BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Şimdi, bu veriler meselesine ben de değinmek istedim. Evet, yani düzgün bir veri yok elimizde. Olması gerekir. Belki de bu Komisyonun önereceği şeylerden bir tanesi de bundan böyle bütün bu şiddet meselesinde ve genel olarak kadınlara ilişkin, kadının statüsüne ilişkin meselelerde düzenli veri toplanması ama veriler eksiktir diye şiddet de artmadı diyemeyiz çünkü önümüzde cinayet verileri var, elimizde. Dolayısıyla bu veriler yani öldürülen kadınların sayısı her yıl sürekli olarak artıyor. Hatta bazı yıllar aydan aya artış gösteriyor. Yani ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğumuz kesin. Bunu ben ille de AKP iktidardadır diye artıyor demek istemiyorum çünkü sebeplerini bilmiyoruz, neden arttığını. Artma nedenleri arasında da medyanın bu meselelere dikkat çekmiş olmasını yani bu tür bir söylemi daha doğrusu ben son derece hatalı ve yanlış buluyorum. Bu gündeme geliyor, sık sık gündeme getiriliyor "Efendim, işte, örnek oluyor, medya bunlardan bahsediyor, başkalarına kötü örnek oluyor." diye. Şimdi, bütün dünyada dünya kadar kötü örnek var. Savaşlar da kötü örnek, IŞİD'i göstermek de kötü örnek, onun gibi terör örgütlerinin de yaptıkları kötü örnek. Şimdi, bunları medyanın kale almaması söz konusu olamaz. Bu düşünce özgürlüğüne de aykırı, bilgi edinme özgürlüğüne de aykırı ve iyi ki de alıyor, iyi ki de biz bu şiddetin arttığının farkındayız, böyle bir sorunla karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. Dolayısıyla ben bunun, aman medyayı uyaralım da daha dikkatli davransınlar, daha az bu meselelerden bahsetsinler falan gibi bir noktaya gelebileceğini öngörüyorum. Bunun böyle olmaması lazım geldiğini düşünüyorum. Medyanın bunları bütün açıklığıyla anlatması, yazması tabii ki doğrudur.

Şu demek değil: Ne bileyim ben, kadının kolu, bacağı kesilmiş, o kesik kolu, bacağı medyada göstersinler anlamında söylemiyorum ama bu cinayetleri düzenli olarak medyanın halka duyurması bence yani kötü örnek falan değil bilakis olumlu sonuçları olan bir mesele.

Teşekkürler.