KOMİSYON KONUŞMASI

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Başkan, zaten bu genel olarak çocuklar ve disiplin cezası meselesiyle ilgili ama bu disiplin cezalarının tümünü birazdan gelecek maddelerle daha detaylı konuşacağız.

Aslında buradaki uygulamaların çoğu, şu anda, cezaevinde fiiliyatta yürüyen uygulamalar. Yani bu odaya kapatma meselesi aslında cezaevlerinin çoğunda "süngerli oda" olarak bilinen, bir taraftan da işkence odasına dönmüş uygulamanın kanunlaşmış hâli. Burada, disiplin cezalarıyla ilgili genel düzenlemelere bakalım. Genel düzenlemelerin bütününde cezaevi idarelerinin, gelen mahpusları, tutsak ya da diğer mahkûmları kendilerine göre şekillendirecekleri "Bunlar geldi, ben bunları buradan bir kalıba sokup çıkaracağım." iddiasıyla yaklaştığı, bunun için her türlü aslında fiili hukuksuzluğa başvurduğu cezaevi uygulamaları var ve biz maalesef bu cezaevi uygulamalarını bu yaklaşımla...

(Uğultular)

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Arkadaşlar, arkadaşımız konuşuyor.

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Galiba teklif verenler çok umursamıyor, önemli bir şey söylüyorum.

Şimdi, tekrar edeyim duymaları için çünkü gerçekten önemli bir mevzu bu oda meselesi. Bu, böyle basit bir mevzu değil. Bize de çok geldi, size de gelmiştir; İnsan Hakları Komisyonuna da çokça gelmiştir, açıp bakabiliriz. Cezaevinde bir uygulama biçimi var zaten "süngerli oda" diye tarif edilir. Süngerli oda, orada, işkencenin yapıldığı oda olarak tarif edilir ve maalesef burada biz bunu yasallaştırıyoruz.

Cezaevleri, şöyle bir şey istemiş olabilirler -buna bir şey demiyorum- "Geliyor bunlar, biz bunları bir hatta çekelim ama elimizdeki kanun yetersiz, disiplin cezaları yetersiz, uygulamalarımız yetersiz; elimizi güçlendirelim. Biz fiili olarak yapıyoruz bu uygulamaları ama üç gün sonra başvuruyorlar, bazı mekanizmalara, sonucunda suçlu çıkıyoruz. Tamam, biz bunları yapacağız ama fiiliyatta yapmayalım, kanunlaştıralım." gibi bir durumla gelmişler. Bunlar tehlikeli özellikle çocuklar açısından daha da tehlikeli. O çocuklar bir defa arkadaşlarımız da söyledi: 18 yaşından küçük herkes çocuktur. Çocukları cezalandıran, onlara had bildiren, hizaya çeken bir yaklaşım olamaz; ne olursa olsun. O çocuklara, gerçekten çocuk oldukları bakış açısıyla, o yaklaşımla yaklaşılması gerekirken böyle hukuksuz uygulamaların, fiili uygulamaların kanunda bir şekilde kanunlaştırılması problemli meseleler arkadaşlar. Bu uygulamaların üç gün sonra sonuçlarını göreceğiz; çıkacak, gelecek bu. İnsan Hakları Komisyonuna gelen ihlal talepleri yüzde yüz artarak gelecek. Çünkü biz cezaevlerine yüzde yüz inisiyatif veriyoruz. "Bunların artık canlarıyla etleri sizin, kemikleri kalsın, ne isterseniz yapın." yaklaşımı tehlikelidir, çok tehlikeli bir yaklaşım.

O açıdan bu maddelerin, bakın, özellikle sabahtan beri disiplin cezalarıyla ilgili olarak ısrarla belirtiyoruz. Bu insanlara vereceğiniz ceza nedir? Özgürlüklerinin kısıtlanması, özgürlüklerinin kısıtlanması haricinde uygulanan her ceza aslında onların haklarını gasbetmektir. Bu da böyle bir uygulama. Ne demek odaya kapatma, hangi oda bu? Nasıl uygulanacak bu? O açıdan bunların, özellikle bu disiplin cezalarıyla ilgili olan kısımların -cezaevlerinin inisiyatifinin bu kadar artırılmasının- problemli olduğu ve oradaki insanların gerçekten birçok hakkının kısıtlanmasına neden olacağı, çocuklar açısından daha da hassasiyet duymamız gerektiği, hepimizin ortak hassasiyetinin çocuklar olması gerektiği... Çünkü bakın çocuklara "suçlu" bile demiyoruz "suça sürüklenen" diyoruz. O kadar hassas davranıyorsak eğer çocuklara yaklaşım açısından da daha hassas yaklaşarak bu kanundan bir biçimiyle bunun çıkartılması gerektiğini düşünüyoruz.