ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bende evvelce aslında söz talebinde bulunmuştum. Teşekkür ediyorum talebe cevap verdiğiniz için.

Az evvelki konuşmalara istinaden ben açıkçası burada sessiz kalmış olmamak adına söz talep ettim. Şöyle ki: Barış için akademisyenler metninin bildirisinin içeriğinde nelerin yer aldığını aslında hepimiz biliyoruz, aslında hepimiz okuduk ve orada nasıl kavramların devlete isnat edildiğini ve bizim oradaki güvenlik güçlerimize isnat edildiğini her birimiz çok iyi biliyoruz ve ben açıkçası burada akademisyen titrini taşıyan bir insana gerçeğe aykırı beyanda bulunma, nefret dili kullanma gibi haklar tanımadığı kanaatindeyim akademisyen titrinin ve bu bildiri de bana göre içerdiği kelimeler ve kavramlar itibarıyla açıkçası nefret çağrışımı yapıyordu ve gerçeğe aykırı unsurları da barındırıyordu. Dolayısıyla, burada "terör propagandası yapma" unsurunun çok müphem, muğlak bir kavrammış gibi başka bir noktaya çekilmesini çok doğru bulmuyorum. Çünkü orada o metnin nasıl bir propagandaya ön açtığını her birimiz müşahede ettik ve ben de burada bu husus konuşuluyorken asla sessiz kalamayacağımdan hareketle söz alma ihtiyacı hissettim. Zira, 657 aslında... Bir şirket düşünün, bir çalışanı var ve o şirkette çalışıyor olmak ona bir sadakat yükümü yükler, 657'ye tabi olmak da aslında böyle bir yükümü içerir. Hâl böyleyken biz de kimsenin terör propagandası yapmasını... Gerçeğe aykırı beyanlarda bulunan bir kimsenin ve nefret dili kullanan kimselerin öğrenci yetiştiriyor olmasını çok kabul edilebilir bulmuyorum. Dolayısıyla, bizler de bu maddeyi bu bağlamda destekledik.

Teşekkür ediyorum.