İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, şimdi, yaklaşık dört saate yakın zamandan bu yana, üç buçuk saatten beri konuşuyoruz...

BAŞKAN - Sayın Zozani'ye söz vermiyorum artık, tamam. Sayın Zozani konuştu zaten dört saat, onun için diyorum, siz konuşun buyurun.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Zozani de Anayasa'ya aykırılık iddiasında bulundu esasında dilekçesiyle ama dilekçe kabul ettiniz onu.

BAŞKAN - Onu da oyladık.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Evet, onda da Anayasa'ya aykırılık iddiası vardı.

Gerçekten bu torba kanun diğer torba kanunlardan farklı değil. Bakınız, bundan evvelki torba konunda biz Anayasa'ya aykırılık iddiasında bulunduk, tam doksan dokuz gün alt komisyon, ana komisyon ve Mecliste bu Meclisi meşgul ettiniz. Dört ana konu aciliyeti nedeniyle hemen, ek olarak da verdiğimiz diğer düzenlemeler de muhtemeldir ki önümüzdeki günlerde Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptal edilecek. Şimdi biz, gene aynı iddia bu torba kanunda da hem zamanı boşa kullanmamak hem kanun yapma tekniğine daha uygun olmak hem de işte Meclisin Kanunlar Kararlardaki arkadaşlarımızın yapmış olduğu tespitte de bundan daha açık bir bürokrat, Mecliste görevli bir kamu görevlisi bunu açıkça Anayasa'nın 130 ve 132'nci maddeleri derken 132 iki satır, 130'uncu maddeye aykırılığını açıkça ortaya koyuyor.

Sayın Başkan, bir kamu üniversitesi olarak tanımlanmış olmasına rağmen doğrudan doğruya Bakanlığa bağlı bir üniversiteye üniversite demenin olanaklı olmadığını burada herkes biliyor, siz de biliyorsunuz, iktidar partisine mensup diğer milletvekili arkadaşlarım da aynı düşüncedeler ama her ne hikmetse bunun iddiaya binmiş bir düzenleme olduğunu daha evvel 19 Kasımda görüşmeleri tamamlanarak yürürlüğe giren ve o torba kanun içerisinde Sayın Bakanın da söz vermesiyle geri çekilen bu 4'üncü maddenin yeniden gündeme getirilmiş olması biraz evvel de tartışıldı. 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilat Kanunu'na ek madde düzenlemesi yapılıyor ama diğer taraftan 2547 sayılı YÖK Kanunu'na göre yapılandırılan üniversitelerden farklı bir durum oluyor. Ne üniversitenin özerkliği var ne de tam anlamıyla yasalara uygunluğu. Diğer taraftan, yine, Anayasa Mahkemesince İnternet haberleşmesine ilişkin düzenlemenin de alelacele getirilmesinin nedeni tekrar ısrar etmek, aynı şeyi baskı altına alarak kapatma yetkilerini, vesaireyi Anayasa'nın da, yasaların da ruhuna aykırı olarak kullanmak olduğu için onun da aykırılığını ileri sürüyoruz. Ama Sayın Başkan, 21'inci madde, bakın özelleştirme yapılırken bir şartname çıkıyor orta yere. Şartnamede belirlenen koşullara göre talipliler ihaleye katılıyorlar. İhale...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Başkan, üzerinde konuşma süresi beş dakika İç Tüzük onu söylüyor değil mi Sayın Ayaydın?

BAŞKAN - Arkadaşımız birkaç maddeyle ilgili... Onun için.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Üç ayrı maddede olduğu için on beş.

BAŞKAN - Biraz daha toleranslı yapıyoruz Çetin Bey'e.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Şimdi, eğer ihale şartnamesi ta baştan bu şekilde düzenlense, kayıp kaçak oranları ve tahsilattaki zorluklar nedeniyle Enerji Piyasası Kurulu artırma eksiltme yetkisine sahiptir denilse pek çok yüklenici belki de daha yüksek fiyatla bu ihaleye girer ve o elektrik dağıtım işini üstlenebilirdi. Şimdi, bizim yaptığımız özelleştirme konusundaki şartnameyi kanunla değiştirmeye kalkışmaktır ki, bu, hem rekabet açısından hem usul açısından hem de hakkaniyet açısından aykırılıklarla dolu bir düzenleme. Baktığımız zaman çok masum gözüküyor. Vay efendim, devletin kayıp kaçak oranını azaltabilmesi için kurum böyle bir iş yapacakmış. Bunun ta özelleştirmeye çıkarken, şartname düzenlenirken düşünülmesi gerekirdi. Böyle bir düzenleme de Anayasa'ya aykırı olduğu için sizin yapmanız gereken iş doğrudan doğruya Meclis İçtüzüğünün 38'inci maddesine göre bu teklifi... Esasında tasarı olması gereken, Sayın Arınç'ın gündeme getirdiği "Bir daha olmayacak." demesi üzerine teklif olarak sunduğunuz bu torba, çorba -ne derseniz deyin adına- düzenlemeyi geri çekip sahibine iade etmektir.

Teşekkür ederim.