleyecek mi acaba diye bekleyip o yüzden...

Şimdi, aslında bütün olarak düzenlemelere baktığımızda, bir kez daha söyleyeceğim, böyle tümüyle özgürlüklere müdahale eden bir yaklaşım söz konusu yani bir insan evet bir ceza alabilir ama bu, onun bütün haklardan yoksun olacağı anlamına gelmez; böyle değerlendirilmesi mümkün değil. Ama şimdi bütün düzenlemelere bakıyoruz, ceza içinde ceza uygulayan aslında bir sistem getiriliyor bütünlüklü olarak bakıldığında. İşte yeni disiplin cezaları verme yolları, işte haberleşme hakkının önüne geçilmesi yolları yani bu, kabul edilebilir bir şey değil. "Ceza" denilen şey bir kişinin bir yerde tutulmasıdır. Bunun dışındaki temel hakları konusunda, haberleşme, iletişim konusunda bu tarz engellemelerin getirilmesi meselesi temel haklara, özgürlüklere müdahaledir ve aslolan bu özgürlüklere müdahale edilmemesidir, edilmesi ancak çok zorunlu koşullarda gerçekleştirilmelidir. Ama burada mesela ailenin farklı bireylerinin farklı illerde olması hâlinde de insanlar bu tarz görüşmeyle ancak görüşme sağlayabiliyor çünkü aynı yerde oturmak zorunda değil herkes. Bu da aslında böyle bir olanağı kısıtlayan bir düzenleme ve bunu engelleyecek, sadece o evde kim varsa, ismi kimse onunla görüşme sağlayacak bir mekanizmadan bahsediyoruz. Yani bir kez daha hatırlatalım, genel yaklaşımınız şöyle gözüküyor: "Bütün özgürlükleri kısıtlayalım, hani içeri tıkmış olmak yetmez, bunun üstüne de ekstra cezalar verelim." diye bakıyorsunuz. Bu temel haklara dokunma konusunda çok ciddi sınırlandırmalar olması gerekiyor. O nedenle madde kabul edilemez.