MEHMET GÜNAL (Antalya) - Arkadaşlar bitirsin diye bekliyorum da.

BAŞKAN - Siz konuşmaya başlayınca herkes zaten bitiriyor.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Estağfurullah, Süreyya Sadi Bilgiç arkaya geçmiş Allah'tan yani, önde olursa daha çok zıplıyor.

Şimdi, bu verdiğimiz bizim bir değişiklik önergesi değil, demin de bahsettik, bu Anayasa'ya aykırı, çekin dedik. Anayasa'ya aykırı olan maddeleri ayıklayın dedik, inadına yeni, Anayasa'ya aykırı maddeler ihdas etmişsiniz, içine koymuşsunuz. Şimdi, az önce söyledim, 17'nci maddeyle ilgili olanı söyledim.

Şimdi, Sayın Bakanım, "Biz aldatmadık." diye geliyorsunuz, dalga geçer gibi, peki, bu madde daha önce aşağıda bir kanunun, içinde görüşülürken, akşamın bu saatlerinde, sekiz yirmi civarında, eski Komisyon Başkanımız, yeni Ulaştırma Bakanımız Lütfi Elvan'ın açıklamasından sonra eski Cumhurbaşkanıyla yapılan pazarlıklar sonucunda geri çekilen madde değil miydi diyorum ben size.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Değil.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Buradan okuyorum yani işte aynı şeyler, defalarca bu 17-25 Aralık üstünüzde kaldı.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - İkisi birbirinden farklı.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bunu kapatabilmek için bakana yetki verilmez. Böyle bir şey olur mu? "Bakan, Başbakanlık veya bakanlıklar gerek gördüğü hâlde İnternet sitesini kapatalım." diyor. Bakın, okuyorum, tekraren söylüyorum yani demin bir kısmını okudum, sadece bir maddesini okudum size. Burada başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımından en önemli araçlardan birisi bu. İnternet üzerinden yapmıyor muyuz, sosyal medya üzerinden yapmıyor muyuz? Karşılıklı olarak bunların paylaşılması, dağıtılması bu şekliyle bir Başbakanlık talimatıyla veya bakanlığın talebiyle yine kim yapıyor? Sayın Bilgiç oradan üfürüyor. Kim yapıyor yine? TİB Başkanlığı yapıyor. Siz Aile Bakanlığının içine koyarken, onun için torbadaki hukuk dedim, haramla helal, Aile Bakanlığıyla ilgili maddelerin içine getirip bunu koydunuz, aileyi koruyacağız derken TİB Başkanını koruyan bir madde koydunuz içine. Şimdi aynı şeyleri döndürüp döndürüp beşinci, altıncı defadır koymak Anayasa'ya aykırı değil de nedir Başkanım? Tescillenmiş diyorum, kararı okuyorum, devamını söylüyorum yani daha önceki kararında da var, yine 29 Mayıs 2014'te tarihli kararı var. "TİB'e erişimin engellenmesine yönelik olarak verilen yetkinin kanuni dayanağının, kanunilik ilkesinin asgari şartı olan kanunun anlaşılır, açık ve net olması zorunluluğunu karşılamaması nedeniyle kapsam ve sınırlarının belirsiz olduğu görülmektedir." diyor Anayasa Mahkemesi. İki tane ayrı kanunun iptaliyle ilgili iki tane ayrı gerekçeyi okuyorum size. Bu şartlarda bu kanunun bu maddesinin, alt komisyon kurulur, kurulmaz, görüşmeye açılması doğru değildir yani dört saat kuracaksınız...

Anayasa'nın 36'ncı maddesi ne diyor: "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak bu hakka sahiptir." Şimdi, sen adamı mahkemeye götürmeden kapatıyorsun. Mahkemeye ne zaman gidiyor? Efendim, yirmi dört saat sonra, kırk sekiz saat sonra. Canım o saatten sonra siz gerekli önlemleri alıyorsunuz, operasyon sabah başladı akşama kadar yeni bir strateji hepsi durduruldu, hepsi önlendi. Dolayısıyla, değerli arkadaşlar, böyle bir şeyin olması Anayasa'ya aykırıdır, bu şekliyle görüşülmemesi gerekir, bizim verdiğimiz şey de bir değişiklik önergesi değildir.

BAŞKAN - Çekilmesi de bir önergedir.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ancak ve ancak bunu alıp Meclis Başkanlığına iade edip yeniden Anayasa'ya uygun şekilde teklifin getirilmesi gerekir diyorum.